English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ S ] / Spicer

Spicer traducir turco

124 traducción paralela
Do you think Spicer is attractive?
Sence Spicer çekici mi?
Spicer was formerly a sailor.
Spicer eskiden denizciymiş.
Why don't you and Spicer play?
Neden Spicer'la oynamıyorsun?
Spicer?
Spicer?
The Lady Amelia Spicer and the Baron von Richtshofen.
Leydi Amelia Spicer ve Baron von Richtsofen.
I gotta take you before Judge Spicer.
Sizi yargıç Spicer'ın önüne çıkaracağım.
So it takes Judge Spicer three weeks to get back to town, and he says, "Well, did you actually see it?"
Yargıç Spicer'ın gelmesi için... üç hafta beklemek gerekiyordu... ve o geldiğinde, "Sen olayı gördün mü?" dedi
Then Spicer leans forward and he says,
Sonra Spicer öne eğildi, ve aynen...
Hack licence made out to Victor Spicer.
Victor Spicer adına taksici ruhsatı var.
Victor Spicer's licence was suspended when he got 11 months for assault.
Ölen adam Victor Spicer saldırıdan on bir ay ceza yiyince ruhsatı alınmış.
So I talked to the watch captain. Spicer's still there.
Bu yüzden komiserle konuştum ve bizzat kontrol ettirdim.
- Why is this ours?
Spicer hâlâ orada. - Bununla niye biz ilgileniyoruz?
I got Spicer's sheet.
Spicer'ın sabıka kaydını çıkardım.
According to his hack licence he's Victor Spicer.
Taksicilik ruhsatına göre adı Victor Spicer.
I would take a ride over to Rikers and see if Mr Spicer thinks he has any enemies.
Ben olsam Rikers'a gidip, Bay Spicer'a düşmanı olup olmadığını sorardım.
Who was supposed to get sliced, Spicer or the mystery man?
Asıl soru, orada bıçaklanmak istenen kimdi? Spicer mı esrarengiz adam mı?
Spicer was the one who said,'Take a number.'
- Düşmanım çok diyen Spicer'dı.
Got a call last week asking if Spicer was one of their drivers and what time he worked.
Geçen hafta adamın teki, Victor Spicer'ın şoförlerden biri olup olmadığını ve hangi saatlerde çalıştığını sormuş.
OK, let's say the vic had the misfortune to buy the wrong licence and Spicer's the target.
Pekâlâ, Olivia. Diyelim ki kurban büyük bir talihsizlikle yanlış taksicinin ruhsatını satın aldı. Hedef Spicer'dı.
Dispatcher thought it was a woman who called.
Taksi durağındaki kadın, Spicer'ı soranın kadın olabileceğini söyledi.
Didn't two of Spicer's married johns take a bust?
Spicer'ın evli müşterileri basılmamış mıydı?
You were with a male prostitute.
- Tutuklandığında Victor Spicer adındaki bir erkek fahişeyle birlikteydin.
I have nothing to do with Spicer.
Kim olduğunu biliyorum. Benim Spicer'la bir ilgim yok.
Spicer's a disgusting little piece of street meat but he has an extraordinarily gifted orifice in the middle of his face.
Maalesef Spicer iğrenç bir sokak fahişesi ama suratının ortasında sıra dışı bir kabiliyete sahip bir ağzı var.
What about the call asking when Spicer worked?
Peki taksi durağını arayıp, Spicer'ın çalıştığı saatleri sormaları ne oluyor peki?
Whoever called could've wanted the real Victor Spicer.
Arayan her kimse, gerçek Victor Spicer'ı da arıyor olabilirdi.
Hey, Spicer's in the turtle shed.
Hey, Spicer dışarıda.
Young is there smokin'that g-spicer all motherfuckin'day?
Siz zenciler gün boyu esrar içiyorsunuz ha?
- Spicer here.
- Spicer ben.
Come on, Spicer.
Hadi Spicer.
What do you say, Spicer?
Ne diyorsun Spicer?
Spicer. The bird from Snows - she get a good look at you?
Spicer, Snows'da çalışan hatuna iyice bakabildin mi?
- What do you want, Spicer?
- Ne istiyorsun Spicer?
- Spicer's orders.
- Spicer'ın emri.
- Spicer's milky.
- Spicer, süt kuzusu.
You run, you're no better than Spicer, Cubitt.
Kaç, Spicer'dan daha iyi değilsin Cubitt!
Spot of bother, Spicer?
Rahatsız mı ettim Spicer?
You're too old for this life, Spicer.
Bu hayat için çok yaşlısın Spicer.
You're right, Spicer.
Haklısın Spicer.
Goodbye, Spicer.
Güle güle Spicer.
I bring him Frank Spicer and he done him in just as we agreed.
Frank Spicer'ı ona götürdüm ve o da anlaştığımız gibi işini bitirdi.
- What happened to Spicer?
- Spicer'a ne oldu?
They waited till the fighting started, then they got Spicer on the front.
Kavga çıkana kadar beklediler, sonra da Spicer'ı yakaladılar.
But Spicer's in his room.
Ama Spicer odasında.
Come back for your precious booze, Spicer?
Kıymetli içkin için mi geri geldin Spicer?
You weren't going to clear out without saying goodbye, were you, Spicer?
Bir hoşçakal demeden gitmeyecektin değil mi Spicer?
Don't forget your going-away present, Spicer.
Kaçma hediyeni unutma Spicer.
There's two tanks of booze in Spicer's bloodstream and a suicide note in his pocket.
Spicer'ın kanında 2 şişe alkol ve cebinde bir intihar notu var.
That's right, mr. Spicer.
Çok doğru, bay Spencer.
OK.
Pekâlâ, önce Victor Spicer değildi.
First he wasn't Spicer, now he's not Panacek?
Şimdi de Steven Panacek değil.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]