Skills traducir turco
6,692 traducción paralela
You don't just leave for a year and lose of all your skills.
Bir yıllığına gidince bütün yeteneklerini kaybetmemişsindir.
And though her skills as a midwife earned her a place of honor amongst all the tribes in Haran her "golden hands" delivering more babies than she could count...
Ebelik hünerleri Harran'daki tüm kabile arasında saygı görmeye başlamıştı bile. O "kıymetli eller", beklediğinden daha fazla bebek doğurtuyor.
Someone whose skills I can trust.
Becerilerine güvenebileceğim biri.
Skills not up to snuff?
Kumasi uygun degil degil mi?
I'm trying to help you, but... I'm told my people skills are not well developed.
Size yardım etmeye çalışıyorum ama insan ilişkilerimin pek iyi olmadığını söylüyorlar.
A Grey Man is someone who has the skills to blend into any environment and remain unnoticed.
Her ortama dikkat çekmeden girebilme oraya karışabilme yeteneğine sahip adam demek.
Suggesting that when he realized that his skills weren't up to snuff, he went looking for someone who had keys.
Bence becelerilerinin yeterli olmadığını anladığında anahtarı olan birini aramış olabilir.
With Kenny's Magic skills, we could probably kick serious ass!
Kenny'nin kart oyunu yetenekleriyle çok canlar yakabiliriz.
The other day, when Ronny was belittling your coaching skills...
Diğer gün, Ronny senin antrenörlük yeteneklerini küçümserken...
A bad acting coach and research skills?
Kötü bir oyunculuğun ve araştırma tekniklerin mi var?
Your skills as a wingman are unparalleled.
Yardımcı olarak yeteneklerin eşsiz.
I don't have any skills.
Benim hiç yeteneğim yok.
Under the females'watchful eyes, she can practice her stalking, pouncing and fighting skills.
Dişilerin gözetimi altında yaklaşma, saldırı ve dövüş yeteneklerini geliştirecek.
It won't be long now before they will leave their mothers for good and put their new skills to the test.
Annelerini sonsuza kadar terk etmeleri ve yeni yeteneklerini denemeleri yakındır.
They will master complex skills.
Karışık yeteneklerde ustalaşacaklar.
A time when they must strike out on their own, learn from hard experience and develop new skills.
Kendi başlarına, yola çıkmaları gerektiği bir zaman zor deneyimlerden öğrenerek... .. ve yeni yetenekler geliştirerek.
They practice the fighting and hunting skills that they will depend on as adults.
Yetişkinliklerinde bel bağlayacakları.. .. dövüş ve avcılık yeteneklerini geliştiriyorlar.
The youngsters are already practising their hunting skills.
Gençler hâlâ avcılık becerilerini geliştirmek için alıştırma yapıyorlar.
The duties of parenthood may seem to be instinctive, but there are some skills that have to be learned.
Ebeveynlik görevleri, içgüdüsel olarak görülebilir ama öğrenilmesi gereken bazı beceriler de vardır.
"So you will use your diplomatic skills to build bridges."
"Köprü kurmak için diplomatik yeteneklerinizi kullanacaksınız."
We don't have any diplomatic skills.
Bizim hiç diplomatik yeteneğimiz yok ki.
We don't have the skills or the nerves.
Bizde beceri ya da cesaret gibi vasıflar bulunmaz.
Please consider the fact that my skills weren't as mature at the time.
Lütfen o zamanlar yeteneklerim konusunda olgunlaşmamış olduğum için anlayış gösterin.
Don't you see the extent of your mother's business skills?
Annenin iş yeteneklerini görmüyor musun?
I think it's still too early for you to speak of business skills or snobbery without hearing Bum Jo's mother's side of the story.
- Bence Bum Jo'nun annesini dinlemeden böyle şeyler söylemen çok yanlış.
Your choking skills have gotten stronger.
Bu arada kolların güçlenmiş.
I've rarely seen skills like this.
bu tarz bir işi çok nadir gördüm.
A man with his skills, I want to know who he really is.
Yetenekli bir adam. kim olduğunu bilmek istiyorum.
You eggheads have the survival skills of a Boy Scout troop.
Siz yumurtakafalıların hayatta kalma becerileri yavru izcilerinki kadar.
His methods are flashy but his skills are peerless.
Yöntemleri gösterişlidir ama kabiliyetleri emsalsizdir.
I believe that his skills and ability in matters of this kind are exemplary.
Bence onun becerisi ve yeteneği, bu tip durumlar için örnek teşkil ediyor.
Look for a man with little personal hygiene, someone conspicuously short on social skills.
Hijyenine önem vermeyen, zayıf sosyal yetenekleri olan birini arıyoruz.
You? As a T-800, I lack the mimetic skills to appear as anyone else.
T-800 olarak herkes gibi görünmemi sağlayacak taklit yeteneğim yok.
Hurray for your mad tracking skills.
Tamam, iz sürme yeteneklerin kıyakmış.
Most of them come with an astronomical amount of punching power, but not skills to match that.
Çoğunlukla astronomik derecede yumruk güçleri olur ancak bunu karşılayacak yetenekleri olmaz.
He doesn't even seem like he has any language skills.
Konuşamıyor ki.
Rescue dogs have so many hidden skills.
Barınak köpeklerinin çok ilginç yetenekleri var
I'm thinking it's finally time to see your interrogation skills.
Düşünüyorum da senin sorgulama becerilerini görme zamanı geldi.
He mixed "E" and thyroxine. He'll get his language skills back in a few days.
İlaç alırsa, dili bir kaç güne çözülür.
I think someone with your skills would be better off inventing technology rather than installing it.
Bence becerilerinle ilgilenen birileriyle birlikte teknoloji icat etmen bir seyler kurmandan iyi olurdu.
In your fucking parenting skills!
Senin lanet olası ebeveynlik numaralarından!
The status of looks and social skills. All this bullshit is stricter here than anywhere else in the world.
Burada bir hiyerarşi var, görünüşün, popülariten vb. boklar, insanların gözünde her şeyden önce gelir burada.
Thanks to my leadership skills... cowering, running and pulling a skedaddle... we are safe from our enemy... the Gorg.
Liderlik yeteneklerimin yanı sıra... korkaklıktaki ve tabanları yağlamadaki becerilerim sayesinde... düşmanımız Gorglardan... kurtulduk.
And it's my job to teach him the coping skills... that can help him handle that shit he's dealing with.
Mücadele ettiği şeylerle başa çıkması için... gereken becerileri ona öğretmek benim görevim.
Have organizational skills, a genuine interest in e-commerce, " whatever that is...
Organizasyon becerisine sahip, e-ticarete gerçekten ilgi duyan her ne olursa olsun...
You're micromanagement skills are impressive.
İpuçlarını birleştirmekteki maharetin de, oldukça etkileyici.
In order for him to practice his tailing skills, he should pick out a random stranger and follow them.
Takip yeteneğini geliştirmek için rastgele birini seçip izlemesi gerekiyordu.
So do you new brothers have any special skills that could help us out here tonight?
Yeni kardeşlerim, bu gece işimize yarayacak özel yetenekleriniz var mı?
It is an unfair advantage to use your skills upon your wife.
Becerilerini karın üzerinde kullanman hiç adil değil.
Each of us will show him our skills.
Her birimiz ona becerilerimizi göstereceğiz.
It said that he had enhanced your survival skills.
Yaşamsal becerilerini arttırdığını söylüyordu.