Ten months traducir turco
468 traducción paralela
That was ten months ago.
Bu, on ay önceydi.
This is worth ten months of suffering and labor, this joke is!
Bu şaka, on aylık çalışma ve ıstıraba mal oldu!
- I was with him ten months ago.
- On ay önce onunla birlikteydim.
- Until ten months ago.
- On ay öncesine kadar.
But when you spend ten months out of the year sailing the seas.
Ama yılın on ayı denizdesin.
Some have worked for ten months and never even glimpsed one.
Bazıları on ay dan fazla uğraştılar ama bir kez bile göremediler.
I haven't been at home more than ten months in all that time.
Bu sürenin 10 ayından fazlasını evimde geçirmedim.
See you in about ten months.
10 ay sonra görüşürüz.
I've worked here three years, ten months, and my take-home pay is $ 94.70 a week.
Burada 3 yıl 10 aydır çalışıyorum. Haftalığım 94 dolar 70 sent.
It's been ten months since we've seen each other.
- Birbirimizi görmeyeli on ay oldu.
Ten months.
- On aydır.
It was ten months after he beheaded Kakichi and left Edo
Yanılmıyorsam, Kakichi ile karşılaşıp Edo'dan ayrılmasından 10 ay kadar sonraydı.
In ten months the earth's surface will be as dead as the moon.
On ay içerisinde bütün dünya yüzeyi, ay yüzeyi kadar ölü olacak.
I've been coming here ten months and we haven't discussed my problem once.
On aydır buraya geliyorum ve hâlâ hiçbir problemimi... -... konuşmadık.
I've - Ten months on the 27th of October.
27 Ekim'de on ay olacak.
The army pays me for ten months, I get to live here in Stockholm with free room and board.
Ordu bana 10 aylık ödeme yapıyor, Stockholm'de yaşamam gerek... -... ücretsiz tam pansiyon.
Ten months inside is enough for me.
On ay yatmak bana yetti.
Ten months later, another dispute appeared e the Japanese had been defeated. Of this time, for general celebrity Zhukov.
10 ay sonra meydana gelen ikinci bir çatışma sonucunda bu kez General Jukov'a mağlup oldular.
Ten months ago our leader suffered a horrible accident when a bomb, planted in his home by the underground, exploded.
10 ay önce liderimiz korkunç bir kaza geçirdi. Direniş örgütü tarafından evine konan bir bomba patladı.
Till now, we've only had limited experimental success, but all efforts have been directed to cloning over the past ten months.
Şu ana dek bu alanda sınırlı başarılar elde ettik. Ancak son 10 ayda bütün dikkatimizi klonlama konusuna yoğunlaştırdık.
You pretend to carry despatches to a General, dead these ten months.
Öleli on ay olan bir generale mesaj götürdüğünü iddia ediyorsun.
He's ten months older even if he is shorter than me.
O on ay büyük.. ... benden daha kısa olmasına rağmen.
- Ten months.
- On ay.
Well, how do you remember this? I mean, it was ten months ago.
İyi de bunu nasıl hatırlıyorsunuz?
I'll tell you, in the strictest confidence. I was called in to see her, oh, ten months ago.
Çok gizli kalmak koşuluyla sana şu kadarını söyleyeyim ki, on ay önce onu görmeye gittim.
Ten months and you're on the street.
10 ay sonra dışarıdasın.
And I'm not gonna last ten months.
Ve buna 10 ay dayanamayacağım.
- Ten months.
- On aylık.
" For the next eight or ten months...
" Sonraki sekiz ya da on ay boyunca...
Which they should receive in 51 years, ten months, nine weeks...
Onlara ulaşması 51 yıl, 10 ay, 9 hafta...
The normal gestation rate for a Betazoid is ten months.
Betazoidlerin normal gebelik süresi 10 aydır.
- Six families killed in ten months, Aaron.
- On ayda, altı aile öldürüldü Aaron.
I'll bet you ten to one it don't last six months.
Bire on bahse girerim, 6 ay sürmez.
but since we have food supplies for six months in Smolensk... and the army could settle down there...
belirleyici bir savaş yapmayı tavsiye etmem, ama altı ay boyunca Smolensk'ten erzak gelmiyor... ve ordu oraya yerleşebilir...
I held her in my arm three months ago not ten years ago.
Üç ay önce kollarıma aldım onu, on yıl önce değil.
Three months and ten days, I fear.
Korkarım ki üç ay ve 10 gün.
- Three months and ten days.
- Üç ay ve on gün.
"I should only be thinking about him, but all that's in my mind tonight is that it's been ten whole months since you left."
Sadece onu düşünmem lazım ama bu gece sadece gidişinin üstünden geçen on ayı düşünebiliyorum.
We've been looking at it for ten months, and we don't like it.
Ve hiç hoşumuza gitmedi.
Ten months straight.
Aralıksız on ay.
I had to go away for two months an unexpected job in Paris
İki aylığına gitmek zorundayım. Paris'ten beklenmedik bir iş çıktı.
In the last ten years, I've spent three months in Russia.
Son on yılda, Rusya'da sadece üç ay geçirdim.
Yes, the Montgolfier brothers'plans did indeed turn up six months later and a long way from Paris at the court of King George III of England.
Evet, Montgolfier kardeşlerin projeleri altı ay sonra ve Paris'ten çok uzakta, İngiltere Kralı III. George'un sarayında ortaya çıktı.
Every day from ten in the morning to six at night for 17 months.
Her gün, sabah ondan akşam altıya dek, 17 aydır.
It started six months ago. You might say it goes back ten years but it was actually six months ago.
Belki on yıl öncesi kadar uzandığını söyleyebilirsiniz ama aslında altı ay önceydi.
It takes a while, ten, maybe eleven months.
Biraz zaman aldı tabii. 10-11 ay sürüyor.
Helga Ten Dorp, she's taking the Prisky Cottage for six months.
Helga Ten Dorp, 6 aylığına sayfiyeye taşınıyor.
I want at least nine, ten months.
Bana en az 9-10 ay lazım.
Months go by, and Zelig is not heard from.
Aylar geçer, ancak Zelig'ten haber yoktur.
Nine, ten months?
9 mu 10 ay mı?
( geiger counter clicking ) ten months and the radiation is just as high.
10 ay oldu ve radyasyon seviyesi halen yüksek.
months 1971
months ago 514
months later 99
months pregnant 30
months old 65
months and 37
months in prison 16
months now 29
ten minutes ago 85
ten minutes 492
months ago 514
months later 99
months pregnant 30
months old 65
months and 37
months in prison 16
months now 29
ten minutes ago 85
ten minutes 492