Slapping traducir turco
546 traducción paralela
That's fine talk... coming from a fella who just got through slapping tigers in the face.
Kaplanlara tokat atan birinin söylediği lafa da bakın.
I mean, when I think of what I did the first day we came... slapping you.
Yani buraya geldiğimiz ilk gün yaptığım şeyi seni tokatladığımı düşününce.
You learnt that slapping trick in the guides too?
O tokat numarasını da dergilerden mi öğrendin?
You've been slapping at me the whole way.
Yol boyunca zorluk çıkarıp durdun.
We're not the slapping together kind.
Bizler oldu-bittiye getirecek insanlar değiliz.
You'll never do it by slapping people around.
Gerçekler, insanları döverek öğrenilmez.
Slapping girls around.
Kızları tokatlamak da cabası.
- We're not the slapping together kind. - He's right.
Biz bu şekilde çalışacak insanlar değiliz.
I felt like slapping at them.
Kimsenin yapacağına inanmamışlardır. Onları yendik.
I tried, and I got a good slapping for it.
Denedim, üstüne bir de tokat yedim.
I hear they're slapping death in the face twice a day.
Yüzünü günde iki kez öldüresiye tokatladıklarını duydum.
None that forgive slapping a student.
Öğrenci tokatlamanızı kabul edemem.
What's wrong with slapping a cheek or two if it keeps the ore coming out and helps the war effort?
Adamları dövmenin yanlış ne tarafı var? Maden çıktığı sürece nedir bu gereksiz velvele?
I'm a landlubber, you see. And, well, to hear the sea gently slapping the sides of the ship, to be curled up with a good book...
Ben kara faresiyim, denizin geminin yanlarına usulca çarpması güzel bir kitap okumak...
You just don't go around slapping girls on the...
Öylece gidip vuramazsın kızların...
You plan on slapping any soldiers there, general?
Başka asker tokatlayacak mısınız, General?
( man # 1 ) The Russians were overjoyed - but we also - and there was handshaking and back-slapping and the exchange of souvenirs.
Rusların ağzı kulaklarındaydı. Bizim de öyle. Tokalaşılıyor, tebrikler alınıyor hediyeler değiş-tokuş ediliyordu.
Why are you slapping man? ...
Ne vuruyorsun yav?
When lead starts slapping these rocks here... you figure we're all gonna hide behind that juicy little butt of hers?
Kurşunlar bu kayalara çarpmaya başlayınca hepimiz onun güzel küçük kıçının arkasına mı saklanacağız?
Them niggers be stomping and yelling and laughing and slapping their knees so ain't nobody gonna see nothing.
O zenciler zıplayacak, bağıracak ve gülecek ve dizlerine vuracak ve kimse tek bir şey görmeyecek.
He started slapping me around.
Bana vurmaya başladı.
- Can't you see I'm slapping? What is it?
- Görmüyor musun dövmekle meşgulüm.
- The slapping machine!
- Tokat manyağı!
He's not slapping you for real.
Seni gerçekten tokatlamıyor.
And slapping my hand.
Ve elime vurduğu için.
Do you not like me slapping your girl?
Kız arkadaşına vurmam hoşuna gitmedi mi?
In fact, I feel like slapping your face right now.
Aslında, şimdiden tokatlamak istiyorum seni.
I just wanted to say I'm sorry for slapping you last night.
Sadece, sana dün gece tokat attığım için özür dilemek istedim.
The old man spends every day just slapping'mah-jongg tiles with a bunch of other old dudes.
İhtiyar bütün gününü başka moruklarla mah-jong taşları sallayarak geçiriyor.
These dudes slapping their feet and beating each other heads.
Adamlar ayaklarını tokatlıyorlar ve birbirlerinin kafasına vuruyorlardı.
Next, somebody's slapping me in the shower.
Sonra biri beni duşta tokatlıyor.
You're the one who's always slapping my hand... about my weight, Mother.
Bugüne kadar kilom yüzünden, yemeklere yaklaştığımda elime vuran sen değil miydin, Anne?
I can remember the tail slapping, and the banging, and the noise of you clubbing.
Hatırlayabiliyorum, ona vuruyordun. Ve çarpıyordun. Ve senin vurma seslerin.
" Punching, slapping, kicking the plaintiff.
"Şikâyetçiyi, yumruklamak, tokatlamak ve tekmelemek."
They chased me up the hall past the lockers they got me down and they started slapping me.
Beni koridorda kovaladılar, dolapların ilerisinde yakalayıp vurmaya başladılar.
Every couple of hours a different bunch comes slapping me.
Dakika başı, yeni bir vukuat yaşıyorum.
What could be more dull than the sordid, back-slapping sessions where has-beens in tuxedos hand over to even OLDER has-beens in tuxedos, awards for plays that closed the WEEK before the opened, because the audience were clamoring instead for tickets to
Bundan daha sıkıcı ne olabilir. Herkes birbirinin sırtını sıvazlıyor. Smokin giymiş adamlar smokin giymiş daha yaşlı adamlara ödüller veriyor.
Before you start running around the room, slapping each other's heinies how long is this gonna take you?
Birbirinizin poposuna vurarak koşuşturmaya başlamadan önce,... bu iş ne kadar zamanınızı alacak?
I was slapping some on my face this morning, just like I've done every day for 30 years, and it seemed wrong.
30 yıldır her gün yaptığım gibi. Yüzümü bu sabahda losyonla tokatladım. ve yanlış geldi.
And some woman involved in a drive-by slapping.
Bir de yoldan çevirdiğimiz bir kadın.
A lot of good cops get to the point of slapping their badge down on this desk and find they just can't do it. How about you?
İyi polislerin çoğu çekip, gitme noktasına gelirler ama yapamayacaklarını görürler.
I wanted to apologize for slapping you.
Sana vurduğum için özür dilerim.
Slapping on some paint, putting up some wallpaper, and,
Boyaları kazıdım, duvar kağıdı yapıştırdım.
What? You wanna let your brother keep slapping you around for not selling drugs?
Uyuşturucu satmadığın için abinin seni pataklamasına izin mi vereceksin?
You'll figure it all out when I'm slapping the cuffs you.
Kelepçeyi vurduğumda anlarsın onu.
He comes barging'in here one day, slapping'all the customers, waving'his gun around.
Tüm müşterileri tokatladı, sağa sola silahını salladı.
I walk around this town and look these people in the eye. It's just like someone's slapping'me in the face.
Bu kasabada dolaşıyorum... ve insanların gözlerinin içine baktığımda... sanki birisi suratıma tokat atıyor.
Hey, I'm slapping Superman.
Hey, Süpermen'i tokatlıyorum.
And when she said no, he started slapping'her up and shit.
Kız kabul etmedi. O da vurmaya başladı.
And as you're all pounding'away, your balls are slapping'against the other guy's
Ve hepiniz düdüklemeye koyulmuşken taşakların diğer herifinkilere çarpar,..
And tomorrow night, while your father and my brother... and all the other slobs who only care about the way it looks... and don't give a shit about how it actually is... while they're all slapping themselves on the back... the January Man... is going to get his January Girl.
Asıl yarın akşam senin babanla, benim abağabeyim.. .. ve işin nasıl işlediğinden çok.. .. nasıl göründüğüne önem veren diğer hödükler..