English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ T ] / Taru

Taru traducir turco

86 traducción paralela
The only NYPD field units that would use that type of round are ESU and TARU.
Bu şekilde bir kurşunu NYPd'nin saha biriminin silahları ESU ve TARU atabilir.
Only TARU and Aviation Unit have the capacity to fire at a building 65 stories up.
Sadece TARU ve Havacılık birimi 65.kat yukarıya atış yapma kapasitesine sahiptir.
First the Precinct Chief is cleared by GSR and now you're clearing Officer Jasper at TARU?
İlk olarak bölge şefi GSR'den temiz çıktı, şimdi de memur Jasper TARU'dan mı temiz çıktı?
According to your Pass-N-Go and toll photos, you were driving a TARU van without authorization.
Gişe geçiş fotoğraflarına göre, yetkiniz olmadan TARU kamyonetlerinden birini kullanıyormuşsunuz.
Our guess is you wanted to pin this on TARU.
Tahminimizce de, TARU'da bunu iğnelemek istedin.
And Tarou also became a dragon that protects the Lake Towada way over there.
Sevgilisi Taru da, tıpkı Tazuko gibi Tahoda Gölü'nü koruyan bir ejderhaya dönüşmüş.
A beautiful woman named Tachiko used to live here. She was in love with a man named Tarou.
Uzun zaman önce, Tatsuko adında bir kadın varmış Taru adında bir adama âşık olmuş.
And Tarou also became a dragon that protects Lake Towada way over there.
Taru da, Tatsuko gibi, çok uzaktaki Aomori şehrinde, Towadako Gölü'nü koruyan bir ejderhaya dönüşmüş.
Your pal Happy Jack knows enough to use throwaway cell phones but not enough to know we have shotgun mikes that can pick up a conversation two blocks away, which is what TARU did three minutes after you left.
Dostun mutlu Jck kulan at cep telefonlarını kulanmasını cok iyi biliyor fakat bilmediği bizim uzaktan dinleme cihazlarımızın olduğu ve iki blok çevresindeki her şeyi duyabildiğimiz. Önemli olan TARU'nun sen terk ettikten üç dakika sonra ne yaptığı.
You know, TARU can enhance the video, maybe expand the view. Yeah.
- TARU, videoyu büyültebiliyor, belki görüntüyü genişletebilir.
TARU finally uploaded the video enhancement on your nightclub surveillance video.
TARU, nihayet gece kulübünüzdeki güvenlik kamerası görüntüsünü arttırarak yüklemiş.
Reagan, uh, that was a TARU tech over at Carson's loft. It seems that an e-mail just came in from a dummy e-mail address, and there's a video attached.
Reagan, Carson'lara az önce içinde video görüntüsü olan uyduruk bir adresten e-posta gelmiş.
Did TARU isolate the phone dumps from the throwaway phones?
TARU, kullan-at telefonlardan yapılan konuşmaları ayırdı mı?
We need to ask TARU to make a subset of where all these throwaway phones are sold.
TARU'dan bu kullan-at telefonların nerede satıldığının belirlenmesini istememiz lazım.
TARU's capturing the phone lines, so if he calls out, he's only gonna get us.
TARU, telefon hatlarını ele geçiriyor eğer arama yaparsa, direkt bize ulaşacak.
TARU will be there with their cameras, and we'll pick up some candles on the way. Great.
Harika.
TARU loaded up the surveillance video from the subway platform.
- Evet. TARU, tünelde çekilen güvenlik görüntüsünü yükledi.
[SPEAKING IN ALIEN LANGUAGE]
- Taru!
- Well, once we got the names of the goons that did this to you,
- Önce bunu size yapan şavalakların isimlerini bulduk TARU, cep telefonlarını takibe aldı.
TARU traced their cells. They're holed up in in Midtown.
Midtown'da köşeye çekilmişler.
I want TARU to wire that entire hotel, and you do not leave my sight for one second.
TARU bütün oteli dinleme cihazlarıyla donatacak. Sen de bir an olsun görmeyeceğim bir yere gitmeyeceksin.
No, TARU said they can't enhance it any more though.
Hayır, TARU bunu daha net hale getiremeyeceklerini söyledi.
TARU retrieved this from the camera inside the undercover car. It ain't pretty.
TARU, gizli polis arabasından bu kamerayı çıkardı.
An uncle with a hook in TARU.
- TARU'da çalışan bir amcam var.
TARU's not a country.
- TARU bir ülke değil.
TARU is standing by with a direct feed to our van, which is parked here, from the pole cameras set up on the two corners.
TARU, bizim arabamıza direkt yayın verecek. Araba burada park hâlinde olacak. İki köşede kameramız olacak.
TARU says her phone is pinging off cell towers, all right? It's moving.
Çağrı takip merkezine göre kızın telefon, sinyalleri hareket ediyor.
TARU is setting up a feed from the site in your office.
- TARU bir besleme ayarlama ofisinizde sitesinden.
- I'll just get it Taru bhai
- Hemen Taru bhai.
Cheers for Taru bhai!
Taru bhai çok yaşa!
Cheers for Taru bhai! Cheers for Taru bhai!
Taru bhai çok yaşa!
- And Taru bhai, all well?
- Taru bhai iyi mi?
- Yes, Taru Bhai
- Evet, Taru Bhai
What was the need to put these stupid conditions Taru?
Bu aptalca şartları koymaya ne gerek vardı Paru?
So Taru, did she accept your condition?
Taru, şartlarını kabul etti mi?
If she doesn't call, what will you do Taru bhai?
Aramazsa ne yapacaksın Taru Bihai?
But Taru bhai promised me a new phone if I agree to come along.
Ama Taru Bhai yeni telefon alacağına söz verdiği için geldim.
- Taru... people call me Taru, sir.
İnsanlar bana Taru der, kayınpeder.
That you won't get in Taru.
O zaman Taru da öyle olur.
Hey Taru!
Taru!
- Oh Tam
- Taru.
Stop stop Taru, stop.
Yeter Taru, dur.
Tarn? Huh?
Taru mu?
But I do... from Tariq I've come to Taru.
Ama seviyorum biraz. Tariq'dan Taru'ya gelebildim.
Call me Taru.
Bana Taru de.
You said you have come from Tariq to Taru.
Tariq'dan Taru'ya geldiğini söylemiştin.
Tarn...
Taru.
- Taru...
- Taru.
- Our Taru is looking so handsome...
- Bakın bizim Taru'muz çok yakışıklı.
Let no evil eye cross Sania and Taru's pair...
Sanu ve Taru'ya nazar değmesin.
Miss Sania Habibullah, daughter of Shahriyar Habibullah do you accept me... Tariq Haider, aka Taru Haider son of Farooq Haider the way you accept my shahi tukda?
Bayan Sania Habibullah, Shahriyar Habibullah kızı beni Tariq Haider, diğer adıyla Taru Haider'ı Farooq Haider oğlu Shahi Tuk'damı ettiğin gibi beni de kabul ediyor musun?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]