Targeted traducir turco
1,369 traducción paralela
The message was that a football ground would be targeted by a suicide bomber.
Gelen mesajda bir futbol stadyumuna intihar saldırısı olacağı yazıyordu.
Half targeted on us, half on the fleet.
Yarısı bizi, diğer yarısı filoyu hedeflemiş.
We have been targeted because of what we believe by those who answer to faceless gods that bear no relevance in our world.
İnancımız yüzünden, yaşadığımız dünya ile hiçbir alakası kalmamış kim oldukları belirsiz tanrılara hesap verenlerin hedefi haline geldik.
Baseship targeted.
Ana Gemiye kilitleniyoruz.
So Doronjo and the others targeted you because of that stone.
Yani taş yüzünden, Doronjo ve diğerlerinin hedefi oldun.
Ibrahim Haddad had targeted a bus carrying 45 people... 10 of which were children.
İbrahim Hadad, 10'u çocuk 45 kişiyi taşıyan bir otobüsü hedef almıştı.
Now, I've already started mobilizing for a targeted raid.
Ben baskın için şimdiden hazırlıkları başlattım.
Dubaku has targeted that facility.
Dubaku'nun hedefi bu tesis.
Can you think of a reason why you'd be targeted?
Bana geldi. Hedef olman için sebep var mı?
And according to the ninja code, his life was targeted.
Ninja kanunlarına göre, öldürülmesi gerekiyordu.
One of those buildings is going to be targeted next by the arsonist.
Bu binalardan birisi kundakçının bir sonraki hedefi olacak.
It's clear to me that she's been targeted here.
Burada hedef hâline geldiği oldukça açık.
When I learned that he and Perez were being targeted by Jigsaw, I should have been more aware. But I didn't see this coming.
O ve Perez'in, Jigsaw'un hedefi olduğunu öğrendiğimde daha dikkatli olmalıydım ama bunun olacağını tahmin etmemiştim.
Over the last three months, troops around the area of Camp Habbaniyh have been targeted by a foreign sniper.
Son üç aydır bitti, Camp Habbaniyh etrafında kalınacak yabancı sniperlar hedef alınacak.
The reason that I ask Is that given the location Of your ex-wife's house, We think someone has Targeted cate specifically.
Bunu sormamın nedeni, eski karınızın evinin yeri düşünülünce bizce birisi Cate'i özellikle seçmişti.
We think your husband might have been targeted Because of something... Sexual he did with this call girl.
Kocanızın, yaptığı cinsel bir şey yüzünden öldürüldüğünü sanıyoruz.
Knowing whether or not It was consensual Will help us determine How he was targeted.
Zorla olup olmadığını bilmek işimizi kolaylaştırır.
A limited number of strategically targeted buys, placed correctly, can disrupt the market and create powerful disincentives within the demand base.
Doğru yerlere yerleştirilecek sınırlı sayıdaki satıcı pazarı bozabilir ve talepler için güçlü bir caydırıcı olabilir.
If Horowitz was targeted for his work with animals, it's not only murder ; it's domestic terrorism.
Horowitz'e hayvanlar üzerindeki çalışmaları yüzünden saldırıldıysa bu sadece cinayet değil, ayrıca hane terörüdür.
We'll have to do targeted scans with contrast and then embolize each one. Can we do that before he freezes?
Kontrast madde ile hedefe yönelik taramalar yapmalı ver her birini embolize etmeliyiz.
Well, that the house was targeted and that the toxins were dropped from above.
Evin hedeflendiğini ve toksinlerin yukardan bırakıldığını.
Maybe we're being targeted.
Belki de hedef bizdik.
So, during the NATO bombing runs in the'90s, gun runners, they used to store their weapons in hospitals, orphanages, anywhere they knew wouldn't be targeted.
90'lı yıllarda NATO bombardımanı devam ederken silah kaçakçıları, hastaneleri, yetimhaneleri, vurulmaması gereken yerlerin hepsini mühimmatları saklamak için kullandılar.
As long as you don't tell them I targeted the room's alternating current dispenser,
Sen onlara söylemedikçe odanın alternatif akım dağıtıcısını hedefledim,
But romance is really targeted For women.
Fakat romantizimin hedefi genelde kadınlardır.
Which region do you want targeted?
Hangi bölgeyi hedef almak istiyorsunuz?
The nsa is attempting to localize what part of the infrastructure is being targeted, and the fbi is still trying to track down the cip device.
NSA, alt yapımızın hangi kısmının hedef alındığını belirlemeye çalışıyor. FBI da CIP aygıtının peşinde.
Well, susan said that the perps targeted something, like a necklace.
Susan, şüphelilerden birinin özellikle kolye gibi bir şeyle ilgilendiklerini söyledi.
The woman at the A.T.M. was clearly targeted.
ATM'deki kadın açıkça hedef alınmış.
Maddie's mom was clearly targeted.
Maddie'nin annesi açıkça hedef olmuş.
Maybe Maddie's mom was targeted Because of her father.
Belki Maddie'nin annesi, babası yüzünden hedef olmuştur.
FBI have a chatter that malls were being targeted.
FBI, alış-veriş merkezlerinin hedef alındığından bahsediyor.
- All right. Rasheed was targeted.
Rasheed hedef alınmıştı.
Or she's freaked out because she just heard her husband was targeted for assassination on their wedding day.
Dağılmış durumda çünkü az önce düğün gününde kocasının bir suikastin hedefi olduğunu duydu.
This is sounding less like a random killing, More like a targeted murder.
Bu rastgele yapılan bir cinayetten çok hedefi olan bir cinayete benziyor.
If you'd known beforehand that Carnelian was gonna be targeted by Joe Public. Because you are Joe Public, then betting against them - on the market is easy money.
Eğer Carnelian'ın Joe Public tarafından saldırıya uğrayacağını biliyorsan çünkü Joe Public sen isen, borsada onlara karşı oynamak kolay para demek olur.
It's inside a Predator drone targeted to kill you.
Yolladı da, seni öldürmek için hedeflemiş bir Avcı uçak ile yolladı. Ne düşünceli.
The day they targeted you.
Aygıtı taktıkları gün.
He may have specifically targeted these women.
Bu kadınları özellikle hedef almış olabilir. O halde heyecan faktörü eleniyor.
Though only owners of red coupes have been targeted at this point, we're asking all the driving public to be vigilant on the road.
Her ne kadar şu an sadece iki kapılı kırmızı arabaları hedef alsa da, araba kullanan herkesin tetikte olmasını istiyoruz.
Ziva's apartment was targeted.
Hedef, Ziva'nın eviydi.
They can't help attaching A personal motive To the places They've targeted.
Hedef aldıkları yerlerle kişisel bağlar kuruyorlar.
They targeted the EM shields right after the breach.
İçeri girdikten hemen sonra EM kalkanını hedef almışlar.
The head of the Sanctuary, plus other key personnel were targeted in the Tokyo attack.
Tokyo saldırısında Sığınak'ın başı, ayrıca başka önemli çalışanlar hedef alınmış.
Someone slid a virus past our jamming countermeasures, targeted all of our primary defensive systems.
Birisi bizim bozma karşı önlemlerimizin içine, tüm ana savunma sistemlerimizi hedef alan bir virüs soktu.
They targeted me too when you got yourself killed.
Eğer bekleyebilseydin öldürülmemiş olacaktın.
The targeted banks have the same acoustic profile.
Hedef bankaların hepsi aynı akustik profile sahip.
You've been targeted...
Hedef sendin.
Poorly targeted.
Deneme tarzımın yanlış olduğunu biliyorum.
We took a look at all the targeted homes.
Tüm hedef evlere baktık.
This close. I had clearly targeted to avoid injury. Yeah.
Bir sakatlıktan kaçınarak temiz bir atış yaptım.