English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ T ] / That's great to hear

That's great to hear traducir turco

66 traducción paralela
I know it's a great deal to ask, to speak for a man to his wife under these circumstances, but I want her to hear from a third party that I am... salvageable.
Onun eşiyle bu şartlar altında bir adam adına konuşup... İlgilenmek ona iyi gelecektir.. Onu istediğimin duyulmasını istiyorum...
Let me trap thee! And do you tell me of a woman's tongue... that gives not half so great a blow to hear... as will a chestnut in a farmer's fire?
Siz de gelmiş bana... kadının dilinden söz ediyorsunuz.
That's great. That's all I needed to hear.
Duymak istediğim de buydu.
That's great to hear, Governor.
Bu harika bir şey, Vali Bey. Evet.
Great. That's good to hear.
Bunu duymak güzel.
It's great to hear you say that because- -
Bunu söylediğini duymak çok güzel çünkü...
Well, that's great to hear, but I've got news for you.
Bnu duymak çok hoş fakat sana haberlerim var
Wow, that's really great to hear.
Vay, bunu duymak çok güzel.
That's great. That's exactly what I want to hear.
Bu tam duymak istediğim şey.
That's great to hear.
Bunu duymak çok güzel.
It's just... great to hear someone else say that out loud.
Bunu... Birinin bunu yüksek sesle söylediğini duymak çok güzel.
Oh, that's great to hear.
Oh, bunu duymak harika!
The music that accompanies this great humanist finale, the overture to Wagner's opera, Lohengrin, is the same music as the one we hear when Hitler is daydreaming about conquering the entire world and where he has a balloon in the shape of the globe.
Müzik, bu muhteşem hümanist finale eşlik eden Wagner'in'Lohenningrin'operası,... Hitler'in tüm dünyayı fethetme..... hayalleri kurduğu, yuvarlak balonla oynadığı sahnedeki... müzikle aynıdır.
That's great to hear.
Bunu duymak iyi oldu.
That's great to hear.
Sevindim.
You want to hear what a great husband and father he's been for 16 years, I can do that too. I don't know.
16 yıldır ne iyi bir eş ve baba olduğunu duymak istersen onu da yaparım.
So excited that we worked really hard for the last a couple of weeks to come up with something great for you to hear today.
O kadar heyecanlıydık ki son birkaç haftadır sizin bugün duymanız için harika bir şey bulmaya çalışıyorduk.
I would like to think this is self-defense on Manuel's part, but it would be great to hear someone say that out loud.
Manuel açısından bunun nefsi müdafaa olduğunu düşünmek isterim, ama bunu başkasından duymak daha güzel olur.
- that's great to hear.
İşte bu harika.
That's great to hear!
Çok güzel.
It's great to hear that.
Bunu duyduğuma çok sevindim.
That's great to hear.
Bunu duymak güzel. Tebrik ederim.
Oh, my God, that's great to hear.
Bunu duyduğuma çok sevindim.
That's great to hear. Thanks.
Bunu duymak harika, teşekkürler.
Good. That's great to hear.
Bunu duymak çok iyi oldu.
That's so great to hear.
Bunu duymak harika.
Great, cos that's just what I need to hear (! )
Tütsülenmiş somon başlangıç için biraz sıradan ama iyi...
Well, that's great to hear.
Öğrendiğim iyi oldu.
Great, that's all I wanted to hear,
Harika, tamda duymak istediğim şey,
Thank you. Thank you so much. That's great to hear.
Çok teşekkürler bunu duymak harika
- That's great to hear.
- Çok sevindim.
That's great to hear, rajee.
Bunu duymak harika Rajee.
Oh, that's great, so glad to hear that.
Harika, bunu duyduğuma çok sevindim.
That's great to hear. I interviewed him briefly.
Onunla kısaca konuştum.
That's great to hear, sir, because, as you probably know, we'll need someone to contact the Chinese and make sure they know we're coming.
Bunu duymak çok güzel, efendim. Çünkü bildiğiniz gibi, birinin Çinlilerle irtibata geçmesi geleceğimizi haber vermesi gerek.
Oh, that's good to hear because my tire shops are doing great, especially since the city stops fixing the potholes.
Bunu duyduğuma sevindim. Çünkü benim lastikçiler çok iyi iş yapıyor. Özellikle de belediye çukurları kapamayı bıraktığından beri.
And it`s great to hear that. But this doesn`t sound all that different.
- Ve bunu duymak harika Ama sanki bi fark yok
Oh, yay, that's so great to hear.
Yaşasın, bunu duymak çok güzel.
That's great to hear, Mr, er...? Ridley...
Bunu duyduğuma memnun oldum bay...
That's great to hear. Yeah, okay.
Partide görüşürüz.
Great, that's all I needed to hear.
Harika. Duymam gerekeni duydum.
Well, that's good to hear, because I know some great places.
Bunu duymak güzeldi çünkü daha harika bir yer biliyorum.
Well, that's great to hear.
Harika.
Oh, that's... that's great to hear.
- Bunu duymak çok güzel.
That's great to hear.
Bunu duymak güzel.
That's great to hear.
Bunları duymak güzel.
That's great to hear.
Bunu duymak harika.
No. That's really great to hear right now.
- Bunu şimdi öğrenmem harika oldu.
Well, that's great to hear that you guys like Samantha, because... she's gonna become a big part of my life.
Eh yani, Samantha'yı seviyorsunuz. Bunu duymak güzel. Çünkü...
Well, that's great to hear.
Çözüldüğünü duymak güzel.
Great, that's all I needed to hear.
Güzel, tüm duymak istediğimde buydu.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]