So you keep saying traducir turco
128 traducción paralela
So you keep saying.
Hep söylersiniz.
So you keep saying, but they'll never do it.
Sürekli bunu söylüyorsun ama bunu asla yapmayacaklar.
- So you keep saying.
- Bunu söyleyip duruyorsunuz.
So you keep saying.
Evet söyleyip duruyorsun.
SO YOU KEEP SAYING, BUT I DON'T SEE IT.
Devamlı böyle diyorsun ama ben bunu görmüyorum.
- So you keep saying.
- Bunu söyleyip duruyorsun.
So you keep saying, but when will that happen?
Hep böyle diyorsun. Ama bu ne zaman olacak?
- So you keep saying.
- Hep öyle söylüyorsun.
- So you keep saying.
- Öyle mi diyorsun.
- So you keep saying.
- Öyle demeye devam et.
So you keep saying.
Bunu söyleyip duruyorsun, Öyleyse neden buradasın?
So you keep saying.
Bu lafını unutma.
- Yeah, so you keep saying.
- Evet, söylemeye devam et.
- So you keep saying
- Sen öyle diyorsun.
So you keep saying.
Bunu söyleyip duruyorsun.
- So you keep saying.
- Hep bunu söylüyorsun.
So you keep saying
Evet, söyleyip duruyorsun.
I know you feel disloyal, you shouldn't. Yeah, so you keep saying.
Sadakatsiz hissetmeni anlıyorum, ama böyle hissetmemelisin..
So you keep saying.
Sürekli bunu söylüyorsun.
So you keep saying, dude.
Hep aynı şeyi söylüyorsun.
So you keep saying.
Yani öyle diyorsun.
So you keep saying.
Bunu söylemeye devam et.
It's no big deal. - So you keep saying.
- Sürekli aynı şeyi söylüyorsun.
So you keep saying.
- Hep aynı maval. - Ya hep aynı maval.
So you keep saying.
- Hep bunu söylüyorsun. Yavaşlayın.
- So you keep saying.
Konuş, konuş.
So you keep saying, but what's he got to do with me?
Sürekli aynı şeyi söylüyorsunuz. Bu adamın benimle ne alakası var?
So you keep saying.
Hep öyle diyorsun.
Don't keep on saying so, you idiot!
Tekrarlayıp durma, seni geri zekalı.
So you're letting me down? I'm saying, keep your wife for yourself.
- Sana karını kendine saklamanı söylüyorum.
You keep saying we are thieves so you are teasing me, right?
Habire hırsız olduğumuzu ima ediyorsun! yoksa bizi sinir etmeye mi geldin?
So what I'm saying is that, if you could, uh, well, you know, kind of, if we could keep it to ourselves?
Ne olduğunu biliyorsun yapabilirsen. Şey, bilirsin. Bunu kendi aramızda tutabilir miyiz?
So, why do you keep saying such un-scientific things?
Öyleyse neden böyle bilim dışı şeyler söyleyip duruyorsun?
You keep saying I'm gonna meet her one day, so I'm just -
Sanki her şeyini onun üzerine kurmuşsun gibi bir hava yaratıyorsun.
So, you're saying I should keep trying?
Denemeye devam etmemi mi söylüyorsun?
Just because you keep saying it doesn't make it so.
Senin söylemenle barış olmuyor.
I want to thank you so much for saying that we can keep our guns.
- Sadece teşekkür etmek istiyorum sana. - Silahlarımızın kalmasına izin verdiğin için çok teşekkürler.
Are you saying that just so you can keep him?
Bu adamı burada, böyle tutacağını mı söylüyorsun?
So you're saying you'd be like Dave... and just let Cal keep doing what he was doing?
Yani sen de Dave gibi yapıp... Cal'ın yaptığını mı gizleyecektin?
- Yeah, so you keep on saying.
Bunu söyleyip duruyorsun.
So you're saying that there's no way to keep myself safe.
Yani, güvende olmamın bir yolu yok diyorsun.
You know, here's where I get reductive on your ass,'cause you keep saying "aircraft," but so far, no one's been able to identify whatever it was that people saw.
Burada, senin tahminine bir düzeltme yapmalıyım çünkü "uçak" deyip duruyorsun ama insanların gördüğü şeyin uçak olduğu, henüz teyit edilmedi.
So, what you're saying is it's like my job to... keep her, I don't know, human?
Yani, demek isyiorsun ki benim görevim... onu veya bir insanı korumak mı, bilemiyorum?
I'm just saying, you're gonna wanna keep her safe. If that means telling a little lie or two, so be it.
Ben sadece onu güvende tutmak isteyeceğini düşünüyorum ve bu ona bir-iki küçük yalan söylemeyi gerektiriyorsa, bırak öyle olsun.
So, you're saying you want me to keep seeing her?
Yani, onunla görüşmeye devam etmemi mi istiyorsun.?
- So you keep saying.
Hep bunu söyleyip duruyorsun.
So you're saying that I wanna kiss Lois. And keep Chloe in my back pocket... while the whole time, I'm still in love with Lana?
Yani sen diyorsun ki, Lois'i gerçekten öpmek istedim ve Lana'ya aşık olduğum tüm o zaman boyunca, Chloe'yi yedekte tutuyordum.
so you keep saying.
Bunu söyleyip duruyorsun.
So, you keep saying.
Sürekli aynı şeyi söylüyorsun.
You should just keep saying that to yourself over and over again, so you can actually believe it.
Buna gerçekten inanabilmen için.. .. bunu sürekli kendine tekrarlamalısın.
Banagher, no matter what sort of realities you're forced to confront, keep saying, "Even so..."
Banagher, artık karşı karşıya kalacağın gerçekliğin ne olduğu hiçbir önem taşımıyor. "Öyle olsa bile" dediğin sürece...
so you don't have to worry 27
so you know 208
so you are 73
so you know what 79
so you're fine 16
so young 116
so you lied to me 29
so you're leaving 30
so you're here 33
so you're good 22
so you know 208
so you are 73
so you know what 79
so you're fine 16
so young 116
so you lied to me 29
so you're leaving 30
so you're here 33
so you're good 22
so you can 39
so you see 221
so you know him 19
so you're saying 94
so you're staying 16
so you're okay 21
so you're not mad 16
so you 433
so you're right 22
so you say 133
so you see 221
so you know him 19
so you're saying 94
so you're staying 16
so you're okay 21
so you're not mad 16
so you 433
so you're right 22
so you say 133