English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ T ] / There is nothing wrong with you

There is nothing wrong with you traducir turco

65 traducción paralela
There is nothing wrong with you that a woman...
Onu sundurmaya götür.
We know that there is nothing wrong with you medically.
Tıbbi yönden hiçbir sorunun yok.
There is nothing wrong with you, organically.
Organik hiçbir sorunun yok.
There is nothing wrong with you.
Sende garip bir şey yok.
- There is nothing wrong with you.
- Senin hiçbir sorunun yok ki.
- There is nothing wrong with you.
- Bir şeyin yok.
There is nothing wrong with you.
Hiçbir sorununuz yok.
Hey, there is nothing wrong with you.
Hey, senin bir sorunun yok
Just like there is nothing wrong with you.
Sende de bir sorun olmadığı gibi.
There is nothing wrong with you.
Senin bir sorunun yok.
There is nothing wrong with you at all.
Sen de hiçbir sorun yok.
There is nothing wrong with you.
Sende yanlış bir şey yok.
There is nothing wrong with you.
Yüzünde hiçbir şey yok.
And there is nothing wrong with you.
Ve senle bir sorunu yok.
No matter what he says, there is nothing wrong with you.
Ne derse desin sende bir sorun yok.
She's the one with the problem, not... not you. Hey, hey, there is nothing wrong with you. Nothing at all.
Hey, hey, sende hiçbir sorun yok, hiçbir şey.
There is nothing wrong with you.
Hiçbir hastalığın yok.
- There is nothing wrong with you.
- Bir sorunun yok.
There is nothing wrong with you.
Hiçbir sorunun yok.
- There is nothing wrong with you.
- Hiçbir şeyin yok.
There is nothing wrong with you.
Sende hiçbir sorun yok.
When Itchen, Boles, Coombe put up a house for rent, you may be sure there is nothing wrong with the drains.
Itchen, Boles, Coombe bir evi kiraya verirse kanalizasyon şebekesinde sorun olmayacağından emin olabilirsiniz.
I am sure you would if you got desperate enough. I'm sure there is nothing wrong with their pussies'even if they are very small.
Eminim çok ufak olmaları dışında uzuvlarının bir şeyi yok.
Oh, there's nothing wrong. What is the matter with you?
Bir şey olduğu yok.
There's nothing necessarily wrong with hostile conflict. All I ask is that you use my patented aggression therapy mallets. - Good idea.
Dondurmaları ödedikten sonra "Teşekkürler" dedim ve yoluma devam ettim.
You see, Pino, this is a respectable business and there's nothing wrong with that.
Bak Pino, bu itibarlı bir iş, yanlış bir tarafı yok.
My dear man, your mind is ill but there's nothing wrong with you.
Muhterem beyim, hasta olan sizin düşünceleriniz. fakat sizle ilgili bir sorun yok. Bakış açınızı değiştirin.
There is nothing wrong with admiring the scenery while you're doing business, as long as you're doing business!
İş yaparken ortamın tadını çıkarmakta hiçbir sorun yok, yeter ki iş yapmayı bırakma!
What you have to understand is there`s nothing | wrong with his body.
Fakat onun vücudunda bir sorun, olmadığını anlamalısınız.
What is wrong with you? There's nothing wrong.
Derdin ne senin?
You can love someone deep inside your heart... and there is nothing wrong with it.
Birini kalbinin derinliklerinde sevebilirsin bunda yanlış bir şey yok.
Everything depends on you. There is nothing wrong with working.
Çalışmak ayıp değil ya.
- There is nothing wrong with the way you look.
- Görüntünde bir sorun yok.
There is nothing wrong with those things if you are an adult.
Yetişkinsen sorun değil tabii.
There is nothing wrong with letting people who love you help you.
Seni seven insanların sana yardım etmelerine izin vermende yanlış bir şey yok ki.
There is nothing wrong with that- - who are you?
Yanlış bir şey yok bunda. Sen de kimsin?
If there were something that you had to put past you... to get on with your life... and you tried every way that was fair and honest to do that... and nothing worked... is it really wrong to bend the rules just once?
Eğer hayatını devam ettirebilmek için elini eteğini çekmen gereken şeyler olsaydı ve bunu en düzgün ve hilesiz yoldan yapmana rağmen, işe yaramasaydı, kuralları bir kez olsun kendin için esnetir miydin?
I mean, there's nothing wrong with being a poof or being a gay... or whatever it is you call it, I don't know.
Yani, bunda kötü bir şey yok, nonoş veya homo olabilirsin ya da her ne diyorsan işte, bilemiyorum.
I'm almost certain, Sophie, that there is nothing physically wrong with you.
Emin olduğumu söyleyebilirim ki Sophie, fiziksel olarak hiçbir sorunun yok.
It means a homosexual and a homosexual is a man who loves another man. There's nothing wrong with that. You just have to respect it.
Homoseksüel anlamına gelir ve homoseksüel başka bir erkeği seven adamdır.
Then you'll be Chuck, and there is nothing wrong with that.
Chuck olacaksın. Bu yanlış değil.
There is nothing wrong with Paul, I told you.
Paul'la ilgili bir sorun yok, söyledim sana.
I promise you there is nothing wrong with it.
Gerçekten diyorum bak, hiçbir sorunu yok.
There is so nothing wrong with you.
Hiçbir şeyin yok senin.
There is nothing wrong with you.
Çok iyi gidiyorsun.
Lemon, sweetheart, there is nothing wrong with being a wife and a mother, but you- - oh, sweetie- - you have that fire burning inside you, just like me. And you are gonna want more out of life, and you should let yourself have it.
Lemon tatlım, anne ve bir eş olmanın hiçbir kötü tarafı yok ama tatlım içinde yanan bir ateş var, aynı benim gibi hayattan hep daha fazlasını isteyeceksin ve istediğini alman için kendine izin vermelisin.
Atticus, there is nothing wrong with a little recreational occasional drug use or fucking anyone that wants to fuck you right back.
Atticus, birazcık eğlence amaçlı uyuşturucu kullanımının ve seninle seks yapmak isteyen kişiyle seks yapmanın hiçbir zararı yok.
There is nothing wrong with the way I feel about you, nothing at all.
Sana karşı hislerimde hiçbir yanlışlık yok, hiç hem de.
There is nothing wrong with showing up and letting somebody know you're thinking about'em.
Buraya gelip onları önemsediğimi göstermemde bir terslik yok.
There's nothing wrong with me, and I won't, for a second, let you make me think that there is.
Bende bir sorun yok. Eğer bunun tersini hissettirirseniz, tereddüt etmeden sizi öldürürüm.
Okay, i assure you that there is nothing wrong with the plumbing.
Su tesisatında hiç bir sorun olmadığına dair sizi temin ederim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]