Telegrams traducir turco
206 traducción paralela
- Telegrams?
- Telgraf?
You send telegrams here?
Telgraf çekiyor musun?
The telegrams and phone calls were all very well... but no one had actually seen Wynant.
Telgraflar ve telefon mesajları gayet iyiydi... ama kimse Wynant'ı görmemişti.
A lot of telegrams for you.
Sana bir sürü telgraf var.
These letters and telegrams backing up the statement I gave.
Bu mektup ve telgraflar verdiğim beyanatı destekliyor.
I wonder what sort of telegrams we'll get when it's known that Wilson was an innocent man.
Bakalım Wilson'un masum olduğu anlaşılınca nasıl telgraflar alacağız.
We've got regular form telegrams for congratulations.
Hazır tebrik telgraflarımız var.
50,000 telegrams demanding that he yield this floor.
Susmasını isteyen 50.000 telgraf.
I came to tell you to stop phoning me a dozen times a day sending me 20 telegrams...
Beni günde 20 kere arayıp 20 telgraf çekmemeni söylemeye geldim.
Of course, if you get telegrams, it's not my fault.
Tabii size telgraf gelmesi benim suçum değil.
Save these telegrams.
Bu telgrafları sakla.
Don't say anything about the telegrams, do you hear.
Sakın telgraflardan bahsetme.
I have just found out that this certain Lieutenant has shown you some telegrams.
Az önce o teğmenin sana birkaç telgraf gösterdiğini öğrendim.
Telegrams that were sent to Berlin, and telegrams that were received from Berlin.
Berlin'e gönderilen telgrafları, ve Berlin'den gelen telgrafları.
I only send telegrams the normal way.
Ben telgrafları normal yollarla gönderirim.
No doubt, you must have letters and telegrams.
Hiç kuşku yok ki, mektuplarınız, telgraflarınız falan olmalı.
Telegrams?
Telgraf mı?
The telegrams are on two levels.
Telgraflar iki seviyede.
That was quite risky sending all those coded telegrams.
Bütün o şifreli telgrafları göndermek hayli riskliydi.
So, gentlemen, you have the 132 decoded telegrams, either sent or received by the accused.
İşte beyler, zanlı tarafından gönderilen ya da alınan 132 telgraf elinizde.
And these telegrams prove, irrefutably, that Clarus was one of the organisers, if not the head of the Resistance.
Bu telgraflar, şeksiz şüphesiz Clarus'un Direniş'in önderi olmasa da, organize edenlerden biri olduğunu su götürmez bir şekilde kanıtlıyor.
Telegrams, messages, telephone calls. The governor's wife.
Telgraflar, mesajlar, telefon aramaları.
- Do telegrams cost much?
- Telgraf pahalı mıdır?
Don't bother me about telegrams just now.
- Bunu söylemeniz gerekirdi. Şu anda telgrafınızdan daha önemli bir iş yapıyorum.
- Are these all the telegrams?
- Bütün telgraflar bunlar mı?
- Telegrams.
- Telgraf.
I want to take this opportunity... of thanking'you people of the television audience... for the hundreds of letters and telegrams that have been pouring'in.
Bu fırsattan istifade ederek siz televizyon izleyicilerine gönderdiğiniz yüzlerce destek mektubu ve telgraf için teşekkür etmek istiyorum.
They sent telegrams to my wife, signed with my name.
Karıma, benim imzamla telgraflar yollattım.
Maybe I'm just a country boy but if the president tries to stop me I'll flood the White House with millions of telegrams.
Taşralı bir çocuk olabilirim ama Başkan beni durdurmaya çalışırsa Beyaz Saray'ı milyonlarca telgrafa boğarım!
How I'd love to resist opening telegrams.
Ah ben de nasıl isterim telgrafları açmamak...
Telegrams!
Telgraflar gelmiş.
I send optic telegrams.
Optik telgraf kullanıyorum.
There is some connection between Roger, mushrooms, special delivery telegrams, Mrs. Goodbody, the whole works!
Roger, mantarlar, özel teslimat, telgraflar, Bayan Goodbody, bütün olan bitenler arasında bir bağlantı var!
Telegrams often come late.
Telgraflar genellikle geç geliyor.
- These telegrams of protest...
- Bu protesto telgrafları- -
No telegrams, no newspapers, no sermons.
Telgraf yok, gazete yok, vaaz yok.
- Don't the British monitor telegrams?
- İngilizler telgrafları denetlemiyor mu?
- Why didn't you answer our telegrams?
- Neden telgraflara cevap vermedin?
Yes, I've sent telegrams
Evet telgraf gönderdim.
- Any letters, phone calls, telegrams?
- Bir mektup, telefon, telgraf?
Look at all these telegrams!
Şu telgraflara bak!
Telegrams usually are.
Telgraflar genellikle acildir.
I have received 134 telegrams from Mr Alexander Meyerheim, all saying exactly the same thing.
Bay Alexander Meyerheim'dan 134 telgraf aldım hepsi aynı soruyu soruyor.
L sent those telegrams.
Telgrafları ben gönderdim.
L sent the telegrams not because this is a finish, it's because it's the beginning.
Telgrafları son diye göndermedim, bu bir başlangıç.
- Telegrams!
- Telgraflar!
- Any telegrams been delivered lately?
- Gayet iyi. - Son günlerde telgraf geldi mi?
I was under the impression, Herr Zeller... ... that the contents of telegrams in Austria are private!
Herr Zeller, Avusturya'daki telgrafların içeriklerinin özel olduğunu sanıyordum!
She says there are two telegrams
İki telgraf geldiğini söyledi.
The court should note my client's honesty, for he says, yes, I sent the telegrams, yes, I knew about the escape but I defy anybody to prove that in the last three months, he took part in the Resistance movement.
Mahkeme müvekkilimin dürüstlüğünü dikkate almalıdır ; zira diyor ki : " Evet, telgrafları ben çektim,
Three telegrams, sir, just arrived.
Üç yeni telgraf geldi, efendim.