English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ S ] / Six days

Six days traducir turco

1,399 traducción paralela
- Four months, three weeks, and...? - Six days.
Dört ay, üç hafta altı gün.
The reactor worked fine for six days then went off-line again.
Reaktör 6 gün boyunca düzgün çalıştı, sonra tekrar devre dışı kaldı.
We can hold Sanford for six days on the kidnapping charge.
Kaçırma suçundan Sanford'ı altı gün tutabiliriz.
I've been calling you for six days straight.
Altı gündür seni arıyordum.
I have spent the last six days worried sick about you.
Son altı gündür senin için endişelendim.
I came expecting to sleep late and chow down on Mom's cooking for six days.
Altı gün boyunca çok uyuyup bol yemek yiyeceğimi düşünmüştüm.
49 hours in six days?
Altı günde 49 saat mi?
You're hereby denied the use of your mobile emitter for six days.
Şu andan itibaren altı gün boyunca seyyar yayımlayıcını kullanmayı reddettin.
He disappeared six days before we were called in to deactivate the Russian gate
Rusların geçidi kullanıma son vermesinden altı gün önce ortadan yokoldu.
Over the next six days around four hundred thousand females will visit this beach
Önümüzdeki altı gün boyunca 400,000 tanesi bu sahile gelecek.
They are all female Ridley's turtles, and over the next six days or so, 400,000 will visit this one beach to lay their eggs in the sand.
Bunların tamamı dişi kaplumbağalar ve önümüzdeki altı gün boyunca 400,000 tanesi kuma yumurtalarını bırakmak için bu sahile gelecek.
His horn washed up upon the riverbank, about six days past.
Yaklaşık altı gün önce, borusu nehir kıyısına vurdu.
Six days on the train... another 6 days of marching.
Altı gün trende... Altı gün yürüyüşte.
It took you six days to serve this guy.
O herife mahkeme emri ulaştırmak altı günümü aldı.
Me, I'm usually here five, six days a week.
Ben, haftanın beş altı günü buradayım.
Fill this out, turn it in over there. The audition is in six days.
Bunu doldurun, Şuraya verin ve elemeler 6 gün içinde yapılacak.
Anyway, about six days later we were making a regular sweep along the Iraqi border and Eddie, poor fucker, triggered an anti-tank mine.
Herneyse, altı gün sonra lrak sınırlarında sıradan bir devriye görevi yapıyorduk... ve Eddie, lanet olası, bir tank mayınına bastı.
There is a boat in six days.
6 gün sonra bir gemi var.
And in reaction to this lynching... Van put in more effort in six days than most have all semester.
Bu linç hareketine tepki olarak Van tüm dönemler boyunca çalıştığından fazla çalıştı.
You're the first uninfected person we've seen in six days.
Alti gündür gördügümüz hastalik bulasmamis tek kisi sensin.
Yeah, six days to go, and then sayonara, suckers!
Evet, altı gün kaldı, sonra elveda sefiller!
Six days.
Altı gün.
But those cricket games go on for five, six days...
Ama şu kriket oyunu... beş, altı gün devam ediyor.
Only six days.
Sadece altı gün.
- In six days...
Altı günde... dünya kendi etrafında altı kez döner.
Six days. I didn't go anywhere good.
Dün güzel bir yere gidemedim.
It's been six days.
ABBY : 6 gün oldu.
Maybe... six days ago. Before my trip to L.A.
Belki 6 gün önce, Los Angeles'a gitmeden önce.
It's been six days since the brutal attack on police officers at the hands of the so-called "transgenic"...
Transgenic diye adlandırılan yaratığın polis memurlarına yönelik vahşi saldırısı üzerinden altı gün geçti.
Six days a week, 10 hours a day. Probably spend more time with him than his wife does.
Eşiyle benimle olduğu kadar zaman geçirmiyordur.
Six days?
Altı günmü?
- So we spend six days groveling...
- Sonuçta altı gündür sürünüyoruz.
Am I going to be without my doctor this winter? Only for six days.
Bu kış doktorsuz mu kalacağım?
I usually require six days per year, but two should leave me sufficiently refreshed.
Çoğunlukla uygulamam yılda altı gün. ama iki beni tazelemeye yetecektir.
NOW I WORK OUT WITH A TRAINER, ADOLPH, FIVE HOURS A DAY, SIX DAYS A WEEK,
Şimdi Adolph adında bir antrenörle, günde 5 saat, haftada 6 gün çalışıyorum.
Six or seven days.
6-7 gün.
Sixty-four days, five hours, twelve minutes, six seconds. Seven, eight, nine...
Altmış dört gün beş saat, on iki dakika ve altı saniye yedi, sekiz, dokuz- -
In six years, you haven't chosen a name for yourself, but you've given Fantome one in a few days.
Altı yıldır, kendine hiç ad seçmedin ama bir kaç gün içinde birine Hayalet adını verdin.
Within just ten days the empty beach fills up with six thousand elephant seals
Sadece on gün içinde boş olan sahil 6,000 fok balığıyla dolar.
We got six days to connect to Utah.
Utah'a bağlanmak için 6 günümüz kaldı.
- ln two days they had six offers.
- İki gün içnde altı teklif almışlar.
Six more shopping days.
6 gün daha alışveriş.
Six freaking days.
Tam altı gün!
How're you making your paper these days. Six months old.
Bu günlerde nasıl para kazanıyorsun?
In six months, he could probably fool his brother's own parents. But eight days?
Altı ayda, kardeşinin ailesini bile kandırabilir.
In six or seven days, we figure he'll be here.
Senin için uygunsa burada bekle.
A few days later... some nuns brought a further six or seven children... to us.
Birkaç gün sonra rahibeler yanımıza daha uzaklardan gelen altı, yedi çocuk daha getirdiler.
My wedding... is six days away
Benim düğünüm... altı gün sonra.
Enough of wordplay Six days...?
Hadi, Sanju, bu kadar kelime oyunu yeter. Altı gün mü?
She's called six times in two days.
Dünden beri en az altı kere aradı.
They're only two days away at warp six.
Warp hızıyla iki günlük mesafedeler.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]