Signore traducir turco
280 traducción paralela
Mille grazie, signore e signori.
Çok teşekkür ederim bayanlar ve baylar.
- Good evening, signore.
- İyi akşamlar sinyor.
- Not yet, signore, in a few minutes.
- Hayır sinyor, birkaç dakikası var.
- Yes, signore?
- Buyurun sinyor?
I'm terribly sorry, signore.
Çok özür dilerim sinyor.
- Come sta, signore?
- Nasılsınız, beyefendi?
Yes, signore?
Buyrun, beyefendi?
I trust you because you're a signore.
Size güveniyorum çünkü siz bir beyefendisiniz. Teşekkür ederim.
I'm at your service, signore.
Hizmetinizdeyim beyler.
I am honored, signore.
Onur duydum beyler.
Thank you for coming so promptly, signore.
Hemen geldiğiniz için teşekkür ederim.
I must inform you, signore, there is no more cooperation between us.
Artık aramızda işbirliği olmayacağını belirtmek zorundayım.
Thank you, signore.
Sağolun sinyor.
Signore lieutenant.
Senyör teğmen.
I, signore lieutenant?
Ben mi senyör teğmen?
Here, take these things in signore lieutenant's quarters.
Alın, bunları senyör teğmenin odasına götürün.
Put signore lieutenant on the bottom, the other man on top.
Senyör teğmeni alta koyun, diğer adamı üste.
Then I'll go fast, signore lieutenant.
O zaman hızlı gideyim senyör teğmen.
How's the man on top, signore lieutenant?
Üstteki asker nasıl, senyör teğmen?
- Good afternoon, Signore Alfio, how are you?
- İyi günler, Bay Alfio, nasılsınız?
- No, signore, no.
- Hayır beyefendi, hayır.
Hey, signore.
Hey, beyefendi.
- This is Capri, signore.
- Burası Capri bayım.
Sì, signore?
Buyurun efendim?
Sì, signore, I understand.
Peki efendim, anladım.
But, signore, I don't understand.
Ama beyefendi, anlamıyorum.
Thank you, signore.
Teşekkür ederim efendim.
Sì, signore.
Peki efendim.
- Hello, Signore.
Selam, Bayan. Rinaldi.
Bonsoir, messieurs, dames. Good evening, ladies and gentlemen. Buona sera, signore e signori.
Bonsoir, messieurs, dames, Bayanlar, baylar, buona sera, signora e signori.
Avanti, avanti, signore e signori. Ecoutez-moi bien.
Avanti, avanti, signore e signori.
- Permesso, signore.
- Permesso, signore.
They think that if you have just one conversaZione, signore, just one that you are bound to be loving them for life.
Sanırlar ki sinyor tek bir kere sohbet etseniz ömrünüzün sonuna dek onları sevmek zorundasınız.
GraZie tanto, signore, but you're going to Rome?
Teşekkürler sinyor, ama Roma'ya mı gidiyorsunuz?
Take signore up to his suite.
Sinyoru odasına çıkart.
MAN 2 : Follow me, please, signore.
Benimle gelin lütfen sinyor.
Oh, no, no, signore.
Hayır, hayır sinyor.
I don't know, signore.
Bilemiyorum sinyor.
MAN : I know where they go, signore.
Nereye gittiklerini ben biliyorum sinyor.
I suppose that we have a deal, Signore.
Bir anlaşmamız olduğunu umut ediyorum, Signore.
Signore e signori, this indeed is a great day for Sevalio.
Signore e signori, ( bayanlar ve baylar ) Bu Sevalio için gerçekten de çok büyük bir gün.
- Please, don't! Don't rob me, Signore!
- Lütfen beni soymayın, bayım.
Just a poor man who doesn't bother asking names, Signore.
İsmi sorulacak kadar bile değeri olmayan fakir bir adamım, bayım.
- Si, Signore. But if that man's job is open now, maybe I could do it?
Ama belki bir iş için açık varsa yapabilirim.
- They shouldn't have provoked you Signore... - Corbett.
- Sizi kışkırtmamalıydılar, Bay...
You know, Signore, there are people I hate even worse than followers of Juarez. I despise all Americanos.
Biliyorsunuz ki, sinyor buranın insanları Amerikanları Juarez'den bile daha az severler.
No problem, Signore.
Hayır, yok bayım.
I've prepared all my men, Signore.
Tüm adamları hazırladım, beyefendi.
Hey, you! - Si, Signore?
- Buyurun, beyefendi?
Si, signore.
- Bu bir facia. Konyak ve soda.
Be careful, Signore.
Dikkat edin, bayım.