Tanker traducir turco
580 traducción paralela
I'm studying to be a whippet tanker.
Zırhlı araç şoförü olmaya çalışıyorum.
Alright men, refuel this tanker.
Pekâlâ beyler, tankı doldurun.
While you've been cruising, those cracker boxes have sunk 2 cruisers an auxiliary aircraft carrier a 10,000-ton tanker, a large freighter a flock of barges and numerous sons of Nippon.
Sen Pasifik'te seyir halindeyken, o kraker kutusu dediklerin 2 gemi bir de yardımcı uçak gemisi batırdı. 10 bin tonluk bir tanker, iki büyük yük gemisi mavna sürüsü ve sayısız Japon'un icabına baktı.
If he should ask you what we want tell him a Navy task force a tanker loaded with gasoline and 100,000 men.
Sana ne istediğimizi sorarsa donanma özel timi, benzin dolu bir tanker ve 100 bin adam dersin.
What do you think I am, a tanker?
Beni ne sanıyorsun?
Saw an oil-tanker, did you?
Görmen gerekirdi. - Bir tanker de mi görmedin?
- You bought a gas truck?
- Tanker mi satın aldınız?
- You like the truck idea?
- Tanker fikrini beğendin mi?
He's now leading a scrupulously honest life... as a truck driver for this very firm.
Artık bu şirketin tanker şoförü olarak... tamamen namuslu bir hayat sürüyor.
Okay, send the tanker in, but you stand by until that thing cools off.
Tamam, tankeri geri yollayın ancak o şey soğuyana kadar orada bekleyin.
Do you think Johnny's going to jeopardise the whole set-up for one rubber-lipped, ex-tanker who's walking on his heels?
Nefesini ensesinde hissettiği bu geveze boksör eskisi için... Johnny bütün bu düzeni tehlikeye atar mı sanıyorsun?
Or you pick up a telephone and 100 tankers set out for Persia.
Veya telefonu açıyorsun ve 100 tanker İran'a gidiyor.
Oh, what a tanker!
Ne rezalet!
No, I'm gonna take a tanker out of Baltimore.
Hayır, Baltimore dışında bir tankerle gideceğim.
Last time, he went down to Naples to buy tankers.
Geçen sefer Napoli'ye tanker almaya gitmişti.
Trailing ship, a large tanker.
Ticari gemi, büyük bir tanker.
We'll wait until the destroyer passes, then take on the tanker.
Destroyerin geçişini bekledikten sonra, tankeri hedef alacağız.
Tanker range 3-2-0-0.
Tanker Mesafesi 3-2-0-0.
Two Die As Crop-Duster Plane Crashes Craft Hits Oil Tanker, Drivers Escape
İlaçlama Uçağı Düştü, İki Kişi Öldü Uçak Tankere Çarptı, Şoförler Kurtuldu
A tanker.
Bir petrol tankeri.
Sighted tanker, sank truck.
Petrol tankeri gördük, bir kamyon batırdık.
Three tankers, three happy friends, The crew of a fighting machine!
Üç tanker, Üç mutlu arkadaş, Bir savaş makinesi ve mürettebat!
They are usually tankers, right?
Bunlar genellikle tanker, değil mi?
Ask CinCPac for a tanker rendezvous at first light.
Başkomutanlıktan, şafakta tanker buluşması iste.
We'll play hell getting a tanker out of Pearl.
Pearl'den bir tanker çıkarmak için canımız çıkacak.
A tanker, he thinks, sir.
Bir tanker olduğunu sanıyor, efendim.
There's a deserted tanker.
Terkedilmiş bir tanker var.
He's in an abandoned tanker down there.
Terkedilmiş bir tankerde. Beni orada bul.
He's in an abandoned tanker down there.
Terkedilmiş bir tankerde.
I bought a fleet of tankers that way.
... ve ani karar verebilme ".Bu felsefeyle bir tanker filosu satın almıştım.
I'm not getting engaged to a man I barely know.
- Ama ben tanker filosu değilim. İyi tanımadığım bir adamla nişanlanamam.
Just putting a tiny little ventilation hole in this oil tanker.
Petrol tankerine küçük bir havalandırma deliği açıyorum.
How many tankers have I got within three days'sail of Helsinki?
Üç gün içerisinde, Helsinki'ye kaç tanker yola çıkabilir?
And then we drive to the nearest port and we ship out on the first tanker leaving this country.
Sonra da... en yakın limana gidip bu ülkeden ayrılan ilk petrol tankerine atlayacağız.
The tanker in the ocean there is full of aviation fuel.
Okyanustaki tanker tamamen uçak yakıtı ile dolu.
- That truck driver tried to kill me.
- O tanker şoförü beni öldürmeye çalıştı.
Is that the truck you were askin'about?
Sorduğunuz tanker yoksa bu mu?
I'd like to report a truck driver that's been endangering my life.
- Hayatımı tehlikeye atan bir tanker şöförünü bildirmek istiyorum.
I'd like to report... a truck driver that's been endangering my life.
Hayatımı tehlikeye sokan bir tanker şöförünü ihbar etmek istiyorum.
Anyway, there's a derelict tanker at one end.
Her neyse. Bir uçta sahipsiz bir tanker var.
Quick, let's get on this tanker
Çabuk, durmayın. Tankere atlayalım.
- In the tanker... that way
Kaçmışlar. Şurada tanker vardı...
Pluto would minimise the hazards of transporting petrol to France by tanker.
Bu hat, Fransa'ya tankerlerle petrol taşımanın yaratacağı tehlikeyi azaltacaktı.
She'll handle a lot like that 707 tanker you're used to flying.
Kullanımı daha önce de uçtuğun 707 tanker uçakları gibi idaresi.
We fuel them by tanker submarine and fly them to Pearl Harbor on the 30th.
Yakıtlarını denizatlılardan alırlar ve ayın 30'unda Pearl Harbor'a uçarlar.
- But sir, we haven't had breakfast yet! - We're so hungry.
3 otobüs, 4 minibüs, 2 tanker ile.
Thousands of civilian refugees are fleeing the area spurred by rumours that the overturned tanker cars at Walkashi Needles Junction were filled to capacity with nerve gas.
Walkashi Needles kavşağında ters dönen tankerlerin sinir gazıyla dolu olduğunu duyan binlerce mülteci bölgeden kaçıyor.
- In any case, if you do decide. To lend your tanker fleet either to France or to England -
- Her halükarda tanker filonu Fransa veya İngiltere'ye ödünç vermeye karar verirsen...
One tanker, 160,000 barrels by the end of next month.
'Acil tedbirler'le neyi kastediyor? Gelecek ayın sonunda 16o, ooo varillik bir tanker geliyor.
Over a million tons, it's the largest tanker in the world.
Bir milyon tondan ağır, dünyanın en geniş tankeri.
There's a truck coming.
Tanker geliyor!