Take it easy on him traducir turco
67 traducción paralela
But there's a chance he might lose the leg, so take it easy on him, okay?
Ama bacağını kaybetme ihtimali var. Fazla yüklenmeyin, tamam mı?
Take it easy on him, he's just a kid.
Rahat bırak onu. O daha çocuk.
Let's take it easy on him.
Üstüne varma.
- I know it's none of my business, what's going on with you and Marcus, but can you try to take it easy on him?
- Beni ilgilendirmedigini biliyorum ama, Marcus'la aranizda olanlarla ilgili, onu kadar stese sokmasan diyorum?
Take it easy on him?
Sana sert davranmaması?
All right, take it easy on him.
Tamam, ona sert davranmayın.
You're gonna... You're gonna have to take it easy on him.
Ona sinirlenmemeniz gerekiyor, sakin davranın.
All right, take it easy on him, baby.
Ağar ol bebek.
- Take it easy on him, Bob.
- Fazla üstüne gitme.
He's a sensitive cat, and I think it'd behove all concerned if you take it easy on him for a while.
Duygusal herifin tekidir, ve bence onu biraz rahat bırakman herkes için daha iyi olur.
I told you to take it easy on him.
Ona sert davranmamanı söylemiştim
I did take it easy on him.
Ona gerçektn de sert davranmadım..
He's a rookie... ... so take it easy on him.
Bir çaylak ona iyi davranın.
Take it easy on him
Ona biraz kibar davran.
All right, take it easy on him!
Pekala, onu sakinleştirin.
TAKE IT EASY ON HIM.
- Adamın üstüne gitme.
- Take it easy on him.
- Onu çok zorlama.
well, perhaps... I should take it easy on him.
Şey, belki de o'nu rahat bırakmalıyım.
- You might wanna take it easy on him.
- Belki onu rahat bırakmalısın.
You might wanna take it easy on him.
Ona karşı bu kadar sert davranmazsan iyi olur.
You might want to take it easy on him today.
Belki bugün ona daha ılımlı davranmak isteyebilirsin.
Take it easy on him, Ray.
Üstüne gitme, Ray.
Take it easy on him.
Onu fazla zorlama.
Take it easy on him.
Gitme üstüne.
Take it easy on him, all right?
Hey yavas ol adamım, tamam mı?
Promise me you'll take it easy. Take it easy on him. - Yeah.
Üstüne gitmeyeceğine, ona bir şey yapmayacağına söz ver.
- Take it easy on him.
- Sakin ol.
Take it easy on him.
Sakin ol.
Take it easy on him I've been through so much.
Ona iyi davran olur mu?
Take it easy on him.
Ona sert davranmayın.
Now, he's still in serious trouble, but if he takes responsibility for his actions, maybe I'll take it easy on him.
Başı hala belada ama yaptıklarını kabullenirse belki de üzerine fazla gitmem.
Take it easy on him, Drew.
- Ona yüklenme, Drew.
- So... take it easy on him.
- Onu çok kafana takma.
Take it easy on him.
Dikkatli davran ona.
Try and take it easy on him, though. Yeah...
- Ama deneyip çaresine bakacağım.
All right, take it easy on him, okay, Roxie?
Onu rahat bırak tamam mı Roxie?
Take it easy on him.
Üzerine çok gitme.
It's easy for him to take it out on you, cos he thinks you're puttin'him down.
Onu küçük düşürdüğünü düşündüğü için peşinden gelecektir.
I've made it very clear to Mr. Worf that I never want him to take it easy on me because I'm a woman or a Trill.
Bay Worf'a, bir kadın ya da bir Trill olduğumdan dolayı benim için asla basitleştirmemesini istediğimi açıkça belirttim.
Hey, take it easy on my kid brother. Make him look good, all right?
Hey, kardeşime karşı sert davranma İyi görünmesini sağla, tamam mı?
Maybe when you're there for a conjugal visit... you can ask him to take it easy on me.
Belki sen de orada koca ziyaretinde bulunup ona bunu benim için kolaylaştırmasını söyleyebilirsin.
Him say take it easy on you.
Canını fazla yakmayın dedi.
- Put him on the phone take it easy.
- Evet, konuşmak istiyorum. Merhaba, küçük adam.
Let's take it a little easy on the guy, what with him trying to kill himself and everything.
Adamla biraz uğraşmayalım adam onun yüzünden kendini filan öldürmeye çalışıyor.
- So take it easy on him.
- O zaman ona fazla sert davranma.
And so if I just admit to killing him, they'll take it easy on me, and you're just trying to help me out, right?
Ve ben onu öldürdüğümü itiraf edersem, bana çok fazla yüklenmeyeceklerdir, ve sen beni kurtarmaya çalışıyorsun değil mi?
Take it easy on him, okay?
O'na karşı böyle davranma, tamam mı?
We're gonna let him take it easy on this one.
Bu seferlik kafasını dinlesin.
Take it easy on him.
İyi günler Bay Hicks.
Hey, can you take it easy on him.
Hey, sakin ol.
I'll tell him to take it easy on you.
Sana fazla yüklenmemesini söylerim.