Sistah traducir turco
49 traducción paralela
Good work, Sistah Girl.
İyi iş, Sistah Kız..
Right on, sweet sistah.
- Sağol, tatlı kız.
Sistah Girl, abort mission!
- Sistah Kız, görevi bırak!
You that Sistah Girl from the bank, huh?
Bankadaki Sistah Kız sın dimi?
So, Sistah Girl,... if you're not here for Undercover Lover,... you must be here for Undercover Brother.
Evet, Sistah Kız, eğer burada Ajan Sevgili için değilsen, burada Ajan Kardeş ( Undercover Brother ) için olmalısın.
Sistah Girl, Undercover Brother, come in.
Sistah Kız, Undercover Brother ( Ajan Kardeş ) içeri gelin
Sistah Girl, the camera's up.
Sistah Kız, kamera yukarda.
It's Sistah Girl, dude.
Sistah Kız, muhallebi çocuğu.
What's up, Sistah Girl?
Ne haber, Sistah Kız?
Everything's cool now that you're here.
Sen burdasın ya herşey güzel Sistah Kız.
But Sistah Girl's right.
Ama Sistah Kız haklı.
I couldn't have done it without Sistah Girl.
Bunu Sistah Kız olamdan yapamazdım.
Hola, sistah!
Hola, kızkardeş! Mm!
- Ghetto! - A sistah had to get sinister on a Negro
Bir siyah kadının zencilere güvenmesi gerekiyor.
Sistah, you are an inspiration.
Sen ilham vericisin.
Sistah Rita.
Kardeş Rita.
Now, woman, go roll a nice spliff. Oh, and sistah Rita.
Git de güzel bir cigara sar, ha?
Leave them be, and sistah Rita, too.
Unut onları, tabii Kardeş Rita'yı da.
Ah, sistah Rita.
Kardeş Rita.
- What was the sistah's name that wrote that one?
Bu siyah bayanın adı ne peki?
Love you like a sistah.
Bir kız kardeş gibi seviyorum seni.
What's up, sistah from another mistah?
N'aber, veled-i zina?
I am her evil twin sistah,
Onun şeytani ikiz kardeşi...
Air-popped. Healthy kind, sistah.
İyice patlamış, oldukça sağIıklıdır, kardeş.
No problem, sistah.
- Sorun yok, kardeşim.
Sorry, sistah.
Üzgünüm, kardeş.
Ohh, I miss my sistah.
Kardeşimi çok özledim.
Bring it on, sistah.
Getir onu, dostum.
I'll put it on your tab, sistah.
Hesabına eklerim, kardeş.
I learned my lesson, sistah.
Dersimi aldım hemşire.
Little sistah, through thick and thin, your pops... always there for me.
Baban iyi günde kötü günde hep yanımda oldu minik kardeşim.
This ain't no toy, sistah. That's right.
- Bu oyuncak değil hemşire.
Sistah came in dressed like that.
Hemşire bikiniyle içeri girince.
Get in the ring, little sistah.
- Ringe gel küçük kardeşim.
Eat up, sistah.
Ye bakalım hemşire.
Sorry, sistah.
Ne diyorsun sen?
Yeah, and auditing sistah.
Evet, ve denetçi abla!
It'll get better. I got yo back, sistah.
Üzülme, arkandayım kardeşim.
I think that's the other way around, sistah. Jesus.
Tam tersini de yapabilirsin kardeş.
Where you going, sistah?
Evet. Nereye gidiyorsun, kızkardeş?
What's up, sistah?
N'aber kız kardeş?
- Oh, you go, sistah.
- Yolun açık olsun kardeşim.
Good to see you, little sistah.
Seni görmek güzel minik kardeşim.
Anytime, sistah.
- Her zaman hemşire.
You got a problem, sistah?
Bir derdin mi var hemşire?
You got it, sistah.
- Anlaşıldı hemşire.
She did mention a sister once, but that could have just been a sistah thing.
- Bir sefersinde kız kardeş demişti ama... -... emin değilim sadece kızlardan bahsemiş de olabilir.
Or because I'm your "sistah"?
- Yoksa siyah kız kardeşin olduğum için mi?
That's good, sistah.
Çok sevindim kardeşim.