Sik traducir turco
3,462 traducción paralela
Huh? Oh, Mr. Park Ho Sik. It's been a while.
Park Ho Sik, uzun zaman oldu.
Hey, Park Ho Sik.
Hey Park Ho Sik!
Escort Mr. Park Ho Sik to the car.
Park Ho Sik'e arabasına kadar eşlik et.
You, however, are still apparently a member of the dickheads.
Her nasıl olduysa artık, ama sen hâlâ sik kafalıların üyesisin.
We've already established I'm a dick.
Sik kafalı olduğum biri hakkında daha önceden karar verdik zaten.
KANG Chang-sik?
Kang Chang Sik!
Chang-sik, there!
Chang Sik, orada!
- KANG Chang-sik!
- Kang Chang Sik!
Um, well, um... I'm not sucking dick for money yet, so I guess I'm doing all right.
Daha para için sik yalamıyorum, yani doğru olanı yapıyorum.
Dick licker, dick licker!
- Sik yalayıcı, sik yalayıcı.
Kendra, Daddy does not lick dicks.
- Kendra, babacığın sik yalamıyor.
I'm not a dick licker!
Sik yalayıcı değilim!
Fuck him in the ass.
Sik onun götünü!
It should say "shit up."
"Sik Up" olmalıymış.
You suck dick?
- Sik mi yalıyorsun?
Me, dicks?
- Ben, sik?
I am a free man for the first time in 46 years and I can't be saddled with that cockblock!
46 yil sonra ilk kez özgür bir adamim ve onun sik yoluma engel koymasina izin veremem!
And I don't need you cockblocking.
Sik yoluma engel koymana izin veremem.
I'm going to be checking in on you a lot.
Sik sik yanina gelecegim.
FROM JERKING OFF NEXT TO A BOULDER TO SUCKING A GUN LIKE A DICK, YOU ARE TRULY THE JIMMY STEWART OF TODAY.
Kayanın yanında mala asılmaktan tutun sik yalar gibi silah yalamasına kadar günümüzün Jimmy Stewart'ı sensin.
IT'S GONNA SUCK, JAMES.
Sik gibi olacak James.
- Fucking cock gobbler.
- Sik sevdalısı herif.
- Yeah, what's his fucking deal?
- Ne sik yemeye burada ki? - İyi çocuktur aslında.
GWANG-SIK
GWANG-SIK
Gwang-sik lent me his car.
Gwang-sik'in arabasını ödünç aldım.
Yeah, what a dick.
Aynen, sik kafalı.
I thought the dense layout of the urban area would give us a better shot at swapping Jean for Eren.
Kentsel yerlesiminin sik oldugu bu yerde yer degistirmenin daha kolay olacagini düsündüm.
Look, Pencil Dick, I'm not stupid, okay?
Bana bak, sik kafalı. Ben aptal değilim, tamam mı?
What a dick.
Bak sik kafalıya.
Contact the dead.
- Ölülerle iletişim kurarlar. - Bir sik bildiğin yok senin.
Shithead!
Sik Kafalı!
Yu-sik has the most boys.
Yu-sik ise en fazla adama sahiptir.
Go to hell, shithead!
Cehenneme kadar yolun var, sik kafalı!
Fuck trains full of hot bods.
Sik trenleri ateşli vücutlarla dolu.
Fuck... off!
Sik-tir!
Min Woo Sik, Lee Gwang Young.
Min Woo Sik, Lee Gwang Young.
Of course that's not my brother, you dickhead!
Tabi ki benim abim değil o, sik kafalı seni.
Dickhead!
Sik kafalı!
Deke, as in "Big Deke."
Deke, Koca Sik der gibi.
I'm so tired of downplaying our relationship because we live with a load of hollow-eyed fuckbots with intimacy issues.
Çökük gözlü, geçimsiz sik yalakaları yüzünden ilişkimizi önemsizmiş gibi göstermekten bıktım.
"Fuckbots with intimacy issues." That is such a good lyric.
"Geçimsiz sik yalakaları." Bundan süper şarkı sözü olur.
A dick doctor!
Sik doktoru, lütfen.
Good, go ahead, go ahead and fucked me.
Peki, haydi sik beni.
I was looking for some cock.
- Ben birkaç sik arıyordum.
Fuck her.
Sik kızı.
Now can you say,'fuck my ass in that lovely Vietnamese accent of yours?
Şimdi, o güzel aksanınla "götümü sik" diyebilir misin?
Fabio, you're such a dick.
Fábio, tam bir sik kafalısın.
"Litt Up"?
"Sik Up" olmalıymış.
♪ Whoa-oh! ♪ Polaroid fuckbots with intimacy issues. ♪
Geçimsiz polaroidli sik yalakaları.
Barry, what's up?
He he, sen git de kuzenini sik.
Like a bucket of shit.
- Sik gibiyim.