Shocked traducir turco
3,514 traducción paralela
And I went round the back of the stairwell, another stairwell, and try to get a grip of myself, cos I was so shocked.
Merdiven boşluğunun arkasından dolandım bir diğer boşlukta kendime gelmeye çalıştım çünkü şoktaydım.
Maybe he really was shocked...
Griffith çok sarsılmış olmalı.
Griffith isn't shocked so easily.
Saçmalama, Griffith öyle ciğeri beş para etmez birine önem verir mi?
I'm kind of shocked.
Şok oldum.
I'm shocked.
Şaşırdım.
I don't mean shocked like... I mean shocked like, like surprised...
Yani elektrik çarpmış gibi değil de şaşkınlıktan gibi şok olmuştuk.
I mean, she was "shocked."
Yani o elektrikle şoklanmıştı.
He will talk about anything, and he is not shocked by anything, but it's kind of amazing to think that oral sex was something that... maybe it was, I don't know... but it's amazing to think that... that that was something that was so
Her şey hakkında konuşur hiçbir şeye fazla şaşırmaz. Ama oral seksin onun için bu kadar belki de öyleydi bilmiyorum ama onun için bu kadar uzak bir şey olması çok şaşırtıcı.
So it's just weird that now when I interview people, like, a couple of her close friends were shocked that Harry was my dad, because they always thought you were my dad.
O kadar garip ki, röportaj yaptığım insanlar,... yani annemin yakın arkadaşları,... Harry'nin babam olduğunu öğrendiklerinde şoka girmişti,... çünkü onlar her zaman senin babam olduğunu sanıyordu.
I was so shocked.
Şok olmuştum.
Shocked.
Şoke oldun.
Don't look so shocked.
Şaşkın şaşkın bakmayın.
- You won't be shocked?
- Şaşırmaz mısın?
I'm a little shocked you've taken this godfather role so seriously, Spencer.
Bu vaftiz baba olayını bu kadar ciddiye almana biraz şaşırdım Spencer.
Why do you look so shocked?
Niye öyle şaşkın bakıyorsun?
He was shell-shocked and withdrawn, and we hadn't even gotten to the core issues.
Savaş bunalımındaydı ve daha temel sorunlara bile değinememiştik.
Candidly, I'm shocked.
Samimi söylüyorum, şok geçirdim.
You shouldn't be shocked over this.
Onunla böyle dalga geçmemeliyim.
He must have been really shocked.
Şuan şokta olmalı.
Screening for jurors began today in a case that shocked New York and jolted the nation.
New York'u şoke eden ve ülkeyi sarsan vakada jürinin önünde görüşmeler bugün başlıyor.
You're not too shocked, then?
- Çok şaşırmadın demek? - Hayır.
I'm shocked.
Çok şaşırdım.
Just shocked by how much I love him.
Onu ne kadar sevdiğimi fark ettim ve çok şaşırdım.
His boss wasn't exactly shocked he was up here.
Patronu burada olmasına pek şaşırmadı.
Should I be shocked?
Şaşırmam mı gerek?
She was deeply shocked.
Derinden sarsıldı.
Color me shocked.
Çok şaşırdım.
I was shocked at how many people like Angels.
İnsanların melekleri çok sevmesine şaşırmıştım.
I was shocked when I learned what they found out.
Buldukları şeyi duyunca şok oldum.
So prepare to be shocked, huh?
Şok olmaya hazırlanın.
I am shocked and I am reeling.
Şoklardan şoklara sürüklendim şu an.
Am I shocked?
Şaşırdım mı?
Tae Yong, were you shocked by my actions yesterday?
Tae Yong... Dün geceki davranışım yüzünden kafanız karıştı, değil mi?
I was also shocked.
Ben de çok şaşırdım.
I was also quite shocked myself.
Ben de gergin hissediyorum.
Then why am I so shocked, huh?
Peki ben neden şaşırdım?
I'm shocked you could find the road out of your small town.
O küçük kasabadan çıkış yolunu bulabilmene şaşırdım.
You shocked me.
Ödümü patlattın.
- We already shocked him once.
Bir kere şok verdik.
When you grabbed your dad by the collars, I was shocked.
Babanın yakasına yapıştığında şok oldum.
He must have been really shocked because he said he had no appetite.
Ş oka uğramış olmalı çünkü hiç iştahı olmadığını söylüyor.
There's no need for you to be that shocked.
İlgin çok fazla gerçekten.
Do you know how shocked I was at first?
İlk gördüğümde ne kadar şaşırdığımı biliyor musun?
Why are you so shocked?
Neden kızıyorsun ki?
Don't be shocked and just listen, okay?
Şaşırma ve dikkatlice dinle.
All the doctors are shocked.
Doktorlar şok oldu.
Well, needless to say, everyone was a little shocked.
Herkes biraz şok olmuştu.
I'm shocked.
Şok oldum.
People were shocked.
İnsanlar şok olmuştu.
HE CHUCKLES Always so easily shocked, Dudley.
Her zaman çok kolay şok oluyorsun, Dudley.
Don't be shocked, and listen, okay?
Şaşırma ve dikkatlice dinle.