English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ S ] / Sonja

Sonja traducir turco

716 traducción paralela
What a tactless comment, Sonja.
Ne kadar çiğ bir yorum, Sonja.
- Sonja's on her way.
- Sonja da geliyor.
- Don't, Sonja.
- Yapma Sonja!
- And Sonja's a brilliant diver.
- Ve Sonja da harika bir yüzücü.
Like Sonja Henie in one of those... winter wonderland skating pictures.
Sonja Henie'nin buz pistinde buz pateni yaparken çekilmiş fotoğrafları gibi.
Finally, there was my cousin, Sonja.
Son olarak, kuzenim Sonja vardı.
Even if His plan's not apparent to us at the moment. Sonja, what if there is no God? Boris Dimitrovitch, are you joking?
- Evet, ama eğer onu Tanrı yarattıysa, düşündüğü amaç şu an bize uygun gelmese bile güzel bir amaç olmalı.
I was meant to write poetry. Sonja, I'm not the army type.
Ben, şiir yazmak için doğmuşum!
I slept with a light on in my room till I was 30.
Sonja, ben orduda yapamam! Otuz yaşıma kadar odamda ışık açık, uyudum!
Sonja, are you okay?
Sonja? Sen iyi misin?
Sonja.
Sonja!
Sonja, did you see a jar of wine sauce?
Sonja, şaraplı sos kavanozunu gördün mü?
- No, no, I mean it, Pierre.
- Sonja, Iütfen.
- Sonja darling, please...
- Hayır, hayır. Ciddiyim, Pierre.
Any news of Cousin Sonja?
Kuzen Sonja'dan hiç haber var mı?
- Boris Dimitrovitch!
Boris Dimitrovitch? - Sonja!
And you, Sonja, my God, you look more beautiful standing here than you do in person.
Sonja, Aman Tanrım, her zamankinden daha güzelsin.
I've become a scandal. Poor Sonja!
Adım, skandallarla anıIıyor.
For the past weeks, I've visited Seretsky in his room.
- Zavallı Sonja. - Son birkaç haftadır, Seretsky'i odasında ziyaret ediyorum.
- In the midtown area? Oh, Sonja.
- Şehir merkezinde mi?
Sonja, what you need is somebody to take you away from Voskovec.
- Sonja, sana seni Voskovec'ten kurtaracak birisi lazım.
- Sonja, he's busy. Well, he must!
- Sonja, o çok meşgul.
Sonja!
- Sonja!
I realize this must be a great blow to you, Sonja.
Bunun, senin için büyük bir şok olduğunun farkındayım Sonja.
Sonja, are you scared of dying?
- Sonja. ÖIümden korkar mısın?
Sonja, tomorrow morning I'm gonna fight a duel with Anton Inbedkov.
Sonja, yarın Anton Lebedokov ile düello yapacağım.
Sonja, here's your chance to do something kind for a dying boy. But I don't really love Boris.
Sonja, ölmekte olan bir çocuğa bir iyilik yapma şansın var.
So, Sonja and I married.
Böylece, Sonja ile evlendim.
Sonja, do you even know what love means?
Sonja, aşkın ne olduğunu biliyor musun?
Sonja.
- Sonja.
Soon Sonja got more used to me.
Kısa süre sonra, Sonja bana alıştı.
Money was scarce, and Sonja learned to make wonderful dishes out of snow.
Paramız çok azdı ve Sonja, kardan harika yemekler yapmayı öğrendi.
All I could think of was Sonja.
Tek düşüncem Sonja'ydı.
That winter, Sonja and I had a wonderful time.
O kış, Sonja ile harika vakit geçirdik.
Berdykov would sit smiling for days, and stroke a little piece of velvet while Sonja would make him happy by feeding him cookies.
Berdykov, öylece oturur günlerce gülümser, bir kadife parçasına sarıIır ve Sonja da onu kurabiyeleriyle besleyerek mutlu ederdi.
Sonja, you been drinking from the glass we use for the village idiot?
Köyün geri zekâIısının kullandığı bardaktan mı içiyorsun?
- Sonja...
Karargâhları orada.
Two innocent-looking types like us could work our way in to see him, and then shoot him.
- Sonja! Bizim gibi masum görünüşIü iki kişi rahatlıkla ona yaklaşıp, görüşür ve onu vurabilir.
Sonja, we'd never get near him.
Sonja, ona hiç yaklaşmayacağız.
Sonja, political assassination doesn't work.
Sonja, politik suikast işe yaramaz!
Oh, Sonja, who are we to kill somebody?
Sonja, biz kimiz ki adam öldürelim.
Sonja, I've been thinking about this.
Sonja, hep bunu düşünüyorum.
Well, I'm going back and I'm gonna kill him! - Sonja!
- Gidip, onu öldüreceğim.
By some miracle, Sonja managed to elude the French and escape.
Mucize eseri, Sonja Fransa'dan kaçmayı başarmıştı.
It's a very complicated situation, Cousin Sonja.
Çok karmaşık bir durum, kuzen Sonja.
Sonja Henie is out.
Sonja Henie olmaz.
- Sonja, please.
- Gitmelisin!
- She takes uppers?
- Sonja'nın "atıkları" mı?
Oh, Sonja...
- Oh, Sonja.
Sonja...
Sonja...
- I am.
- Sonja!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]