So you're not traducir turco
7,378 traducción paralela
So if you're here to say that we can figure some way out of it, that's not going to happen.
Yani eğer burada olma sebebin bizim bir şey yapabileceğimizi söylemekse bu olmayacak.
Duffy tells us he's planning to hit it, we're watching one of his guys appear to be waiting for it to move so he can hit it... all of which leads you to conclude that that is, in fact, not his plan?
Duffy soymayı planladığını söyledi. Adamlarından birini izliyoruz soymak için kamyonun yola çıkmasını bekler gibi görünüyor. Ve bütün bunlardan aslında planının bu olmadığı sonucunu çıkartıyorsun.
Okay. So, then, you're not gonna need this, right?
Tamam, artık buna ihtiyacın olmayacak değil mi?
But, like, I know you're not capable of anything better, so, that's why I've been so nice to you.
Ama daha iyisini yapacak kapasitede olmadığını bildiğim için sana hep iyi davrandım.
I'm not overthrowing. - You're overthrowing if I say so!
- Ancak ben söylersem devirebilirsin!
We're not so different, you and I, Dean.
Sen ve ben, pek farklı değiliz, Dekan.
You've not been with us very long but I'm sure you've seen enough to know that we're not so much a company as one great big happy family.
Uzun zamandır bizimle değilsin ama eminim bizim bir ekipten çok bir aile gibi olduğumuzu anlamışsındır.
So you're not sick?
Hasta değil misin?
We're so sorry for not recognizing you last time.
- O zaman sizi tanıyamadığımız için özür dileriz.
People may not say so to you, but they're not happy with the traffic and the goings on.
Yüzüne söylemiyor olabilirler ama millet gelen gidenden rahatsız oluyor.
So give it to me or don't, but you're not gonna tell me what to do anymore.
O yüzden ister ver ister verme ama bundan sonra ne yapacağımı söyleyemezsin.
Mm-hmm. - So you're not a reader?
- Okur değilsin öyleyse?
So, if you're not ready for that, then just, for Christ's sake, just be decent and tell me.
Bu yüzden buna hazır değilsen,... tanrı aşkına, sadece dürüst ol ve söyle.
So you're not a book person?
Ee sen kitap düşkünü değil misin?
So you're not denying anything.
İnkâr etmiyorsun demek.
Well, I've had a chat with our lawyers and legally speaking, you're not entirely human, so your rights are, well...
Avukatlarimizla konustum, yasal olarak tam insan degilsin.
So you're gonna work here, not - - not at the FBI.
- Yani burada çalışacaksın FBI'da değil.
So, you're not even sure if you spoke to Glover?
Glover'la konuştuğundan bile emin değil misin yani?
So you're not bad, right?
- Kötü değilsin, tamam mı?
So, you're not really interested in talking at all.
Öyleyse, pek konuşmaya niyetli değilsin.
But your sergeant says you're not, so behind the desk until I say.
Ama amirin öyle olmadığını söyledi, bu yüzden ben aksini söyleyene kadar masanın arkasına geç.
Technically, you're not on the clock, so get out of there and meet me.
Teknik olarak, mesaide değilsin, o yüzden hemen eve gel.
So it's selfish if I want to wait, but it's not selfish if you're trying to save Dillon.
Ben beklemek istediğimde bencillik oluyor ama sen Dillon'ı kurtarmak istediğinde bencillik olmuyor.
So, you're saying that even though Mona had the poison that was in the dog food, that's not what killed her.
Yani, Mona'yı köpek mamasında öldüren zehir... onu öldüren zehir değildi.
You're so good at being lame, and I'm not.
Şapşik olmakta çok iyisin, ben değilim.
So you're not here just to smoke a joint with an old flame?
Eski sevgilinle ot çekmek için gelmedin mi yani?
Well, I may not be here when you're 40, so I'm saying it now.
Sen 40 yaşına geldiğinde ölmüş olabilirim. O yüzden şimdi söylüyorum.
I can't operate on your arm if you're not stable, so what aren't you telling me?
Durumun stabil olmazsa kolunu ameliyat edemem. Neden söylemiyorsun?
You're infamous now, so if you're going, I'm not.
Artık adın kötüye çıktı, o yüzden sen gidiyorsan, ben gitmiyorum.
So we're not just able to repay you in full.
Yani sana geri ödeme yapacağız.
PI's license or not, this crime scene is closed. So, you're gonna have to go.
Özel dedektiflik lisansın olsun ya da olmasın bu olay mahalli gizlidir bu yüzden gitmen gerekiyor.
So you're not... Angry with me for keeping your parents'secret?
ailenin sırrını sakladığım için bana kızgın değilsin değil mi?
Now, we both know you're not going to drink that, so put it down and we can fix this.
Şimdi, ikimiz de bunun için içmeyeceğini biliyoruz, bu yüzden, bunu yaz bir yere ve düzeltelim.
So you're not... Mad?
Yani kızgın değil misin?
So you're not aware that he's deceased?
Yani öldüğünden haberdar değil misiniz?
So... you're not a lesbian?
Yani sen lezbiyen değilsin.
Okay, well, she's drunk, and you're not sober, so...
Teşekkürler. Hey, nereye gittiğini sanıyorsun? Çek ellerini.
So I assume you're not gonna stop until I ask who it was.
Öyle sanıyorum ki, ben sana kim olduğunu sorana kadar susmayacaksın.
So you're not the least bit jealous?
Yani onu hiç kıskanmıyorsunuz?
Because you're gonna tell her she's agent-in-command, so that when she's not pathetically trying to make me jealous by hitting on this idiot beard-face sweater-model, she's gonna lord it over me and Ray, who, by the way, forgot to bring gum!
Çünkü sorumlu ajanın o olduğunu söyleyeceksin ve Lana da beni kıskandırmak için o aptal sakallı, süveterli herife yazmadığı zamanlarda bana ve Ray'a üstünlük taslayacak. Ray de sakız getirmeyi unuttu zaten!
All right, just so you know, you're definitely not the first woman to have that particular dream.
Pekâlâ, bilirsin ki şüphesiz rüyalarında beni ilk gören kadın sen değilsin.
- He disabled his GPS, so we're not sure of the details, but you might want to find out.
- GPS'ini kapatmış bu yüzden detayları bilmiyoruz, lâkin öğrenmek isteyebilirsin.
You're not so bad yourself, Rutabaga, for a 26er.
26. kattaki birine göre sen de hiç fena değilsin Rutabaga.
When a star is assessed to be of a certain liability, like if there was a whole book written about what a reckless jackass he is, you make a digital replica so you're not screwed if he goes all Belushi on you.
Bir yıldıza bir sorumluluk yüklendiğinde mesela ne kadar pervasız bir yavşak olduğunu anlatan bir kitap varsa Belushi olduğunda hapı yutmasın diye dijital bir kopyası yapılır.
So, you're... you're not a doctor?
Siz doktor değilsiniz, değil mi? Hayır, hayır.
It is so nice not to care what you're up to with that poor girl.
Bu zavallı kızla neyin peşinde olduğunu umursamamak çok güzel.
So... Like it or not, you're a hero.
Hoşuna gitse de gitmese de kahramansın.
- So you're not corrupt.
- Bu kadar bozuk değil.
You're not free tonight by any chance, are you, because I know this little Italian joint that has eggplant so good you actually think you're eating people.
Bu gece bir ihtimal boş olabilirsin değil mi çünkü patlıcanları çok iyi olan bir italyan lokantası biliyorum sanki insan yiyormuşsun gibi.
You're not a doctor, so stop playing games, because I am a vampire, and I will rip your head off if you screw this up.
Doktor değilsin, oyun oynamayı bırak, çünkü ben bir vampirim, ve eğer bunu batırırsan, kafanı kopartırım.
This may seem obvious, but you're taking so much in tonight, so just in case you're not thinking quite clearly enough, we're gonna have to say this.
Bu açıkça belli oluyordur ancak bu akşam çok şey öğrendin. Bundan dolayı düzgün düşünemiyorsan bunu sana söylemek zorundayız.
so you're not mad 16
so you're fine 16
so you're good 22
so you're here 33
so you're leaving 30
so you're staying 16
so you're saying 94
so you're right 22
so you're okay 21
so you're telling me 20
so you're fine 16
so you're good 22
so you're here 33
so you're leaving 30
so you're staying 16
so you're saying 94
so you're right 22
so you're okay 21
so you're telling me 20
so you're the one 17
so you're 181
so you're in 23
so you're going 19
so you're back 39
you're not my type 58
you're not serious 282
you're not listening 211
you're not 3927
you're not mad at me 38
so you're 181
so you're in 23
so you're going 19
so you're back 39
you're not my type 58
you're not serious 282
you're not listening 211
you're not 3927
you're not mad at me 38
you're not real 156
you're not gonna die 103
you're not ready 114
you're not wrong 99
you're not going anywhere 673
you're not listening to me 216
you're not stupid 85
you're nothing to me 17
you're not alone 369
you're nothing 173
you're not gonna die 103
you're not ready 114
you're not wrong 99
you're not going anywhere 673
you're not listening to me 216
you're not stupid 85
you're nothing to me 17
you're not alone 369
you're nothing 173