Spain traducir turco
3,772 traducción paralela
On the southern coast of Spain, researchers have discovered buried structures they believe may be the lost city of Atlantis.
İspanya'nın kuzey sahillerinde ise araştırmacılar belki de kayıp şehir Atlantis'i bulduklarına inanıyorlardı.
But back on the mudflats of Spain, the jury is still out.
Ama İspanyadaki çamur tabakası konusunda jüri hâlâ kararını vermemişti.
Most scholars agree that Tartessos was located in southern Spain, and that Tarshish was located in southern Spain.
Birçok alim Tartessos'un Güney İspanya'da olduğunu kabul ediyor ve Tarshish de Güney İspanya'daydı.
It's just one more clue that points to the coast of Southern Spain as the best location for the lost city.
Kayıp şehrin yeri için Güney İspanya kıyısında en iyi tahmin için bir ipucu daha.
Using side scan sonar, the team isolates five areas off the southern coast of Spain that may hold remnants of the lost city of Atlantis.
Ekip kenar tarayıcılı radar kullanarak güney kıyısında 5 yeri kayıp şehir Atlantis kalıntısı bulabilme ihtimaline karşı es geçti.
If this structure was built by refugees from Atlantis, then this is the shared memory of their sunken home, a scale model of the lost city, still buried perhaps, beneath the mud of southern Spain.
Eğer bu yapılar Atlantis mültecileri tarafından inşa edilmişse, o zaman bu hatıralarını paylaştıkları su altındaki evleriydi. Kayıp şehrin ölçekli maketi belki de hâlâ Güney İspanya'nın bataklığının altında gömülü.
They moved back to Spain a while ago.
Bir süre, sanırım bir yıl önce İspanya'ya geri taşındılar.
I just got an email from Maria Olivia in Spain.
İspanya'daki Maria Olivia'dan bir e-posta aldım.
And our children were friends. After my wife took ours back to Spain..... well, I bought one of Geraldine's paintings.
Ama karım İspanya'ya gittikten sonra Geraldine'nin tablolarından birini satın aldım.
He's off in Spain... or Portugal maybe.
İspanya'ya mı Portekiz'e mi ne gitti.
He's in Spain with his wife.
Karısıyla İspanya'daymış.
Italy, Spain...
[Satıcı] İtalya, İspanya- -
Plancius knows more than Portugal and Spain together.
Plancius, Portekiz ve İspanya'nın birlikte bildiğinden, fazlasını biliyor.
Later he walked the streets in Spain smoking a pipe.
Sonra, İspanya sokaklarında ağzında bir boru tüttüre tüttüre geziniyormuş.
Enough, at least in theory, to populate the UK, France, Germany and most of Spain.
Teoride İngiltere'nin, Fransa'nın Almanya'nın ve İspanya'nın toplam nüfusuna yetecek kadar çok.
♪ Why should Spain and Tahiti and Rio ♪ ♪ just be only names to you and me? ♪
Pardon.
All over Spain, business and educational institutions are starting to question their payments to royalties societies.
İspanya'nın her yerinde, şirketler ve eğitim kurumları telif hakkı tahsilat teşkilatlarına ödemelerini sorgulamaya başlıyorlar.
Sue every town in Spain?
İspanya'daki her kenti dava mı edecekler?
In Spain, IP law covers all original literary, artistic or scientific creations, such as books, plays, translations, original music, films, paintings, photos, sculpture,
İspanya'da FM kanunları, edebi, sanatsal, bilimsel tüm eserleri kapsar ; buna kitaplar, tercümeler, tiyatro oyunları, özgün müzik, filmler, resimler, fotoğraflar, heykeller,
Filmotech is one of Spain's major film portals.
Filmotech İspanya'nın önde gelen film portallarından biri.
In Spain, there are 8 :
İspanya'da 8 organizasyon bulunuyor :
The SGAE is Spain's largest royalties society.
SGAE İspanya'daki en büyük telif hakkı tahsilat cemiyeti.
Spain is world leader in court rulings that recognize the rights to free culture.
İspanya özgür kültürü tanıyan mahkeme kararlarında dünya lideri.
Spain is reforming its IP laws.
İspanya FM yasalarında reforma gidiyor.
Many shipyards and mines have also closed in Spain, with a great loss of jobs.
İspanya'da birçok tersane ve maden de kapandı, çok sayıda kişi işten çıkarıldı.
Sources say only Spain and Denmark's nominations are outstanding.
- Katrine? - Evet. Kaynaklara göre yalnızca İspanya ve Danimarka'nın adayları iyiymiş.
So, every day, on his farm in eastern Spain, he hones his muscles.
Bu yüzden İspanyanın doğusundaki evinde kaslarını geliştiriyor.
Or Spain. You were always a sucker for those lazy afternoons.
Hep boş geçen öğlenlere bayılmışsındır.
And considering I've seen you cliff dive in Spain, I know you're a guy who doesn't get scared of many things.
Ve İspanyadaki korkunç dalışı hatırladıkça..,... korktuğun daha pek çok şey olduğunu da biliyorum.
Which is why I'm more impressed with you right now than I was in Spain.
Senin İspanya'da gördüğümde etkilendiğimden daha fazla etkileniyorum şu an.
Come to Spain and watch a bullfight.
İspanya ya gelin ve boga güreşi izleyin.
Spain!
İspanya!
If that was the case, it would have set a precedent in Muslim history and we would not have found the golden age of Jewish Enlightenment taking place under the Muslims in Spain.
Eğer sebep bu olsaydı, İslam tarihine bir teamül oluşurdu ve Yahudi Aydınlanmasını Müslüman İspanya'da olmazdı.
Spain and France in the west. But, in many ways, his struggle for a peaceful Jihad was already in tatters.
Fakat, barışa dayalı Cihat mücadelesi birçok yönden lime lime edilmiştir.
Spain's defense minister is doing business with an oversight member.
İspanya Savunma Bakanı, üst yönetimden birisiyle iş yapıyor.
I'm Der Geist in Zurich, Pantera in Spain. Police nationale know me as Gaston.
Zürih'te Der Geist ( Akıl ) İspanya'da Pantera İtalyan Polisi arasında da Gaston olarak biliniyorum.
Lt's a drug that doesn't exist in Brazil yet, but it does in Spain.
Brezilya'da olmayan bir ilaç, ama İspanya'da var.
And she worked in Florida, Spain and Greece during high school.
Üniversitedeyken Florida, İspanya ve Yunanistan'da çalışmış.
Actually, my family's from Spain. Yeah.
- Aslında, ailem İspanya'dan gelmiş.
until he finally convinces the king and queen of Spain to back his expeditions.
Ta ki İspanya Kralı ve Kraliçesi'ni seferine geri dönmek için ikna edene kadar.
We start on the train, it was in Spain
Her şey bir trende başlar. Aslında İspanya'dayızdır.
Antonioni's films weren't exactly a bundle of laughs but in Italy's fellow Southern European country, Spain, the new wave sweeping through world cinema in the'60s manifested itself in comedy.
Antonioni'nin filmlerinin kahkaha attırdığı söylenemez. Ama İtalya'nın dostu güney Avrupa ülkesi İspanya'da 60'larda dünyayı sarsan yeni dalga, kendini komedide gösterir.
Spain was still governed by its right wing dictator general Franco, so filmmakers weren't free to experiment openly.
İspanya hala sağcı diktatör General Franco yönetimindedir. Bu yüzden sinemacılar serbestçe çalışamamaktadır.
Spain's most famous post-Franco filmmaker, Pedro Almodovar, said of this grotesque :
Franco sonrası sinemacı Pedro Almodovar bu grotesk için şunları söyler :
" In the'50s and'60s, Spain experienced a kind of Neo-realism which was ferocious and amusing, I'm talking about The Wheelchair.
"50 ve 60'larda İspanya'nın yaşadığı yeni gerçekçilik..." "... gaddar ve komikti. " " Tekerlekli Sandalye'den bahsediyorum. "
And if Spain's take on the'60s new wave was mocking, then it's no surprise that the Patron Saint of movie mockery, Luis Buñuel, was there.
60'ların yeni dalgası İspanya'da alaycılığı ortaya çıkarır. Ne de olsa sinemada alaycılığın azizi Luis Bunuel, İspanyol'dur.
Spain. ( Scoffs )
İspanya!
Uh, we have one in Cadiz, Spain another in Palermo, Italy, the last in Basel, Switzerland.
Birisi Cadiz, İspanya'da. Birisi Palermo, İtalya, diğeri de Basel, İsviçre.
La Toya Jackson and her husband, boyfriend, I guess, at that time, Jack Gordon, and I went to Spain to do a TV show together.
La Toya Jackson ve kocası Jack Gordon, o zamanlar erkek arkadaşıydı sanırım, bir televizyon programı yapmak için onlarla birlikte İspanya'ya gittim.
The family moved back to Spain about a year ago.
- Ailesi bir yıl önce İspanya'ya taşınmış.
I claim this burger in the name of Queen Isabella of Spain.
Bu hamburgeri İspanya Kraliçesi Isabella adına alıyorum.