So i'm gonna ask you again traducir turco
33 traducción paralela
So I'm gonna ask you again, just one more time.
Tekrar soracağım.
So I'm gonna ask you again :
Bu yüzden tekrar soruyorum :
And I usually never ask a question I don't already know the answer to,... so... at the risk of being rejected twice, I'm gonna ask you again.
Ve genellikle cevabını önceden bilmediğim şeyleri sormam ben aynı zamanda,... bu yüzden.. iki defa reddedilme riskini göze alarak, sana tekrar soruyorum.
But I'm really scared I'm gonna lose my job, so, Santa, if you help me, I promise I'll never ask for anything ever, ever, ever again, ever
Ne kadar yumuşak, yıkanabilir süet gibi.
Yeah, well, my mom told me you ain't consummated your holy matrimony yet, so I'm gonna ask you again :
Evet. Annem senin kutsal evlilik görevlerini tam lâyıkıyla yapmadığını söyledi. O yüzden bir kez daha soruyorum :
So tonight, in the dark, I'm gonna help you out and ask it again.
O yüzden bu gece, karanlıkta, sana yardım edeceğim ve tekrar soracağım.
So I'm gonna ask this again, but this time, pretend you think I'm human.
kulübe hoşgeldin. bunu tekrar soracağım, ama, bu sefer benim insan olduğumu farz et.
So I'm gonna ask you again.
O yüzden tekrar soracağım.
So I'm gonna ask you again.
Bu yüzden sana bir kez daha soracağım.
I understand that this is hard on you, so I'm gonna ask you again.
Senin için zor olduğunu biliyorum. O yüzden tekrar soracağım.
So I'm gonna ask you again.
İki yıl.
A very smart woman pointed out to me earlier today that I may not always be the best at noticing or caring what's going on with other people, so I'm just gonna ask you again.
Çok akıllı bir kadın bu sabah, benim, diğer insanların hayatında neler olduğu konusunda çok dikkatsiz ve ilgisiz olduğumu vurguladı. O yüzden tekrar soracağım.
So I'm gonna ask you again- -
Tekrar soracağım.
So, I'm gonna ask you again.
Şimdi size tekrar soracağım.
I saw you laughing, so I'm gonna ask you again, you think he's funny?
Sizi gülerken gördüm. O yüzden tekrar soracağım, sizce Steven komik mi?
So I'm gonna ask you again.
Sana bir kez daha soracağım.
So I'm gonna ask you again... are you sleeping with the victim's wife?
- Yani sana tekrar soruyorum... - Kurbanın karısı ile yatıyor musun?
So I'm gonna take another five goddamn seconds out of my incredibly valuable time, and I'm gonna ask you again...
Çok değerli zamanımdan beş saniye daha harcayarak tekrar soracağım sana.
So... I'm gonna ask you again.
Şimdi sana yeniden soracağım.
So I'm gonna ask you again, where did you get the money?
Tekrar soruyorum, parayı nereden buldun?
So I'm gonna ask you again, are you using Nolan?
O yüzden tekrar soruyorum, Nolan'ı kullanıyor musun?
So I'm gonna ask you again.
Sana tekrar soracağım?
So I'm gonna ask you again :
O yüzden bir kez daha soracağım.
So I'm gonna ask you again.
Tekrar soruyorum.
We're gonna check your phone records, Mr Greaves, so I'm gonna ask you again.
Telefon kayıtlarınızı kontrol edeceğiz, Bay Greaves. O yüzden tekrar soracağım.
So I'm gonna ask you again.
Sana tekrar soracağım.
It's never mutual. So I'm gonna ask you again.
Bir daha soracağım.
Someone's out there killing young girls and I'm a little under the gun here, so I'm gonna ask you again, what are you doing here?
Dışarıda genç kızları katleden birisi var ve ben de baskı altındayım. Bu yüzden bir kez daha soracağım, ne yapıyorsun burada?
Given that you were the last person to see her, you've become what we call a person of interest, so I'm gonna ask you again, what were you doing in here?
Onu son gören kişi olarak biliniyorsun bu da seni ilgi odağımız haline getiriyor. O yüzden sana bir daha soracağım burada ne yapıyordun?
So I'm gonna ask you again, marjorie.
Bu yüzden tekrar soracağım Marjorie.
So I'm gonna ask you again, what the hell is going on here, Riggs?
Şimdi bir daha soracağım, ne haltlar dönüyor Riggs?
So I'm gonna ask you again.
Sana bir daha soracağım.
I'm gonna ask you again, so?
Bir daha soracağım, yani?