That's what you said last time traducir turco
87 traducción paralela
That's what you said last time, and it fell off
Geçen sefer de öyle demiştin, sonra hayvancağız aşağı düştü.
That's what you said the last time, and the time before that.
Bunu geçen defa da söylemiştin, ve ondan önce de.
- That's what you said the last time.
- Geçen sefer de öyle söylemiştiniz.
That's what you said the l-l-last time we found something.
Geçen sefer bir şey bulduğumuzda da böyle demiştin.
- That's what you said last time.
- Geçen sefer de böyle demiştin.
Funny, that's exactly what you said the last time this happened.
İlginç, geçen seferde böyle olduğunda aynen bunu söylemiştin.
That's what you said last time.
Geçen seferde öyle demiştin.
That's what you said last time it rained, but you turned it to 350.
Geçen yağmurda da aynı şeyi söylemiştin, ama 350'ye çıktın.
That's what you said last time, and that was two whole months.
Sen bunu en son söylediğinde iki ay geçmişti aradan.
That's what you said last time you saw it, Mr. Wonderful.
3 HAFTA SONRA Bunu en son gördüğünde de böyle demiştin, Bay Harika. Luigi.
That's what you said last time.
Son defasında da bunu söylemiştin.
That's what you said the last time.
Kaçırılmaz bir şey. - Geçen sefer de öyle demiştin.
That's not what you said last time.
Geçen defa böyle dememiştiniz!
That's what you said last time
- Geçen sefer de böyle demiştin. - Özür dilerim.
- That's what you said last time.
- Geçen sefer de öyle diyordun.
Yeah, that's what you said last time, and I was sore for a week.
Yaa, geçen seferde öyle demiştin, ve bir hafta acı çekmiştim.
That's exactly what you said last time.
Evet. Son sefer de tam olarak aynı şeyi söylemiştin.
That's what you said last time in Tartarus when you tried to convince me that you love me.
Tartarus'tayken beni sevdiğine ikna etmeye çalışırken de aynı şeyi söylemiştin.
That's what you said last time.
Geçen sefer de öyle dedin.
That's what you said last time and now look where he is.
Geçen sefer de böyle söylemiştin. Şimdi bak ne halde.
- That's what you said last time.
- Geçen sefer de öyle demiştin.
That's what you said last time, but obviously we must now resort to more drastic measures.
Geçen sefer de aynısını söylemiştin, ama görünüşe göre daha sert önlemler almalıyız.
- That's what you said the last time.
- Son defasında da bunu söylemiştin.
THAT'S WHAT YOU SAID THE LAST TIME.
Geçen sefer de aynı şeyi söylemiştin.
That's what you said the last time I got you on the phone.
Bana bunları en son telefonda da söylemiştiniz.
That's what you said last time...
Geçen sefer de aynı mazeretti.
That's what you said last time.
- Bunu son geldiğimizde söylemiştin.
- That's what you said last time.
Geçen sefer de böyle demiştin.
- That's exactly what you said last time!
- Geçen sefer de tam olarak böyle demiştin.
That's what you said last time, Lanny, and the time before that.
Lanny. geçen sefer de bunu söylemiştin ve daha önce de.
That's what you said the last time.
Geçen sefer de aynısı söyledin.
and this christmas could be his last time, so... that's what you said last year and the year before that.
ve bu Noel onun için son olabilir, yani... Bunu geçen yıl ve önceki yıl da söylemiştin.
- That's what you said last time.
Geri ödeyeceğim. - Geçen sefer de böyle söylemiştin.
- That's what you said last time.
- Geçen sefer de böyle söylemiştin. - Bu önemli.
That's what you said last time.
Geçen sefer de bunu söylemiştin.
- That's what you said last time, dipshit!
- Son seferde de böyle demiştin, bok herif!
Oh, honey, that's what you said last time. Now how are you doing for money?
Tatlım, geçen sefer de aynı şeyi söylemiştin.
You know what, it's just the last time I had my fortune read, she said that I would be married by the end of the year, and that was 1999, and...
Biliyor musun, Geleceğimi okuttuğum son sefer, bana yılın sonuna kadar evleneceğimi söylemişti ve bu 1999'daydı, ve hmm?
- That's what you said last time.
Geçen seferde böyle demiştin.
That's what you said the last time.
Geçen sefer de öyle demiştin.
- That's what you said last time.
- En son bunu söylemiştin.
That's not what you said last time.
En son görüşmemizde böyle dememiştin, değil mi?
That's what you said last time.
- Geçen seferde böyle demiştin.
That's what you said last time.
Son seferinde de öyle dedin.
That's what you said last time!
- Geçen sefer de aynı şeyi söylemiştin!
Partner, that's what you said the last time.
Ortak, bunu daha önce de söylemiştin.
That's what you said last time and the time before that.
Son defa da bunu söylemiştin, ve ondan önceki sefer de.
That's what you said last time and now everyone's gone!
Geçen seferde böyle demiştiniz ve herkesi kaybettik!
That's what you said last time.
Geçen sefer de böyle demiştiniz.
That's what you said the last time. - So by providing a supply - and-distribution chain that enhances our macro-global matrix, we increase influence, control and, of course...
Tedarik ve dağıtım zinciri şartı ile macro-global matrix'imizi piyasadaki sözü geçerliliğimizi, kontrolümüzü arttırabiliriz.
- That's what you said the last time.
- Geçen sefer de böyle demiştin.