There's no such thing as ghosts traducir turco
68 traducción paralela
There's no such thing as ghosts.
Hayalet diye birşey yoktur.
Mulder, there's no such thing as ghosts or psychokinesis.
Mulder, hayalet ya da psikokinesis diye bir şey yoktur.
Jerry, there's no such thing as ghosts.
Jerry, hayalet diye bir şey yoktur.
Well, luckily, there's no such thing as ghosts.
Şanslıyız ki hayalet diye bir şey yok.
Yes, there's no such thing as ghosts.
Evet, hayalet diye bir şey yok.
"There's no such thing" as ghosts or the other world.'
Ne hayaletler ne de "öteki dünya" var.
There's no such thing as ghosts.
Hayalet diye bir şey yoktur.
There's no such thing as ghosts.
Hayalet diye bir şey yoktur.
For the thousandth time, there's no such thing as ghosts.
Scrappy, bin kez söyledim, hayalet diye bir şey yok.
For a bastard who doesn't believe in ghosts, there's no such thing as insanity or nervous breakdowns.
Hayaletlere inanmayan bir herif için çılgınlık ya da sinirsel çöküntü diye şeyler yoktur.
Now, Butters, there's no such thing as ghosts.
Bak, Butters, hayalet diye birşey yoktur.
Everyone knows there's no such thing as ghosts.
Herkes hayaletlerin olmadığını bilir.
Oh, please. Once and for all, there's no such thing as ghosts.
Lütfen ama, hayalet diye bir şey yoktur.
Don't worry. There's no such thing as ghosts.
Sadece korumacı davranıyormuş.
Brian, there's no such thing as ghosts.
Brian, hayalet diye bir şey yoktur.
Everyone knows there's no such thing as ghosts.
Buradaki herkes hayalet gibi şeylerin olmadığını bilir.
There's no such thing as spirits or ghosts.
Hayalet ya da ruh diye bir şey yoktur.
Probably that there's no such thing as ghosts.
Hayalet diye birşey yok diyordur.
You guys, there's no such thing as ghosts.
Arkadaşlar hayalet diye birşey yoktur.
There's no such thing as ghosts.
Hayalet falan yok.
Now there's gotta be an explanation, no such thing as ghosts.
Ben burada kalacağım ve Barbara'yla evleneceğim.
So you're saying there's no such thing as ghosts?
Yani hayalet diye birşey yoktur mu diyorsunuz?
There's no such thing as ghosts.
Hayalet diye hiç bir şey yoktur.
Oh, honey, you know there's no such thing as ghosts.
Tatlım, hayalet diye bir şey olmadığını biliyorsun.
THERE'S NO SUCH THING AS GHOSTS, SELA.
Hayalet diye bir şey yoktur Sela.
There's no such thing as ghosts!
Hayalet diye bir şey yok burada!
Child, there's no such thing as ghosts.
Evladım, hayalet diye bir şey yoktur.
Still say there's no such thing as ghosts, Miss Smith?
Hâlâ hayalet diye bir şey yoktur mu diyorsunuz Bayan Smith?
That there's no such thing as ghosts.
hayalet diye birşey olmadığı için. daha iyi hissediyorum.
There's no such thing as ghosts.
Öcü diye bir şey yok.
There's no such thing as ghosts, you donkey-monkey.
Hayalet diye bir şey yok, seni eşek-maymun.
There's no such thing as ghosts.
- Hayalet diye bir şey yoktur.
There's no such thing as ghosts, right, Mommy?
Hayalet diye bir şey yok, değil mi anne?
No, honey, there's no such thing as ghosts.
Hayır, tatlım. Hayalet diye bir şey yok.
Stewey, there's no such thing as ghosts.
Stewey, hayalet diye bir şey yoktur.
Carter, there's no such thing as ghosts.
- Carter, hayalet diye bir şey yoktur.
There's no such thing as ghosts, tree werewolves, angry store mannequins with dead eyes who look at you like this.
Hayalet, ağaç kurtadamı ve böyle ölü gözlerle bakan kızgın vitrin mankenleri gerçek değildir.
There's no such thing as ghosts.
Hayalet diye bir şey yok.
Hey, there's no such thing as ghosts.
Hey, hayaket diye bişey yok.
There's no such thing as ghosts.
- O zaman nasıl açıklayacaksın bunu? - Hayalet diye bir şey yok.
That's because everybody knows that there's no such thing as ghosts.
Çünkü herkes hayalet diye bir şey olmadığını biliyor.
Haven't we proven on several occasions that there's no such thing as ghosts?
Hayalet diye bir şey olmadığını bir kaç gerekçeyle kanıtlamamış mıydık?
Although, now that I say it out loud, it does sound kind of ridiculous, because there's no such thing as ghosts. Right?
Gerçi şimdi sesli söyleyince saçma geldi çünkü hayalet diye bir şey yoktur, değil mi?
There's no such thing as ghosts, Liattie.
Hayalet diye birşey yoktur, Liattie.
Maw Maw, there's no such thing as ghosts.
Anne hayalet diye bir şey yok.
I'm going to prove to you that there's no such thing as ghosts.
Gidip sana hayalet diye bir şeyin olmadığını kanıtlayacağım.
Cos there's no such thing as ghosts, right?
Hayalet diye bir şey yok sonuçta, değil mi?
The house isn't haunted. There's no such thing as ghosts.
Ev hayaletli değil, burada hiç hayalet yok.
There's no such thing as ghosts, you dumb kids!
Hayalet diye bir şey yoktur aptal çocuklar!
There's no such thing as ghosts...
- Hayalet diye bir şey yok -
Look, I know there's no such thing as ghosts, but...
Hayalet diye bir şeyin olmadığını biliyorum ama...