There is nothing to fear traducir turco
55 traducción paralela
There is nothing to fear.
Korkacak hiçbir şey yok.
There is nothing to fear, I promise you.
Korkacak bir şey yok, söz veriyorum.
There is nothing to fear.
Korkacak bir şey yok.
There is nothing to fear now.
Artık korkacak bir şey kalmadı.
But there is nothing to fear.
Fakat korkacak hiçbir şey yok.
I assure you there is nothing to fear.
Korkacak bir şey olmadığını, size garanti ederim.
There is nothing to fear, but fear itself.
Korkunun kendisinden başka korkacak bir şey yok.
- There is nothing to fear.
- Korkacak bir şey yok.
And yet there is nothing to fear as long as thou art in my arms.
Yine de, kollarımda olduğun sürece korkacak bir şey yok.
There is nothing to fear except God.
Korkacak bir şey yok, Tanrı hariç.
There is nothing to fear here.
Korkacak bir şey yok burada.
As for our deaths, there is nothing to fear.
Ölümlerimiz ise, korkacak hiçbir şey yok.
- There is nothing to fear.
- Korkacak bir şey yok ki.
The German people once again rest easy... that there is nothing to fear from within.
Alman halkı bir kez daha, içte korkacak bir şey olmaksızın huzurlu.
"There is nothing to fear but fear itself."
"Korkunun kendisinden başka korkulacak bir şey yoktur."
There is nothing to fear.
Korkulacak bir şey yok.
To be Anla'shok means understanding that there is nothing to fear in death except the failure to complete our assigned mission.
Anla'shok olmak demek ölümün korkulacak tek yanının görevi yarım bırakmak olduğunu kabullenmek demektir.
Show him there is nothing to fear.
Ona korkulacak hiçbirşey olmadığını göster.
I hope there is nothing to fear? - She's still in coma...
Umarım korkmak için hiçbirşey olmaz?
There is nothing to fear
Korkacak bir şey yok.
The truth. No one will panic, because there is nothing to fear.
Gerçek şu ki, panik çıkmayacak çünkü ortada korkacak bir şey yok.
So there is nothing to fear.
yani korkacak bişey yok.
There is nothing to fear but fear itself!
Korkacak bir şey yok korkunun kendisinden başka.
But I know, if I am careful, there is nothing to fear'.
Ama dikkatli olursam korkacak bir şey olmadığını biliyorum.
There is nothing to fear here.
Korkulacak bir şey yok.
Surely there is nothing to fear from exposing them to new ideas, Prime Minister.
Yeni fikirlere açık olmalarında bir sakınca yok Başbakan.
They have deployed two minor divisions here, but there is nothing to fear.
İki ufak tümeni de buraya yerleştirmişler, .. ama korkacak bir durum yok.
They forgot that there is nothing to fear under heaven and earth as long as we walk in the path of righteousness.
Doğruluk yolunda yürüdükleri sürece ne yerde ne de gökte korkacak bir şey olmadığını unutmuşlar.
There is nothing to fear.
Korkacak birşey yok.
Marlon, there is nothing to fear.
Marlon, korkacak bir şey yok.
There is nothing to fear
Korkacak bir şey yok
There is nothing to fear but the lies of a priest.
Bir rahibin yalanlarından başka korkulacak bir şey yok.
" I fear that there is nothing in the world to interest me for long -
"Korkarım ki, " dünyada ilgimi cezbedecek hiç bir şey kalmadı artık...
There she is, lads, and we've nothing to fear.
İşte orada çocuklar, korkmayın.
There is nothing more to fear.
Artık korkacak bir şey yok.
But there is nothing for you to fear.
Ama korkmanız gereken hiçbir şey yok.
Ladies and gentlemen, there is nothing to fear!
Korkacak bir şey yok!
Perhaps we are all refugees from something, but I see now there is nothing to fear ;
Belki de hepimiz bir şeylerden kaçıyoruz.
There is absolutely nothing to fear.
Kesinlikle korkacak birşey yok.
There is much to be afraid of in this world, but what we fear has nothing to do with gruesome masks or plastic spiders or lifelike monsters.
Hayatta korkulacak pek çok şey vardır.. Ama korktuğumuz şeylerin.. korkunç maskelerle, veya plastik örümceklerle, ya da canlı gibi görünen canavarlarla ilgisi yoktur..
All he's got to do is go there and tell the truth cos he's got nothing to fear from telling the truth!
Tek yapması gereken şey oraya gidip doğruyu söylemek çünkü doğruları söylememek için hiçbir sebebi yok.
Well, nothing to find, so nothing to fear. - Is there?
Eğer bir şey bulunamazsa, korkacak bir şey de olmaz, değil mi?
I realized that there was nothing to fear... because even darkness is light.
Farkettim ki... korkulacak bir şey yoktu... karanlık bile hafif olduğu için.