Snappy traducir turco
509 traducción paralela
And make it snappy.
Hemen bulurdum.
Tell them to make it snappy.
Ellerini çabuk tutsunlar.
Come on, boys, make it snappy.
Haydi, çocuklar, çabuk olun.
You sure look snappy, Dede.
Tabi sen çok zarif olacaksın Dédé.
Quick now! Go! Make it snappy!
- Hadi, daha çabuk!
Come on, and make it snappy.
Hadi, çabuk kaybol.
Make it snappy or you'll find out what it's for.
Elini çabuk tut yoksa o kasların ne işe yaradığını görürsün.
Make it snappy, will you?
Elini çabuk tut, tamam mı?
- Make it snappy, Finny.
- Elini çabuk tut, Finny.
Go on, make it snappy.
Haydi, çabuk ol.
Come on, kids, make it snappy.
Haydi çocuklar, güzel yapın.
I'll see you at the hotel, room 1061, and make it snappy!
Otelde 1061 numaralı odada buluşuruz, geç kalma!
Make it snappy.
Acele et.
I thought maybe "believe you me" told you some more snappy stories.
Belki Bay "İnan Bana" sana başka zekice hikayeler anlatmıştır.
Come on, Bill, make it snappy.
Haydi Bill, çabuk ol.
Okay, handsome. Dish it out and make it snappy.
Yakışıklı, yap su servisi bakalım.
- Make it snappy.
- Çabuk olun.
Say, you turned out to be a pretty snappy-looking dish.
Çok şık bir hatun olmuşsun.
And make it snappy.
Ve çabuk ol.
- Make it snappy, we're hungry.
- Çabuk ol, açız.
Say, that's a snappy outfit.
Elbisen bayağı şık.
To the Phelps department store, and make it snappy.
Phelps mağazasına ve hızlı.
All right, but make it snappy.
Pekala ama çabuk ol.
Six more Pike's Pale, and make it snappy.
Altı tane Pike's Pale, acele tarafından.
Now, look, tomorrow shine the squadron up, bright and snappy.
Yarın tabur çok iyi hazırlansın.
Make it snappy.
Çabuk.
- Only, make it snappy, will you?
Sadece kısa kes, olur mu?
We're three happy chappies with snappy serapes
Bizler 3 mutlu Caballeros'uz.
Snappy uniform, a whole ribbon counter on his chest.
Şık bir üniforma ve tüm göğsü şeritlerle dolu.
I know where you can get snappy suits made to order.
Şık elbise siparişi verebileceğin yerler biliyorum.
Sixth floor, and make it snappy.
6. kat, acele tarafından.
Make it snappy, Doc.
Acele et Doktor.
I'll wait here. And make it snappy.
Ben burada bekleyip işi idare edeceğim.
Snappy little outfit you have.
Çok şık üniformalarınız var.
But make it snappy!
Ama elini çabuk tut!
- Okay, but make it snappy!
- Tamam ama çabuk ol.
- Make it snappy, dinner's in half an hour.
- Elinizi çabuk tutun, yemek yarım saat sonra hazır olur.
Okay, honey, but make it snappy.
- Tamam hayatım, ama çabuk ol.
Come on, make it snappy.
Hadi, acele et.
Play me something snappy.
Canlı bir şey çalsana.
All right, fellas, make it snappy.
Ve bize şuradan bir yanıltma saldırısı ile destek verebilirseniz...
Make it snappy, sarge.
Çabuk hallet çavuş.
Better make it snappy, Esther.
Acele etsen iyi olur Esther.
Snappy stories?
Ters hikayeler mi?
And now a bunch of young, snappy dressed nincompoops come along and...
Şimdi ise bir gurup genç, cicili giysili geri zekalılar geldiler ve...
Make it snappy.
Sallanma.
I said, make it snappy.
Sallanma, dedim.
- Pile in, make it snappy.
- Sallanmayın haydi, zıplayın.
Will you make it snappy?
Acele eder misiniz?
Make it snappy.
Çabuk olun.
- Make it snappy.
- Çabuk yap.