English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ T ] / That's all i wanted

That's all i wanted traducir turco

890 traducción paralela
The guy wanted to gamble and I won, that's all.
Eleman kumar oynamak istedi ben de kazandım, hepsi bu.
That's all I wanted to know.
Sadece bunu bilmek istiyordum.
- That's all I wanted to know.
- Tek bilmek istediğim buydu.
I guess that's all I wanted to ask.
Sanırım isteyeceklerim bu kadar.
- That's what I wanted to do all day.
- Bütün gün yapmak istediğim tek şey bunu görmekti.
I just wanted confirmation, that's all.
Sadece teyit edilmesi gerekiyordu, hepsi bu.
That's why all last night I wanted to die.
Onun için, dün gece ölmek istedim.
That's all I wanted to say, was just...
Tek söylemek istediğim bu, sadece...
That's all I wanted to know.
- Sağ ol. Bilmek istediklerimi söyledin.
That's all I wanted to know.
Tüm bilmek istediğim buydu.
That's all I wanted to know.
Bu bana yeter.
I only wanted to say that I'm sorry for you, George, that's all.
Tek söylemek istediğim, senin için çok üzüldüğüm, George ; hepsi bu.
- That's all I wanted to see.
- Tüm görmek istediğim buydu.
That's all I wanted to know.
- Tek bilmek istediğim bu.
Well, that's all I wanted to know.
Pekala, tüm bilmek istediğim buydu. Teşekkürler.
I wanted to talk. Maybe that's why I'm all mixed up, because I've never told anybody.
Kimseyle dertleşmediğim için kafam karışık olabilir.
That's all I wanted to know.
Tek bilmek istediğim buydu.
That's all I've ever wanted for you.
Senin için hep bunu istedim.
Anyhow, that's all I wanted to know.
Her neyse, ben bunu öğrenmek istedim.
That's all I wanted to know.
Sahi mi?
Nothing, I just wanted to say hello, that's all.
Hiç, sadece bir merhaba demek istemiştim, hepsi bu.
- That's all I wanted to hear.
- Tüm duymak istediğim buydu.
That's all I wanted to hear.
Tek duymak istediğim buydu.
That's what I wanted to hear all these years.
Yıllardır duymak istediğim de buydu.
That's all I wanted.
- Hemen hemen aynı. Tek istediğim buydu.
All my life that's all I've ever wanted to do.
Hayatım boyunca tek bunu yapmak istedim.
That's all I wanted to tell you.
Tek söylemek istediğim bu.
That's all I've ever wanted.
İstediğim sadece buydu.
That's all I wanted to say.
Tek söylemek istediğim buydu.
- That's all I wanted to know. Thanks.
- Tek bilmek istediğim buydu, sağ olun bayım.
That's all I wanted.
Tüm istediğim de buydu.
No, I wanted to be near you, to make you happy, that's all.
Hayır, seni mutlu etmek için yanında olmak istedim, hepsi bu.
Lepic, that's all I wanted to know.
Bilmek istediğim de buydu Lepic.
That's all I ever wanted.
Benim de tek istediğim bu.
I wrote Professor Harrington recently that if he wanted to find the key... to Karswell's phony supernatural power, all he had to do... was check the psychological makeup of some of his followers.
Geçenlerde Profesör Harrington'a Karswell'in düzmece doğaüstü gücünün anahtarını bulmak istiyorsa tek yapması gerekenin bazı müritlerinin psikolojik karakterine bakması olduğunu yazmıştım.
I was in love with Betty and I wanted to marry her, that's all.
Betty'ye aşıktım, onunla evlenmek istedim.
That's all I wanted.
Tek istediğim buydu.
I just wanted your opinion of him, that's all.
Ben sadece onun hakkındaki görüşünü istedim, o kadar.
I guess that's why I didn't write you. I wanted to make sure it'd be all right.
Bu nedenle sana yazamadım.
That's all I wanted to know.
Bilmek istediğim de buydu.
That's all I wanted to hear.
Bütün duymak istediğim buydu.
THAT'S ALL I WANTED TO TELL YOU.
Tanrım, yardım et bana.
That's all I wanted to hear.
Dedikoduyu yayanı da. Duymak istediğim buydu.
Now, I know that's not as much as you wanted, but it's all I got in this world.
Biliyorum bu senin istediğini karşılamıyor, ama bu dünyada sahip olduğum tek para bu.
All winter I wanted one like that
Bütün kış bunun gibi bir tane istedim.
I just wanted you to see what they look like. That's all.
Sadece nasıl göründüklerini görmeni istedim, hepsi bu.
I'm sorry, my darling. I just wanted to surprise you. That's all.
Seni şaşırtmak istedim sadece.
That's all I wanted to hear.
İşte duymak istediğim buydu.
That's all I wanted to know.
Bilmek istediğim buydu.
A simple life somewhere in a little cottage... that's all I ever wanted ever since I was a little girl with my mother and father.
Bir yerlerde, küçük bir çiftlik evinde basit bir yaşam tek istediğim buydu işte. Anne ve babasıyla yaşayan küçük bir kızken bile.
If I'm not wanted for that, then what's this all about?
Eğer bunla suçlanmıyorsam, neden beni tutukluyorsunuz?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]