That's not what i meant traducir turco
1,305 traducción paralela
That's not what I meant.
Demek istediğim bu değildi.
Intelligence. - That's not what I meant.
- Bunu kastetmemiştim.
- That's not what I meant!
Ben bunu dememiştim!
No, that's not what I meant.
Hayır, bunu demek istemedim.
That's not what I meant.
Onu demek istemedim.
That's not what I meant.
Kastettiğim bu değildi.
- That's not what I meant.
- Onu demek istemedim.
- That's not what I meant at all.
- Hiç de demek istediğim şey bu değil.
That's not what I meant, but...
Öyle demek istemiyorum, ama...
That's not what I meant Are you sure you want to be a hatter?
Demek istediğim bu değildi. Şapkacı olmak istediğinden emin misin?
That's not what I meant.
Söylemek istediğim o değil.
No, that's not what I meant.
Hayır, öyle demek istemedim.
That's not what I meant.
Söylemek istediğim bu değildi.
That's not quite what I meant by "dispose of."
Bertaraf etme işini biraz daha farklı düşünmüştüm.
- That's not what I meant.
- Onu kastetmedim.
That's not what I meant.
Ben bunu kastetmemiştim.
That's not what I meant,
Hayır, ondan değil...
That's not what I meant... - I don't think you understand.
Dinle sevgilim, öyle değil.
- That's not what I meant.
Bunu söylemek istemedim.
Sir, that's not what I meant..
- Efendim, demek istediğim...
That's not what I meant.
Kastettiğim bu değil.
You know that's not what I meant.
Bunu kastetmediğimi biliyorsun.
That's not what I meant!
Kendimi kastetmedim, salak herif!
- That's not what I meant.
Şehir merkezinde.
No, that's not what I meant.
Öyle demek istemedim. - Şey...
That's not what I meant.
Söylemek istediğim o değildi.
That's not what I meant.
Benim kastettiğim bu değildi.
- That's not what I meant.
- Ben ne anlama geldiğini değil.
- That's not what I meant.
- Bu l ne anlama geldiğini değil.
That's not what I meant.
Bu l ne anlama geldiğini değil.
Well, that's not what I meant.
Kastettiğim o değildi.
That's not what I meant.
Kastettiğim o değildi.
KIRSTEN : What I think Julie meant, Mr. Herbert, is that the success of the Newport Group is not contingent on the ideas and opinions of any one person.
Benim düşündüğüm Julie demek istediğim Bay Herbert Newport Gruop'un başarısı tek bir insanın fikirleri ve düşüncesiyle desteklenemez.
Well, that's not exactly what I meant.
Tam olarak bunu kasdetmedim.
No, that's not what I meant.
Hayır, demek istediğim bu değildi.
That's not what I meant. Why are you biting my head off right now?
Neden kellemi kopartıyorsun?
That's not what I meant.
Onu demek istedim.
That's not exactly what I meant.
Benim kastettiğim tam olarak bu değildi.
That's not what I meant.
Onu kastetmemiştim.
Yeah, that's.. that's not what I meant.
Evet, o.. onu kasdetmiyorum.
That's not what I meant. I don't get why she's coming here, to our morgue.
Neden bizim morga geliyor onu anlamadım. Kız buralı.
- No, that's not what I meant.
- Hayır, kastettiğim bu değildi.
That's not what I meant.
Ben onu demiyorum.
- That's not what I meant.
- Demek istediğim o değildi.
That's not exactly what I meant.
Bunu kastetmemiştim.
You lost your club. No, that's not what I meant.
- Kulübünü kaybettin.
That's not exactly what I meant.
Bunu demek istememiştim.
That's not exactly what I meant by "starting over."
"Baştan başlamak" derken bunu kastetmemiştim.
That's not what I meant.
Ed, yapma. Demek istediğim bu değil.
That's not what I meant.
Demek istediğim bu değil.
Until we can't even move? That's not what I meant...
Sizin için bir anlam ifade etmiyor muyuz?