Smile and wave traducir turco
47 traducción paralela
Smile and wave. Come on.
Gülümse ve el salla.
Smile and wave.
Hadi. Herkes gülümsesin ve el sallasın.
Everybody, smile and wave.
Herkes gülümsüyor ve el sallıyor!
Smile and wave!
Herkes gülümseyecek ve el sallayacak!
Smile and wave like you're saying, "Hi there, folks."
Gülümseyin ve el sallayın sanki, "Selam, millet" der gibi.
Just smile and wave. Get in.
Sadece gülümse ve el salla.
But the next time you'd see him, he'd go Out of his way to smile and wave at you
Ama o ilk karşılaşmanızda Size gülümseyip el sallamıştır
Just smile and wave, boys.
Sadece gülümseyin ve el sallayın çocuklar.
Smile and wave.
Gülümseyin ve el sallayın.
Just smile and wave, boys.
Yalnızca gülümseyin ve el sallayın çocuklar. Gülümseyin ve el sallayın.
- Martha, please, just... just smile and wave.
Charles... Martha, lütfen. Sadece gülümse ve el salla.
And I realize we may not be able to smile and wave at each other for a while because of events that have occurred.
Olan olaylardan sonra bir süredir birbirimize gülümseyip el sallayamadığımızın da farkındayım.
You smile and wave, Tory.
Gülümse ve el salla, Tory.
All you have to do is sit here, smile and wave.
Tek yapman gereken oturmak, gülmek ve el sallamak.
That's the old lady who used to smile and wave at me.
Bana gülümseyip, selam veren kadın.
All I have to do is smile and wave... and have Max on my arm.
Benimse tek yapmam gereken Max'i koluma takıp el sallamak ve gülümsemek.
SMILE AND WAVE, BOYS...
Gülümseyin ve el sallayın çocuklar.
- ♪ SMILE AND WAVE, BOYS!
* Gülümseyin ve el sallayın çocuklar. *
♪ all : ♪ SMILE AND WAVE ♪
* El salla! *
And now that you've assumed all of this, why don't you give in with a smile and wave.
- Ve şimdi tüm bunları farzettiğine göre, Neden gülümseyip el sallamıyorsun?
Just smile and wave, boys!
Gülümseyin ve el sallayin çocuklar! Gülümse ve el salla!
Okay, everybody give me a smile and wave.
Pekala, herkes gülümseyip el sallasın bakalım.
So, am I supposed to just smile and wave you out the door?
Ne yani, gülümseyip seni geçirmemi mi bekliyorsun?
You must smile and wave, and never let them know how hard it is to bear.
Gülümsemeli ve selam vermelisiniz ve dayanmanın ne kadar zor olduğunu fark ettirmemelisiniz.
Oh, you know, it's all in the smile and wave.
Bütün mesele gülümsemek ve el sallamak.
He needs me to smile and wave.
Gülümseyip olumlu etki yaratmak için bana ihtiyacı var.
Smile, one second, there, wave and that's all.
Gül, bir saniye.
There, smile at me and wave.
Böyle, bana gülümse ve el salla.
I smile wave my little hat, and I did that. So when do I get paid? You have some good ballplayers.
Gülümseyip, küçük şapkamı sallayacaktım ve yaptım.
A wave and a smile,
Yüzü gülüyor.
A lot of kids in chairs are really sick, and I wave at them.. .. and they smile just like on Jerry Lewis.
O sandalyelerde oturan bir sürü hasta çocuk var ve onlara el sallayınca, aynı Jerry Lewis gibi gülümsüyorlar.
So think tall, you gotta smile, and wave, and just have fun.
Dik durun, gülümseyin ve el sallayın, eğlence için.
Oh, and you too Leo... You always make my day when you wave and smile hello.
Ve Leo sen de elini sallayıp gülümseyerek merhaba deyişin, hep günümü güzelleştiriyor.
- Just smile and wave, ok?
Tamam mı?
- Whenever I would see the girls pass by my office before morning meeting, they always had a smile on their face, and they would always wave.
Kızlar sabah toplantısından önce odamın önünden her geçtiklerinde yüzlerinde hep bir gülümseme olurdu ve her zaman el sallardılar.
But we only know the smile-and-wave routine.
Fakat bizim tek bildiğimiz "gülümse ve el salla" olayı.
Point to us. We'll wave and smile.
Uzaktan gösterirsin, biz de gülümseyerek el sallarız.
Wave and smile.
El salla ve güIümse.
The Queen is supposed to nod properly... to smile, and to wave.
Kraliçe düzgün bir şekile başını sallar gülümser ve elini sallar.
You'll smile for cameras, stand by my side, and wave like- - like you don't have a care in the world.
Kameralara gülümseyecek, yanımda duracak ve dünyayla bir ilgin yokmuş gibi el sallayacaksın.
Everybody smile and wave.
Herkes gülümsesin ve el sallasın.
I could wave at a lady and smile, chew the fat with her in church, knowing I killed her husband.
Bir kadına el sallayıp gülümseyebilir onunla kilisede iki lafın belini kırabilir ve bunu kocasını öldürdüğümü bilerek yapardım.
Give a big smile and a wave.
Gülümseyip el salla.
You will have these cuff-links on when you sign contracts, ♬ I give you my hand ♬ and when you wave to me before you leave for work. I get so happy every time I visualize the shining cufflinks in those moments, so I smile.
Ne zaman bir sözleşme imzalasan yahut işe giderken el sallasan taktığın bu kol düğmelerinin ışıldayacağını düşünmek beni öyle mutlu ediyor ki bir parça ağlıyorum.
Many Ulster schools and youth organizations are represented, and they all have a smile and a wave for the Queen.
Ulster'daki çoğu okulun ve gençlik organizasyonunun temsilcileri Kraliçe'ye gülümseyip el salladı.
Yes, to wave and smile and be seen as a sign that racism is over.
Evet. El sallamak, gülümsemek ve ırkçılığın sona erdiğinin simgesi olmak için.
waves 65
wave 92
waverly 123
smile 1224
smiles 35
smiley 114
smile for the camera 42
smile for me 17
smiley face 46
wave 92
waverly 123
smile 1224
smiles 35
smiley 114
smile for the camera 42
smile for me 17
smiley face 46