Somali traducir turco
366 traducción paralela
Thousands of caravans have traveled over it for thousands of years. And your father comes up from the Somaliland and walks into a lost city?
Binlerce kervan, binlerce yıldır bu yol üstünden geçiyor, ama senin baban Somali'den gelip kayıp bir şehir buluyor ha?
Timbuktu or the Somaliland, what's the difference?
Timbuktu yada Somali ne fark eder?
You built it yourself. And it's not bounded in the west by Tulip, Texas or in the east by Somaliland.
Ve o kafes Tulip'in batısı, Teksas ve Somali'nin doğusuyla da sınırlı değil.
Nicer than the Congo, Rhodesia, Somalia, South Africa.
Kongo'dan, Rodezya'dan Somali'den veya Güney Afrika'dan daha güzeldir.
Identical!
Bir Somali kadınına benziyor mu?
His folks are in Somalia.
Ailesi Somali'de.
There's a crowd of them on his land who think he's a prince.
Topraklarında bir sürü Somali var, onun bir prens olduğunu sanıyorlar.
She's Somali.
Bir Somali.
For centuries Somali women had been circumsied, the men believes, it keeps the wives at home, where they belong.
Somaliler yüzyıllardır sünnet oluyorlar.
There are things I don't talk about like Sarajevo or Somalia.
Sarajevo ya da Somali gibi şeyler hakkında konuşmam.
Peace efforts in Somalia have suffered a setback.
Somali'deki barış çalışmaları başarısızlıkla sonuçlandı.
From the air, US forces attempt to bring home President Clinton's confused policy to the Somali population.
Amerikan kuvvetleri havadan, Clinton'ın tartışmalara yol açan Somali politikalarını uygulamaya çalışıyor.
If he doesn't disarm the clans, Somalia will sink back into anarchy and chaos, he said.
Kabilelerin silahsızlandırılmaması durumunda, Somali'nin anarşinin pençesine yeniden düşeceğini belirtti.
But, as in Somalia, resistance is growing to the American and Canadian soldiers, who form the advance troops.
Tıpkı Somali'de olduğu gibi, Amerika ve Kanada askerlerine karşı direniş hızla yükseliyor.
A police function has become accepted as our role in Haiti and Somalia.
Polisiye bir operasyon kabul edilebilir. Haiti ve Somali'de yaptığımız gibi.
And don't forget my Somalian beans.
Somali fasulyelerini de unutma.
Have you considered Somalia?
Somali'yi düşündün mü?
I have a masters in Russian literature, a PhD in biochemistry, and for the last 18 months I've been deworming orphans in Somalia.
Rus edebiyatında master yaptım, biyokimyada doktoram var ve son 18 aydır Somali'de yetimlerle çalışıyorum.
We're not leaving Somalia till we find him.
Onu bulmadan Somali'den ayrılmayacağız.
I understand, but it is my duty to remind him that my men are surrounded by thousands of armed Somali militia.
Anlıyorum, ama benim görevim adamlarımın binlerce silahlı Somali milisi tarafından çevrildiğini kendisine hatırlatmak.
In Somalia, killing is negotiation.
Somali'de, öldürmek, pazarlık etmektir.
- Kenya, Somalia Republic,
- Kenya, Somali...
- And Somali?
- Ve Somalice?
Shirwa, on the other hand, is son of the Somalian ambassador.
Shirwa da Somali büyükelçisinin oğlu.
Somalia was the site of the last naturally acquired case of smallpox in 1977.
En son çiçek hastalığı salgını 1977'de Somali'de görülmüştü. Tanrım! Bu korkunç
Dad, it's Daytona, not Somalia.
Baba, Daytona'ya gidiyorum, Somali'ye değil.
Every tinpot general from Somalia to North Korea and all points in between gloating on CNN?
Somali'den Kuzey Kore'ye kadar bütün aşağılık generaller ve CNN'deki bütün sinsi odaklar.
I'll adopt a Somalian kid, or I'll work in Calcutta, or I'll...
Somali li bir çocuk evlat edineceğim yada hindistanda çalışacağım, yada...
We are Bashir rebels from the country of Somalia.
Biz Somali ülkesinden Beşir gerillalarıyız.
Who thinks now in the United States about what happened in Somalia in 1 993?
Şu an Birleşik Devletler'de kaç kişi Somali'de 1993'te olanları hatırlıyor?
... the elements of the government and army are following the example of what happened to the Americans in Somalia.
... hükümet yetkilileri ve ordu Somali'de Amerikalılara olanların izinden gidiyor.
Athens, Moscow, Bosnia, Somalia.
Atina, Moskova, Bosna, Somali.
- A Somali chieftain's mask.
- Somali kabile şefi maskesi.
I've only seen this one time before, in a Somali village called...
Bunu bir kez daha görmüştüm. M'butatu adındaki Somali köyünde.
I can assure you, Tony, they take such things very seriously in Somalia.
İnan bana Tony, Somali'de böyle şeyleri çok ciddiye alırlar.
In Somalia, over 90 % / % of the women have it done.
Somali'de kadınların yüzde doksanından fazlasına yapılmıştır.
In Somali?
Somali'de mi?
I can build a school for orphans in Somalia, but I can't do my own laundry.
Şey, Somali'de yetimler için okul açabilirim. Ama çamaşırlarımı yıkayamam.
You were in Somalia?
Somali'de miydin?
But up on the Hill, Somalia's written all over it.
Ama yukarıda tepede, heryere Somali yazılmış.
In Somalia 18 Americans died.
Somali'de 18 Amerikalı öldü.
The - the, the, Somalian Headtrip, the espresso of the day.
The - the, the, Somali'ye özgü Akılyolculuğu, Günün espressosu.
Somalia.
Somali.
Y'all like them Somalia niggers.
Hepiniz Somali zencilerine benziyorsunuz.
We spotted Milton Fine at 0200 Greenwich Mean Time... 40 kilometers north of the Somalian border.
Milton Fine'ın izini Greenwich'e göre sabah ikide Somali sınırının kırk kilometre kuzeyinde bulduk.
That might mean a shipment to Somalia.
Somali'ye bir sevkiyat olabilir.
Here he is in what looks like somalia, afghanistan, a russian grenade, a kurdish dagger,
İşte burada sanki Somali, Afghanistan'da gibi görünüyor. Bir Rus el bombası, bir Kürt hançeri.
He survived Somalia, Yugoslavia, Iraq.
Somali, Yugoslavya ve Irak'tan kurtuldu.
But in Somalia, I traded it for two cold Budweisers and a back issue of Penthouse.
Fakat Somali'de, onları iki şişe soğuk Budweiser bira ve Penthouse dergisinin eski bir sayısı karşılığında değiş tokuş yaptım.
He was killed in the Somme.
Somali'de öldürüldü.
Chechnya, Somalia, Cambodia,
Çeçenistan, Somali, Kamboçya, Etyopya, her yerde aynı bok.