Themselves traducir turco
16,040 traducción paralela
They're hitting themselves.
Kendilerini dövüyorlar.
Join us. Someone's made themselves at home.
- Birileri kendini evinde hissetme olayını abartmış.
And you believe your people will take him out themselves.
Halkının onu kendilerinin mi indireceğine inanıyorsun?
That person could have dropped it and then enrolled in it themselves.
Seninkini iptal edip kendi kaydını yapmış olabilir.
Drugs sell themselves.
Uyuşturucu kendini satar.
They want to hand themselves over to us after the funeral tomorrow.
Yarınki törenden sonra teslim olmak istiyorlar.
Your own war heroes are arming themselves to march on the Palace.
Kendi kahramanlarınız size karşı ayaklanmış ve saraya doğru geliyorlar.
- You remember those two monks who set themselves on fire To protest the war?
Savaşı protesto etmek için kendini ateşe veren iki rahibi hatırlıyor musun?
If they get themselves back.
Kendileri de dönebilirler.
What... what is it about the cult of Bobby Axelrod that makes them wanna immolate themselves?
Bobby Axelrod tarikatı nasıl bir şeydir ki kendilerini kurban etmeye hazırlar?
Do all guys in my position hate themselves for doing this?
Benim yerimde olan herkes yaptıkları için kendilerinden nefret ediyorlar mı?
Do all guys in my position hate themselves for doing this?
Benim yerimde olan herkes yaptığı şeyden nefret ediyor mu?
- We let these people police themselves.
- Resmen kendilerini denetletiyoruz.
Pure of spirit and pure of race, these two souls commit themselves to the defense and prosperity of their sacred blood.
Ruhu ve ırkı saf bu iki ruh ; kendisini kutsal kanlarının korunmasına ve refahına adıyor.
Meanwhile, these rebel nobles have set themselves up as a Ruling Council!
Bu sırada, bu asi soylular kendilerince bir Yönetim Divanı kurmuşlar.
Build a community, teach us about themselves.
Huzur içinde yaşayıp isterlerse bir topluluk kurabilecekleri, bize kendilerini anlatacakları bir sığınak...
You sound like one of those hate groups that's been trolling the Internet... the... the watchdogs or whatever they're calling themselves.
İnternet'te troll yapan nefret grupları gibi, takipçiler gibi ya da kendilerine her ne diyorlarsa onlar gibi konuşuyorsun.
Hmm, how about the one about the criminal who got rich by making TV-watching saps think they need an immersion blender to feel good about themselves? Now, there's a good one.
Televizyon manyaklarının kendilerini daha iyi hissetmesi için bir blendera ihtiyacı olduklarına ikna eden ve bu şekilde zengin olan suçluya ne diyorsun?
What if I just toss it up in the air and let them fight it out among themselves?
Kupa'yı havaya atıp kendi aralarında dövüşmelerine izin versem olmaz mı?
Someone who is in service to a cause greater than themselves.
Kendinden büyük bir amaca hizmet eden biri.
Those who can't help themselves, can never be of any help to God.
Kendisine bile yardım edemeyenlere Tanrı ne yapsın?
So whatever they know about him downtown, they're keeping it to themselves.
Ama merkezde her ne biliyorlarsa kendilerine saklıyorlar.
But I think I'll let the photos speak for themselves.
Ancak fotoğrafların kendileri için konuşmasına izin vereceğim.
They drowned themselves.
Kendilerini boğmuşlar.
What happens if they stop killing themselves and find the will to start killing us?
Kendilerini öldürmeyi bırakıp bizi öldürecek isteği bulduklarında ne olacak?
In the Dark Ages... in certain parts of Europe... novitiate nuns were asked to pledge themselves to God... in blood.
Karanlık çağlarda Avrupa'nın belirli kısımlarında acemilik devresindeki rahibelerden kendilerini kanlar içinde Tanrı'ya adamaları istenirmiş.
Much as soldiers in ancient Rome would have to prove themselves by killing an enemy.
Tıpkı eski Roma'daki askerlerin kendilerini bir düşmanı öldürerek kanıtlamaları gibi.
They bet themselves.
Kendi üstlerine bahis oynuyorlar.
I will not send anyone out there by themselves we meet them with numbers.
Oraya kimseyi bir başına göndermeyeceğim. Onları kalabalık karşılarız.
They've been arming themselves, heavily. Judging by what they left behind here.
Geride bıraktıklarına bakılırsa, ağır silahlar kuşanmışlar.
Women who are strong, and refuse to be degraded, and choose to protect themselves, are called monsters.
Güçlü olan hakir görülmeyi reddeden ve kendini korumayı seçen kadınlara canavar diyorlar.
The rich want to stay rich, protect themselves and their property.
Zenginler ellerindekini kaybetmek istemez. Kendilerini ve mülklerini korumaya alırlar.
Okay, who around here hasn't tried to reinvent themselves a couple of times?
Buradaki kim birkaç kez kendini baştan yaratmayı denemedi?
And if we don't back them up they're just gonna do it by themselves.
Eğer onları desteklemezsek kendileri yapacaklar.
Or maybe it was just somebody who's able o make themselves look like Roy.
Belki kendini Roy'un kılığına sokabilen biriydi.
This is what happens when he bad guys name themselves.
Kötü adamlar kendine isim takınca böyle oluyor işte.
I can't believe I'm saying this- - some kind of digital honey or something? Not exactly, but if these are really modeled after bees, then... They'll operate on a singular frequency to orientate themselves.
Fakat bu şeyler gerçekten arılardan esinlenerek yapıldıysa o zaman kendilerini yönlendirmek için tekli bir frekansla çalışıyorlardır.
Where frail old men come to weigh themselves in the nude.
Çelimsiz yaşlı adamların kendilerini çıplak bir hâlde tartmaya geldiği yer.
Whoo! Looks like somebody got themselves a job!
Birileri kendine bir iş bulmuş gibi görünüyor!
Why is everyone making this about themselves?
Neden herkes bunu kişiselleştiriyor ki?
Many don't know themselves.
Çoğu kişi kendini tanımaz.
can't they come up by themselves?
Ama yangın söndü, kendileri çıkamazlar mı?
It was forged by the gods themselves to contain their power.
Bizzat tanrılar tarafından kendi güçlerini zaptetmek için yapıldı.
Seems to be some kind of portal or gateway to the Catacombs themselves.
Yeraltı Mezarlığı'na açıIan bir geçit gibi görünüyor.
You know, these things, they kind of sell themselves.
Zaten kendi kendilerini satıyorlar.
They lend themselves to ambiguities, misunderstandings, and conflicts, and they always end badly.
Kendilerini belirsizliklere, yanlış anlaşılmalara ve çatışmalara teslim ederler. Ve her zaman kötü biter.
None of them let themselves be seen.
İnsanların kendilerini görmesine izin vermezler.
None of them let themselves be photographed.
Fotoğraflarının çekilmesine izin vermezler.
They looked at me, but they were no longer themselves.
Bana baktılar. Ama onlar artık kendileri değildi.
They distanced themselves from you, so you desire them.
Senden uzaklaştılar, bu yüzden onları istiyorsun.
Yeah, I know what they tell themselves.
Kendilerini neyle avuttuklarını biliyorum.