English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ S ] / Sunflower

Sunflower traducir turco

307 traducción paralela
Where cisterns and reservoirs are filled with sunflower oil
Sarnıçlar ve depolar ayçiçek yağı ile doldurulur
Even a sunflower reminds me.
Şu ayçiçeği bile bana yaşlandığımı hatırlatıyor.
Got a load of bad sunflower seed, I guess.
Aşırı miktarda günebakan çekirdeği yemiş, galiba.
- Sunflower seeds.
- Ayçiçeği tohumları.
That sunflower is ready.
Ayçiçeği hazır.
- The sunflower.
- Ayçiçeği!
Brilliant yellow, like a sunflower.
Parlak sarıydı, ayçiçeği gibi.
They're so white and soft, you just mash them with a spoon, pour sunflower oil on them, and they're so delicious.
Beyaz ve yumuşaklar, yıkayıp bir kaşıkla, onlara ayçiçek yağı dök, çok lezzetli olur.
See madam... each sunflower, each tree, each grain field hides the bodies... of Italian soldiers, Russians, Germans and also the bodies of many... Russian peasants, old, women, children.
Bakın hanımefendi her ayçiçeği, her ağaç, her tahıl tarlası, İtalyan, Rus, Alman askerlerinin cesetlerini örtüyor, Rus köylülerinin, Rus kadınlarının yaşlılarının, çocuklarının cesetlerini de.
I should like to change into a sunflower most of all.
Ben her şeyden önce ayçiçeğine dönüşmek isterim.
A sunflower.
Bir ayçiçeği.
Peanuts, sunflower seeds,
Çekirdek, fındık, fıstık!
Here're sunflower seeds, folks.
Burada ayçiçeği tohumu, millet!
- Put away those sunflower seeds!
- Benden uzak tutun!
- Sunflower County, Mississippi mostly.
- Sunflower County, Mississippi.
The one with the sunflower seeds.
- İçinde ayçekirdeği olan kesemi.
So, then she went to the sun but when she got to the sun, it was a wilted sunflower.
Sonra güneşin yolunu tutmuş ama onun da kurumuş bir ayçiçeği olduğunu görmüş.
Plus one sunflower - embarrassing-the-taxman tax.
Artı tahsildarı meşgul ettiğiniz için ayçiçeğini alıyorum.
Mr Lloyd is in our Sunflower Room.
Bay Lloyd Ayçiçeği Odası'nda.
Sunflower!
Ayçiçeği!
Sunflower's point.
Ayçiçeği puanı!
Sunflower paste.
Ay çiçeği püresi.
You know, I could never understand how a grown man could fuel an entire day... on a bottle of beer and a handful of sunflower seeds.
Biliyor musun, yetişkin bir adamın bir şişe bira ve bir avuç ayçekirdeği ile bütün günün enerjisini nasıl aldığını hiç anlamamışımdır.
Please report that my wife Sunflower and I and her new dog Rover just returned from the seashore,
Şunu bildirmek istiyorum, karım Ayçiçeği ve ben yeni köpeğimiz Rover'la birlikte deniz kıyısından bugün döndük.
Well, your wife's name is not Sunflower.
Karınızın adı Ayçiçeği değil.
My wife, Susan, who I call Sunflower.
Karım Susan, ona Ayçiçeğim diye hitap ederim.
That is until last Wednesday at 1400 hours when he was last seen by our senior operative, Sunflower, buying roses at a marketplace.
Son olarak geçen çarşamba saat 14.00 civarı kıdemli ajanımız Ayçiçeği tarafından pazar yerinde gül alırken görüldü.
Ed would turn me over to the legendary Sunflower, a German working for the Americans, who would take me on my final journey into Berlin.
Bu Amerikalılar için çalışan bir Alman'dı. Beni Berlin'e doğru son yolculuğuma o çıkaracaktı.
Konrad Friedrichs, known as Sunflower, had become a spy, by my calculations, around the year I was born.
Ayçiçeği olarak tanınan Konrad Friedrichs benim hesaplarıma göre ben doğduğum yıl casus olmuştu.
- Contact Sunflower. Get me into Switzerland.
Tamam, Ayçiçeği'yle bağlantı kurun ve beni İsviçre'ye ulaştırın.
Sunflower and princess of the 2nd quarter.
İkinci köşede günebakan ve prenses çiçeğini.
Sunflower seeds.
- Ay çekirdeği.
You're thinking about rolling around in that sunflower patch outside of Tulsa.
Tulsa'nın dışındaki o ayçiçekli yerde yuvarlanmayı düşünüyorsun.
A sunflower?
Ayçiçeği mi?
And now, ladies and gentlemen, if you would... like the sunflower, turn your attentive heads.
Şimdi, bayanlar, baylar zahmet edip, ayçiçeği gibi ilginizi bana çevirirseniz...
"Just for today, be a sunflower."
"sadece bir günlüğüne, ayçiçeği ol."
What if I like sunflower seeds because I'm genetically predisposed to liking them?
Ya ay çekirdeklerinden hoşlanıyorsam, ve bunun nedeni genlerim ise?
Children aren't born liking sunflower seeds.
Çocuklar ay çekirdeğinden hoşlanır halde doğmazlar.
And it looks like he'd been snacking on sunflower seeds all afternoon.
Ve yemek arasında çekirdek atıştırmış gibi görünüyor.
Think of a sunflower.
Ayçiçeklerini düşün.
- Like the face of a sunflower?
- Bir ayçiçeğinin yüzü gibi?
See the dew on a sunflower
Günebakandaki çiy tanelerine bak
Like the sunflower
Günebakan gibi
♪ See the dew on a sunflower
Günebakandaki çiy tanelerine bak
♪ Like the sunflower
Günebakan gibi
The sunflower with the smiley face.
Gülen yüzlü ayçiçeği.
Sunflower seed?
Üzgünüm. - Hayır, teşekkürler.
You can find it in the swirl of galaxies... or the swirl in the center of a sunflower.
Güzelliği galaksilerin girdabında bulabilir ya da ayçiçeğinin ortasındaki girdapta bulabilirsiniz.
A sunflower.
Şu ayçiçeğine.
Sunflower seeds.
- Yerlerinize geçin. - Ayçekirdeği.
If you hadn't gone and eaten all those sunflower seeds, but then I wouldn't have such a sunny disposition!
Papatyalar. Ne dedim ben sana?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]