Thanks for the heads up traducir turco
205 traducción paralela
Thanks for the heads up.
- Uyardığın için sağ ol.
Thanks for the heads up.
Baştan uyardığınız için teşekkürler.
Thanks for the heads up, sweetheart.
Uyarın için teşekkürler bebeğim.
Thanks for the heads up.
Erkenden uyardığın için sağ ol.
Thanks for the heads up.
Uyardığın için sağ ol.
Thanks for the heads up, doll.
Teşekkür ederim, bebek.
Thanks for the heads up.
Uyarın için sağ ol.
Thanks for the heads up.
Söylediğin için sağ ol.
HMM, THANKS FOR THE HEADS UP, CYNTHIA.
Uyardığın için teşekkürler, Cynthia.
Okay, thanks for the heads up.
Pekala, uğradığın için sağol.
Thanks for the heads up.
Haber verdiğin için sağ ol.
Thanks for the heads up.
Uyarı için teşekkürler.
Thanks for the heads up.
Uyarın için teşekkür ederim.
Thanks for the heads up.
Bilgi için sağol.
Well, thanks for the heads up.
Peki, ikili oyunun için teşekkürler.
Thanks for the heads up.
Haber verdiğiniz için teşekkürler.
Hey, thanks for the heads up.
Anlayış için teşekkürler.
Thanks for the heads up.
Bilgi için teşekkürler.
Thanks for the heads up, probie.
Haber verdiğin için sağ ol çaylak. Unutmam bunu.
I see. Okay, well, thanks for the heads up.
Anlıyorum Tamam peki her şey için teşekkürler.
But thanks for the heads up, though.
Uyardığın için sağ ol.
Thanks for the heads up.
Yardımın için sağol.
Yeah, thanks for the heads up.
Evet, yardımın için teşekkür.
- Thanks for the heads-up.
- Uyarın için sağ ol.
Thanks for the heads-up on the movie theatre thing.
Sinema olayındaki uyarın için teşekkürler.
- Thanks for the heads-up.
- Uyarı için sağolun.
- Thanks for the heads-up.
- Araştırma için sağol.
Okay, Doc. Thanks for the heads-up.
Uyardığın için sağ ol doktor.
THANKS FOR THE HEADS UP AT THE SAFE HOUSE. WHAT ARE YOU TALKING ABOUT?
Güvenli evdeki işaret için teşekkürler.
No, but thanks for the heads-up.
Hayır. Ama bilgilendirme için sağol.
Thanks for the heads-up.
Baş kaldırma için teşekkürler.
- Thanks for the heads-up.
- Uyarı için sağ ol.
Thanks for the heads-up, Duquesne. Ah.
Haber verdiğin için teşekkür ederim Duquesne.
Okay, thanks for the heads-up.
Tamam, söylediğin için teşekkürler.
Okay, thanks for the heads-up, Otis. I'm gonna talk to Caleb...
Bilgilendirdiğin için sağol, Otis.
Thanks, for the heads-up.
Uyarı için teşekkürler.
- Thanks for the heads-up.
- Uyardığın için sağ ol. Sen nereye?
Hey. Thanks for the heads-up.
Haber verdiğin için teşekkür ederim.
Thanks for the heads-up, jumpsuit.
Uyandırdığın için teşekkürler, tulum.
- Thanks for the heads-up.
- Uyarı için teşekkürler.
Yeah, Yeah, Thanks for the heads-up, babe,
Evet. Evet. Tavsiye için sağ ol, bebeğim.
Thanks for the heads-up, Kev.
Tüyo için sağol, Kev.
Thanks for the heads-up.
Beni doğruladığın için teşekkürler.
Thanks for the heads-up though.
- Haber verdiğin için sağ ol.
Thanks for the heads-up today.
Gelişmeleri bildirdiğiniz için teşekkürler.
Thanks for the heads up, though.
Yine de tavsiyen için teşekkürler.
- Thanks a lot for the heads up, Larry.
- Uyarın için teşekkürler Larry.
All right, thanks for, giving us the heads up, mate.
Tamamdır o halde. Bizi uyardığın için teşekkürler canım kardeşim.
Thanks for the heads up, man.
Önemli değil.
Thanks for the heads-up.
Gözümü açtığın için teşekkürler..
Thanks for the heads-up about bringing an umbrella, dude.
Şemsiye konusundaki uyarın için sağ ol, dostum.