Tatum traducir turco
294 traducción paralela
Okay. Tell Mr. Boot Mr. Tatum would like to see him.
Pekala, Bay Boot'a, Bay Tatum'un kendisini görmek istediğini söyle.
Charles Tatum from New York.
New York'tan Charles Tatum.
- Mr. Tatum?
- Bay Tatum?
Charles Tatum?
Charles Tatum?
a Tatum special... and they'll roll out the red carpet.
Bir Tatum özel haberi. Sonra önüme kırmız halıyı serecekler.
Oh, Mr. Tatum. Really.
Bay Tatum!
Sorry, Tatum.
Özür dilerim Tatum.
- Charlie Tatum.
- Charlie Tatum.
Tatum.
Ben Tatum.
Mr. Tatum's down there now with the doctor.
- Daha yok. Bay Tatum şu an doktorla birlikte orada.
Oh, you're that Tatum guy that was poppin'off over the phone last night.
Demek dün gece telefonda bağırıp çağıran Tatum sensin.
Mr. Tatum, we're moving you into our room.
Bay Tatum, sizi kendi odamızı geçiriyoruz.
Let Mr. Tatum do the thinking'.
Bırak düşünme işini Bay Tatum yapsın.
The most outstanding of these newspaper people is, of course, Chuck Tatum... the courageous reporter who first made contact with Leo last Saturday.
Bunlardan en öne çıkanı tabi ki Chuck Tatum, geçen Cumartesi Leo ile ilk teması kuran cesur gazeteci.
Later on in this broadcast, we will try to get Mr. Tatum to this microphone.
Daha sonra Bay Tatum'u yayınımıza katmaya çalışacağız.
I'm sorry we have to interrupt these on-the-spot interviews... but I see it's almost time for Mr. Tatum to make his first visit of the day to Leo.
Bu olay yeri röportajlarımıza ara vermek zorunda olduğumuz için üzgünüm ancak Bay Tatum'un, Leo'ya günün ilk ziyaretini yapmak üzere olduğunu görüyorum.
We'll try to get Mr. Tatum to say a few words to you when he reaches us.
Yanımıza geldiğinde Bay Tatum ile konuşmaya çalışacağız.
- What about Tatum?
- Tatum'dan ne haber?
What about Tatum?
Tatum'dan ne haber?
How come it isn't out of bounds for Tatum?
Nasıl oluyor da Tatum için yasak olmuyor?
That's right. What about Tatum?
Evet, ne olmuş Tatum'a?
- " See Tatum!
- " Tatum'u görün!
Tatum, I always knew you were a louse.
Tatum, aşağılık biri olduğunu hep biliyordum.
Tell your papers Chuck Tatum is available.
Gazetelerinize Chuck Tatum'un iş anlaşması yapmaya hazır olduğun söyleyin.
Exclusive. And Tatum is sitting on it.
Özel haber olarak.
There's Mr. Tatum making his way toward the cliff dwelling.
Mağara girişine doğru ilerleyen Bay Tatum'u görüyorum.
Mr. Tatum!
Bay Tatum!
Mr. Tatum! Good.
Bay Tatum!
Mr. Tatum, could you spare us a few moments, please?
Bay Tatum, bize birkaç saniyenizi ayırabilir misiniz lütfen?
Thank you, Mr. Tatum.
Teşekkür ederim Bay Tatum.
Mr. Tatum is now approaching the entrance... to the cliff dwelling to start another one of his perilous journeys... into the underground mazes of this dread mountain.
Bay Tatum, şu an bu korku dağının yeraltı geçitlerinde yeni bir yolculuğa başlamak üzere mağara girişine doğru ilerliyor.
Means everything's gonna be fine, doesn't it, Mr. Tatum?
Her şeyin yoluna gireceği anlamına geliyor, değil mi Bay Tatum?
Tatum, you've been putting a halo around that Kretzer sheriff... so you could hog the whole story.
Tatum, Kretzer denen şerifi iyi biriymiş gibi gösterdin böylece bütün hikaye sana kaldı.
Tell them Mr. Tatum'll be ready to talk in half an hour.
Onlara Bay Tatum'un yarım saat içinde konuşmaya hazır olacağını söyleyin.
Tatum made sure of that.
Bunun böyle olduğunu gösterdim.
Tatum just hit a home run, and the big leagues are calling. Go ahead, Herbie.
Tatum tur vuruşunu yaptı, büyük takımlar onu bekliyor.
All right, Tatum.
Pekala Tatum.
Come on, Tatum.
Hadi ama, Tatum.
- Yes, Mr. Tatum?
- Buyurun Bay Tatum?
And one of them may be the wrong one. Don't worry, Mr. Tatum.
Ama bunlardan biri seni ters köşeye yatırabilir.
They just want me to write somethin'for them.
Endişelenme Bay Tatum. Onlar için bir şey yazmamı istiyorlar sadece.
Tatum is. You are.
Ben, Tatum, sen.
If Tatum said he's gonna send more, he'll send more.
Tatum bir şey göndereceğim dediyse gönderecektir.
This is Charles Tatum speaking!
Charles Tatum konuşuyor!
Had everything sewed up, didn't you, Tatum?
Her şeyi ayarlamıştın, değil mi Tatum?
The great Tatum.
Büyük Tatum.
- Where do you go from here, Tatum?
Şimdi nereye gideceksin Tatum?
Aren't you a little late, Tatum?
Biraz geç kalmadın mı Tatum?
This is Tatum speaking.
Ben Tatum.
See Tatum! "
Tatum'u görün! "
What are you sending'out here?
KURTARMA EKİBİ YARIN SABAH LEO'YA ULAŞMAYI BEKLİYOR. TATUM Ne gönderiyorsun böyle?