Sucked traducir turco
3,069 traducción paralela
" I am getting my dick sucked!
" Sikimi nasıl da yalatıyorum?
She says she sucked your cock.
Ağzına aldığını söyledi.
Shouldn't you have sucked up to the new boss like the rest of these folks?
Senin de diğerleri gibi yeni patrona yağ çekmen gerekmez mi?
I know that getting arrested sucked and you're mad at me, at the police...
Şu tutuklanma meselesi berbattı bana ve polise kızgınsın.
- Yeah, it sucked.
- Evet, berbattı.
- That sucked.
- Kötü oldu.
Darfur sucked, huh? Yeah.
- Darfur kötü durumda, ha?
There's a gaping hole in the cabin, people being sucked out to certain death.
Kabinde bir boşluk var, insanları kaçınılmaz ölümün içine çekiyor.
Nah, Happy's still getting his dick sucked.
Hayır, Happy hala çükünü yalatıyor.
I sucked your dick, too, didn't I?
Dün gece sana sakso da çektim, değil mi?
Hey, all joking aside - - do not get sucked in.
Şaka bir yana kendinizi kaptırmayın.
Oh, jeez, I think she's trying to get herself sucked into the filter.
Havuz filtresine çekilip ölmek istiyor.
There are a lot who get sucked into this business.
Bu ilaçla nefes alan çok kişi var.
This rat has been sucked dry.
Farenin kani emilmiş.
Dude, that job sucked.
Dostum, o iş berbattı.
My boss sucked, too.
Patron da berbattı..
Your precedents sucked.
Emsallerin çok kötüydü.
But the fire-suppression system sucked all the oxygen out of the room.
- Evet. Ama yangın söndürme sistemi odadaki tüm oksijeni emdi.
A different way of being sucked...
Farklı bir şekilde...
Oh, God. Oh, God. I thought I was being sucked into something.
Bir şeyin içine çekiliyorum sandım.
I just sucked your dick, you can eat my pussy.
Biraz önce ben sikini emdim, sen de amımı yalayabilirsin.
You know how many dicks I sucked I didn't want to suck,'cause I'm a good kid?
İstemediğim halde kaç tane yarak emdim haberin var mı, sence iyi biriyim diye mi?
I'm just waiting to get my blood sucked.
Kanımın emilmesini bekliyorum.
To see how, imagine a clock is being sucked into it. [Clock ticking]
İsviçre'deki CERN gibi devasa parçacık hızlandırıcılarda bilim insanları, kuark ve diğer atomaltı parçacıkların peşindeler.
I'm not getting sucked into another one of your harebrained schemes.
Bir kez daha senin aptal planlarının bir parçası olmayacağım!
Yeah, and your advice sucked. I confronted Dr. Shankar, just like you told me to, in front of my girlfriend, and he kicked my ass.
Dr. Shankar ile sevgilimin önünde yüzleştim ve canıma okudu!
You wouldn't know honor if it sucked your cock and stroked your balls, Fred.
Onur senin sikini yalayıp, taşaklarını okşasa bile tanımazdın Fred.
- Just think what a service you're providing having all your energy sucked into the city's electronic grid.
- Verdiğin hizmeti düşünsene bir. Bütün enerjin şehrin elektrik altyapısına gidiyor.
Before I met him my life sucked.
Onunla tanışmadan önce hayatım berbattı.
He's gone, he's sucked.
O gitti, duvarın içinde kayboldu.
Young girls are murdered, boys are sucked into the walls.
Öldürülen genç kızlar, Adam çeken duvarlar.
Five hundred thousand fish in each net is sucked into the machine.
Her ağda 500.000 balık makina içine çekilir.
He was sucked out the side when we hit the trees, and then the back of the plane came off.
Ağaçlara çarptığımızda basınç onu dışarı çekti. Sonra da uçağın arkası koptu.
You can! I just got sucked in by the words "billion dollar idea."
Sadece şu milyar dolarlık fikir olayı fazlasıyla ilgimi çekti.
Although, it, uh, kind of sucked... seeing how easy it was for you to throw away everything from our relationship.
İlişkimizle ilgili her şeyi kolayca ortadan kaldırabildiğini görmek pek hoş değildi gerçi.
As soon as carbon dioxide is sucked into the plant's cells, they begin to glow.
Karbon-dioksit bitkinin hücrelerine doğru emilir emilmez, hücreler parlamaya başlıyor.
Have you ever had your dick sucked by a Southern girl with a huge cock?
Daha önce hiç koca sikli bir Güneyli kıza sikini yalattırdın mı?
It sucked.
Berbattı.
# But you sucked another dick #
Ama sen başkasına sakso yaptın
That sucked.
Berbattı.
Because if not, my mom's trying to sneak in the doctor who sucked the fat out of her neck.
Birini getirmeyeceksen annem boynundaki yağı emen doktoru sokmaya çalışacak.
I got sucked into a first-person shooter, and now I'm obsessed.
Bir video oyununda başarısızlığa uğradım, şimdi de kafaya taktım.
And you sucked as a bartender, too.
- Evet, öyle. Ayrıca barmenlikte de berbattın.
So I know that sucked...
Şey... - Biliyorum, koydu biraz.
Their macaroons sucked- - no way they're gay.
Hayatta eşcinsel olamazlar.
The explosion created a vacuum, and it sucked out all the oxygen and extinguished the fire.
Patlama vakum etkisi yaratıp bütün oksijeni emdi. Yangın sönmüş oldu.
And let's face it, it would've sucked unless I was Cindy.
Ve kabul edelim ki, ben Cindy olmadığım sürece berbat olurdu.
I do not know, but I think she was sucked!
Bilmiyorum!
Even if I say his name we get sucked into this vortex of awkwardness.
Onun adını söylesem bile,... bir acayip hallere giriyoruz.
Yikes. Papa would have sucked her dry.
- Baba onu dibine kadar emerdi.
And here they sucked the carbon dioxide gas out of the air, combining with it to form an entirely new type of rock.
Minerallerden bazıları denizi boyladı.