English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ S ] / Six o'clock

Six o'clock traducir turco

445 traducción paralela
- I'm meeting Denis at six o'clock.
- Saat 6'da Denis'le randevum var.
If a lady makes an appointment for five o'clock, you shouldn't expect her until six.
Eğer bir bayan saat 5 için randevu verdiyse onu saat altıdan önce beklememelisiniz.
Six o'clock.
- Saat kaç?
I can't get it until after we close at six o'clock.
Saat 6'da kapanış yapana kadar parayı getiremem.
You can have that at six o'clock.
Saat 6 : 00'da yiyebilirsiniz.
Six more, nine o'clock level.
6 tane daha, 09 : 00 seviyesinde.
I'm going to look up at six o'clock, and there he'll be.
Saat altıda başımı kaldırıp bakacağım, ve orada olacak.
Six o'clock in the morning?
Sabah altıda.
Tell him he's to meet me at Hakim's Restaurant at six o'clock, this evening.
Söyleyin ona, benimle bu akşam saat 6'da Hakim'in Restoranı'nda buluşsun.
I might trot round at about six o'clock... if that would suit you.
Eğer sizin için uygunsa saat altı civarında olabilir.
- Six o'clock.
- Altıda.
Six o'clock in Berlin.
Berlin'de saat altıydı.
He told you noon, and here it is almost six o'clock already so how can you still think he'll phone?
Sana öğlen demiş. Saat 6 oldu bile. Hala nasıl arayacağını düşünüyorsun?
- I promised the baby-sitter six o'clock.
Bebek bakıcısına saat 6 için söz verdim. Peki.
- Six o'clock in the morning.
- Sabah altı'da.
- Six o'clock, Margot.
- Saat 6, Margot. Okul bitti.
Six o'clock I'm sitting in my own kitchen, now I can look around, see a coconut.
Saat altıda mutfağımda oturuyordum, şimdi ise hindistancevizleri görüyorum.
Ask them to try their best to encumber Nan Batian until six o'clock tomorrow afternoon
Nan Batian engel olmak için ellerinden geleni yapsınlar. Yarın akşam üzeri saat 06 : 00 ya kadar zamanları var.
Not me, don Jorge. It is six o'clock.
Hayır Don Jorge.
- Six o'clock precisely.
- Altıda beyler!
They're under the... Ten of them at six o'clock.
Onlar... 10'u, 6 : 00 istikametinde.
Six more at six o'clock!
6 : 00 istikametinde 6 daha!
Here's four more at six o'clock :
6 : 00'da bir tane daha.
We'll be there... about six o'clock.
Oraya... saat altı gibi varacağız.
We'll meet you there at six'o'clock then.
Altıda orada buluşuruz.
" You have until six o'clock tomorrow evening...
" Buna razı olmak için...
What? The cheap stuff will do. Around six o'clock.
Hisako-san ve Hara-san biraz önce kira artırma belgesiyle geldi.
This morning, at six o'clock, I received a phone call from a superior.
Bu sabah, saat 06.00'da, üstlerimden biri bana telefon etti.
Six o'clock, myelogram.
Saat 6'da myelogram...
There'll be 128 by six o'clock this evening.
Bu akşam altıda 128 tane olacaklar.
Leo has to go to the castle at five o'clock, so he won't be back before six.
Leo saat beşte, kaleye gitmek zorunda. Yani altıdan önce dönemez.
I was there at six o'clock.
Ben saat altıda oradaydım!
Six o'clock.
Saat altıda.
Six o'clock.
Saat 6'da.
- It's six o'clock
Saat sabahın altısı! Altı!
Six o'clock high. Coming down now.
Saat altı yönündeki haydutların üzerindesiniz.
Six o'clock?
Altı mı?
Six o'clock?
Altıda mı?
- About six o'clock, Sire.
- Altı civarı.
Tell them that at six o'clock we broke Wellington's forces -
De ki, saat altıda Wellington'ın birliklerini çökerttik -
Marian should be back by six o'clock... from nanny Robinson.
Marian, saat altıya kadar Dadı Robinson'dan dönmüş olur.
I've time only till six o'clock.
Sadece 6'ya kadar sürem var.
You're gonna be a celebrity on the six o'clock news.
Altı haberlerinde meşhur biri olacaksınız.
But I gotta have both passports by six o'clock tonight.
Ama iki pasaportuda bu akşam 6'da almam lazım.
I'll wake you up at six o'clock.
Seni sabah altıda kaldıracağım.
Besides, where are you goin at six o'clock in the morning?
Bunun yanında saat sabahın altısı.
Six o'clock, then?
Saat altıda.
He called me at six o'clock this morning.
Bu sabah altıda beni aradı.
Six o'clock, at the Kameralna
Saat altıda, Kameralna'da.
It's six o'clock in the morning.
Saat sabahın 6'sı.
I'll leave you with the TV on, at six o'clock there is a nice film.
Televizyonu açık bırakıp, çıkacağım. Saat 6'da güzel bir film var.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]