Stride traducir turco
467 traducción paralela
STRIDE, SOVIET!
İLERİ, SOVİET
Stride, Soviet!
İleri, Sovyet!
"Stride towards socialism".
"Sosyalizme doğru yürüyüş".
Keep that stride!
AyrıI da gel!
Hold that stride!
AyrıI da gel!
In your stride
At adımlarını
As his bride starts to stride To a boogie beat
Gelini bir boogie parçasına Dans etmeye başlayınca
well, I've always been for law and order, and now that it's in Nome I don't want to throw it off stride.
Ben hep hukuk ve düzenden yana oldum, bu ikisinin buraya gelmesine de engel olmam.
Look at him stride. - Bandidos!
Adımları da amma uzun!
After a while, you get to taking even them in your stride.
Bir süre sonra normal karşılıyorsun.
It's easy if you just take everything in your stride.
Telaşa kapılmadan işini görürsen gerisi gelir.
How can you stride down the hall with such energy at the end of the day? I'm bushed.
Uzun bir günün sonunda nasıl hâlâ böyle enerjik olabiliyorsun?
He was taking it in stride, but he had a friend who was a ball of fire.
Gelişmeleri kendini kaybetmeden sakince ele alıyordu ama ateş topu gibi kızgın bir dostu vardı.
Add the age Multiplied by the length of the stride
Ekle yaşını Çarp adım uzunluğuyla
You should be able to take that in stride.
Telaşa kapılmasan.
You'll be pleased to know the old master is back in stride again.
Eski ustanın yeniden bir adım atmasından mutluluk duyacaksın.
To prepare for this stride forward, we are assembling data on conditions at atmospheric levels beyond those hitherto explored.
Bu büyük adıma hazırlanmak için bugüne dek keşfedilenlerin dışında, atmosfer düzeylerindeki şartlar hakkında veri topluyoruz.
- Stride, Ben Stride.
- Stride, Ben Stride.
Look, Mr Stride, all I own is in this wagon.
Bakın Bay Stride, bu vagon sahip olduğum tek şey.
I'll do that, Mr Stride.
Bunu yapacağım Bay Stride.
Oh, Mr Stride?
Ah, Bay Stride?
- Mr Stride.
- Bay Stride?
Did you ever hear that, Mr Stride?
Bunu duymuş muydunuz Bay Stride?
That clean enough, Mr Stride?
Yeterince temiz mi Bay Stride?
Mr Stride, that clean enough?
Bay Stride, bu yeterli mi?
You're going on south, aren't you, Mr Stride?
Güneye gidiyorsunuz, değil mi Bay Stride?
Stride.
Stride...
Kind of a lonesome spot for a ranch, isn't it, Mr Stride?
Çiftlik kurmak için ıssız bir yer değil mi Bay Stride?
Hello, Stride.
Merhaba Stride.
And Mr Stride, is he from Silver, too?
Peki Bay Stride, o da mı Silver'dan?
That was using your head, Stride.
Senin aklını kullanıyordu Stride.
Mr Stride?
Bay Stride?
Ground's gonna be full of men, time Stride gets through.
Stride geldiğinde her yer insan dolacak.
Stride?
Stride?
Stride turned a key on you once, didn't he?
Stride seni de hücreye koydu, değil mi?
- Well, Mr Stride, good luck.
- Bay Stride, iyi şanslar.
It's Stride's horse.
Bu Stride'ın atı.
If it wasn't for Stride, we'd still be hub-high in mud twenty miles out of Silver.
Eğer Stride olmasaydı Silver'dan yirmi mil uzakta hala çamurda olurduk.
You take Stride's horse in and bring a doctor back.
Stride'ın atını al ve bir doktor getir.
- And I can't take Stride's horse in.
- Bu yüzden Stride'ın atını alamam.
- Throw it down, Mr Greer. - And I can't take Stride's horse in. - Throw it down, Mr Greer.
- Onu yere atın Bay Greer.
Those men, Stride... I didn't know what they'd done.
O adamlar Stride ne yaptıklarını bilmiyordum.
Stride.
Stride.
Man like Stride's awful tough to kill.
Stride gibi adamları öldürmek zordur.
- Stride's got it.
- Stride aldı.
But there's something I owe Stride.
Ama ben Stride'a borçluyum.
Stride!
Stride!
I can flick a fly from my horse's ear without breaking the rhythm of his stride.
Atın kulağındaki sineği bile vururum yürüyüşünün ritmini bozmadan.
length of stride, any peculiarity of gait he may have.
Giyilmiş bir ayakkabının izine bakarak onu giyen kişinin kilosunu, boyunu, adımlarının mesafesini ve yürüyüşündeki bütün gariplikleri öğrenebiliriz.
- Would some music throw you off your stride?
- Müzik koysam rahatsız olur musun?
- We'll be staying here for the night.
- Her şey yolunda mı Bay Stride? - Bu gece burada kalacağız.