Tainted traducir turco
715 traducción paralela
Go and clear Euphie's tainted reputation then.
Git ve Euphie'nin lekelenmiş namını temizle o zaman.
It's tainted now.
Lekelendi şimdi.
You have tainted my family's honor I am at your disposal "
Sen, ailemin onurunu lekeledin... " " Emrinize amadeyim. "
May tainted blood water our fields
Kan bizim alanımıza zararlı olabilir.
A state of complete insecurity and anarchy, founded upon the tainted ideals of a world doomed to annihilation.
Kokuşmuş idealler üzerine kurulu ve yok oluşa mahkum bir dünya üzerinde yükselen mutlak bir emniyetsizlik ve kargaşa devleti.
She is tainted, too.
O da kirlenmiş.
Look Raghu... I'm telling you again! That baby isn't going to be born in this house lf she wants to have her bastard, let her go elsewhere I'm not going to let the honour of my family be tainted I'm going to throw this wanton woman out!
Bak Raghu tekrar söylüyorum.
I tested the salt pork barrel the rations were issued from. It's tainted.
Bunlarla beraber diğer fıçılara da baktım, hepsi hastalıklı.
Because the Usher line is tainted, Mr Winthrop.
Çünkü Usher soyu lekeli, Bay Winthrop.
I think it's a bit tainted.
Sanırım biraz kokmuş.
It's your tainted blood.
Bu senin kanında var.
Nor shall they now be tainted with a king's.
Kral kanıyla da lekelenmeyecek asla.
O'er ladies'lips, who straight on kisses dream, which oft the angry Mab with blisters plagues, because their breaths with sweetmeats tainted are.
Dudaklarında gezinir güzel kadınların. öfkeli Mab o dudakları uçuklarla bezer. soluklarında şekerleme kokusu varsa eğer.
It is clearly visible that your blood is tainted.
Saf kan olmadığın açıkça görülüyor.
My actions were tainted by some evil elements
Bazı şeytani unsurlar yüzünden, saçma sapan davranmaya başladım.
To tell you the truth, I never figured you's gonna take the money... tainted and all, like it is.
Parayı alacağın aklıma bile gelmezdi. Ne de olsa haram para.
The Pythagoreans and their successors held the peculiar notion that the Earth was tainted somehow nasty while the heavens were pristine and divine.
Pisagorcular ve takipçileri dünyanın tehlikeli ve güvenilmez,... göklerin ise saf ve kutsal olduğu düşüncesini korumaya devam ettiler.
My blood is tainted.
Soyum lekelendi.
You aren't going to be tainted.
sen asla kusurlu görünmeyeceksin.
"A thousand paths You lead us upon Yet we are tainted by sin"
"sen bize binlerce yol verdin ancak günahlarımızla hepsini gölgeledik"
Your Honor, I have to ask you to rule all the evidence and the confession... as tainted and inadmissible.
Bütün delillerin ve itirafın geçersiz sayılmasını talep etmek zorundayım.
Look at the beggars and the cripples and the tainted children and the pitiful, doomed girls.
Dilenciler ve sakatları gördüm ve kusurlu çocukları. Ve acınası açlığa mahkûm kızlar.
Your tainted blood in me!
Damarlarımda senin kötü kanın akıyor.
But their water-table is tainted.
Ama suları kirlenmiş.
The Joker's tainted hundreds of chemicals at the source.
Joker yüzlerce farklı kimyasal üretti.
Tainted by a thousand shabby deals.
Binlerce berbat pazarlıkla lekelenmiş.
Later they find he has eaten tainted fish and his death is perfectly natural.
Sonra adamın kokmuş balık yediğini ve ölümünün çok doğal olduğunu öğrenirler.
- Yes. But Simpson's shameless display of exhibitionism tainted the evening.
Maalesef Homer Simpson'ın sergilediği utanmaz gösteri...
And he tainted the IV. Maybe she saw him.
- Belki onu görmüştür?
It smells like a... tainted cheese.
Bozulmuş peynir gibi kokuyor.
My friends, Isee thatforasoul... tobe truly cleansed, tobe trulypurifiied, thatsoulmustfiirstbe tainted... by thesoiledtouch ofthe devil.
Arkadaşlarım, bir ruh için bakmalıyım... tamamen temizlenmiş olmalı, tamamen arınmış olmalı, bu ruh ilk lekelenmiş olmalı... şeytanın dokunuşuyla lekelenmiş olmalı.
It's tainted brown.
Çok koyu renk.
It is evil. It has been tainted, woman-ed!
Bu oda kötü Lanetlendi.
Tainted in the head!
Kafayı yedin!
With all due respect, Your Honor, these circumstances that you speak of include illegal wiretaps and tainted evidence.
Sayın hakim, sözünü ettiğiniz koşullar arasında yasadışı telefon dinleme ve şaibeli deliller de var.
That the goddamn sushi might be tainted?
Suşi bozuk mu değil mi diye riske giriyorlardır.
Everything's tainted now.
Herşey ahlaksızlaştı.
Because no matter where we go our reputation precedes us - a reputation tainted by the lies of our competitors, who spread the impression that we are not to be trusted.
Çünkü nereye gidersek gidelim şöhretimiz bizden önce gidiyor - rakiplerimizin bizim güvenilmez olduğumuz intibasını yayan yalanları tarafından lekelenmiş bir şöhret.
Now, I'll drive the tainted car.
İçine edilen arabayı ben sürüyorum.
The shipping manifests for milk and beef tainted by the unspecified inoculant..... do not provide enough information to track their destinations.
Belirlenemeyen bu aşının izlerini taşıyan süt ve et ürünleri işi yapanların izlerini bulabilmemiz için yeterli ipuçlarını içermiyor.
"to the tainted soul of the vampire."
"Yaratığın ruhunu sarımsak etkisiz hale getiriyor."
Everything he did was tainted.
Yaptığı her şey lekeliydi.
You meant, I suppose, that you and I, and Mary and Kitty, have been tainted by association.
Demek istediğin, sen, ben, Mary ve Kitty, kötü duruma mı düştük?
I am a doctor, and I'd hate to have the serious work I do... -... be tainted by commercialism.
Ben bir doktorum ve ciddi bir iş yaptığım için bunu ticari şeylerle lekelemekten nefret ediyorum.
No, I don't want any of your tainted pork.
Hayır, sizin "lekelenmiş" domuzunuzdan istemiyorum.
With blood tainted with the AIDS virus.
AİDS virüsü bulaşmış kan.
I hope he gets a hold of some tainted cheese and dies lonely and forgotten behind the baseboard of a soiled bathroom in a poor neighborhood with his hand in Goofy's pants.
Umarım bir parça bozuk peynir yer ve fakir bir mahallede, kirli bir tuvaletin dolabında yalnız ve unutulmuş olarak ölür eli Goofy'nin donunun içindeyken.
His health was poor, his blood tainted by strange chemicals.
Sağlıksızdı, kanında kötü huylu kimyasallar vardı.
Tainted, sir?
- Lekeli mi, bayım?
The Earth has suffered a lot and its Cosmo is tainted with Darkness. It won't return to normal.
Büyükbaba bugünkü turnuva olaysız devam ediyor.
He means a cop's reputation should never get tainted by corruption!
.. asla leke olamamalı.