There's something i need to do traducir turco
140 traducción paralela
But apparently there's something else I need to do for him right before the concert.
Konserden hemen önce yapmam gereken bir şey daha var.
There's something I need you to do, but I can't think of what it is.
Senden yapmanı isteyeceğim bir şey vardı ama neydi hatırlayamıyorum.
No, but if this thing works out, Daddy will be gone for many, many years. And there's something very important I need you to do.
Hayır ama işler yolunda giderse babanız yıllar boyunca burada olamayacak ve yapmanız gereken çok önemli bir iş var.
There's something I need to do in Engineering.
Mühendislikte yapmam gereken bir şey var.
There's something I got to do and I need you here with me while I do it.
Sana ihtiyacım var.
There's something I need to do.
Yapmam gereken birşey var.
There's something I need for you to do.
Senden bir şey yapmanı istiyorum.
There's something I need you to do.
Başka bir şey rica edeceğim.
There's something I need to do.
Yapmam gereken şeyler var.
- There's something that I need you to do.
Senden bir ricam olacak.
- There's something I need to do.
Yapmam gereken bir şey var.
And there's something else that I'm forgetting to do that I need to do.
Sürekli yapılması gereken ama yapmayı unuttuğum bir şey çıkıyor.
If there's something you need me to do, I will be more than happy to comply. But I'm afraid pessimism is simply not an accurate description of my log entry.
Eğer birşey için bana ihtiyacınız varsa, buna uymak beni mutlu eder, ama ben "karamsarlık" tan nefret ederim bu basitçe benim günlüğümün girişi.
There's something I need you to do.
Yapmanı istediğim bir şey var.
This may sound strange, but there's something I need you to do.
Kulağa biraz garip gelebilir fakat yapman gereken bir şey var.
There's something I need to do.
Yapmam gereken bir iş var.
- There's something I need to do.
- Bir şey yapmam gerekiyor da.
Okay, I'm not sure if there's something that you feel like you need to say or need to do. I realize you and Jess have some sort of history, but I really do like her a lot. So, if you want to hit me or whatever it is that you need to do,
Söylemen ya da yapman gereken bir şey mi var emin olamıyorum ve Jess ile bir geçmişiniz olduğunun farkındayım ama ondan gerçekten çok hoşlanıyorum, o yüzden bana vurmak ya da her ne yapman gerekiyorsa bir şekilde bunu artık geçemk istiyorum, çünkü bu salak bir iş olmaya başladı.
There's something I need you to do for me, Sydney.
Benim için bir şey yapmanı istiyorum Sydney.
There's something I need to do and it's out that way.
Yapmam gereken bir şey var ve o iş bu tarafta.
There's something I need to do tonight and I need Daddy to watch you girls.
Bu gece yapmam gereken bir şey var. Babanızın sizinle ilgilenmesi lazım.
Donna, look, there's something really important I need you to do for me.
Donna, bak, Benim için yapman gereken çok önemli bir şey var.
Donna, look, there's something really important I need you to do for me.
Donna, bak, benim için yapman gereken çok önemli bir şey var.
I do. There's something you need to know.
Evet olmalıyım.Bilmen gereken bir şey var.
Listen, there's something else I need you to do.
Dinle, yapmanı istediğim başka bir şey var.
- there's something I need to do. - What?
- yapmam gereken bir şey var.
Listen, there's something I need you to do.
Dinle, yapmanı istediğim bir iş var.
There's something else I need to do.
Yapmam gereken başka bir şey daha var.
There's just something I need to do.
Yapmam gereken tek bir şey var.
Before we do this, there's something I need to ask you.
Bunu yapmadan önce sana sormam gereken birşeyler var..
Uh, listen, before you do that, there's something else I need to ask you, in private.
Ondan önce size sormam gereken bir şey var. Özel.
There's something I need to do.
Halletmem gereken bir iş var.
- There's something i kinda need to do.
- benim de yardımına ihtiyacım var. - evet. yardım ister misin?
There's something that I need to do that day.
O gün yapmam gereken başka bir şey daha var.
Daddy, there's something I need you to do for me.
Babacım, benim için birşey yapmanı isteyebilirmiyim.
I wouldn't normally turn off the music like this, but there's something important that I need to do.
Normalde müziği bu şekilde kıstırmam ama yapmam gereken çok önemli bir şey var. - Evet!
I can't do that. There's something I need to do right now.
Şu anda yapmam gereken başka bir şey var.
There's something i need you to do, And as before, You must not tell anybody about me,
yapmanı istediğim bir şey var, daha önceki gibi, benden kimseye bahsetmemelisin, ya da küçük sohbetlerimiz hakkında.
But there's something I really need for you to do for me right now.
Ama şimdi benim için yapmanız Gereken birşeyler var.
Look, there's something I need you to do.
Bak istediğin orada Neden onu ele geçirmiyorsun?
- There's something I need to do.
Çok yoğunuz. - Yapmam gereken bir şey var.
Excuse me, but there's something I need to do.
Affedersiniz ama yapmam gereken bir şey var.
Dacos, there's something I need you to do, man.
Dacos, yardımına ihtiyacım var, dostum.
Viceroy, there's something else very important I need you to do.
Genel Vali, yapmanı istediğim çok önemli bir şey daha var.
- There's something I need to do first,
- Önce yapmam gereken bir şey var.
- Nothing so far, I'm afraid, Sir. There's something else I'll need you to do.
Bay Wilcox ve Bay McRawlins hakkında birkaç sorumuz olacak.
There's something that I need to do, okay?
Yapmam gereken birşey var. Tamam mı?
So if there's something you need to do to protect Pam you should do it.
Pam'i koruyabileceksen korumalısın.
If there's something you need to do to protect Pam, you should do it.
Pam'i koruyabileceksen, korumalısın.
There's something I need to do.
Yapmam gereken bir şey var.
Because there's something I need you to do for me.
Çünkü benim için yapmanı istediğim bir şey var.