English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ T ] / They're all over me

They're all over me traducir turco

67 traducción paralela
When we go on holiday, they're all over me
Ne zaman tatile gitsek etrafımı çeviriyorlar.
Nurse! - What's the matter? - They're crawling all over me!
Hemşire!
- They're crawling all over me! - You're all right.
Üstünde hiçbir şey yok.
- Those silly jackasses over there can laugh at me all they want, but they're in trouble.
- Oradaki ahmaklar bana istedikleri kadar gülebilirler, ama başları dertte.
Don't tell me not to get excited! They're chasing me all over New Jersey!
Beni her yerde arıyorlar.
- They're all over me.
- Her yerimdeler.
Get them off me, they're all over me!
Çek onları, her yerimdeler!
They're gonna jump all over me.
Hepsi üstüme atlayacak.
They're all over me about a hit for Easter, and they want your picture.
Herkes benim üzerime geliyor, bir Paskalya parçası konusunda, ve onlar senin filmini istiyorlar.
They're walking all over me.
Üzerimde dolanıp duruyorlar.
They're flying in to New York from all over the country... to look at me.
Ülkenin dört bir yanından New York'a uçuyorlar. Sırf beni görmek için.
I mean, they quiver all over. Believe me, they quiver all over even when they're fakin'it.
İnan bana, numara yaparken bile her tarafı zevkten titreyebilir.
All these big shots screwing me over, like that cop, Duquette. - Now they're gonna get screwed. - I'm sorry, Your Honor.
Duquette gibi benimle uğraşanlar böylece derslerini alacaklardı.
All these big shots screwing me over, like that cop, Duquette. - Now they're gonna get screwed. - l'm sorry, Your Honor.
Duquette gibi benimle uğraşanlar böylece derslerini alacaklardı.
They're all over me.
Rafe, her taraftalar!
They're all over me!
hepsi benim üzerimde!
- Ma's got Amy and Stefania over there and they're all talking about how they're gonna fix me.
- Amy ve Stefania annemde,.. ... hep birlikte beni adam etmeye çalışıyorlar.
- I feel like they're crawling all over me.
Her yanıma tırmanıyorlar gibi hissediyorum.
If I know that in this hotel room they have food every day, and I'm knocking on the door every day to eat, and they open the door, Iet me see the party, let me see them throwing salami all over, I mean, just throwing food around, but they're telling me there's no food.
Eğer bu otel odasında her gün yemek olduğunu biliyorsam ve her gün yemek için kapıyı çalıyorsam ve bana kapıyı açıp içerideki ziyafeti gösteriyorlarsa, etrafa salam saçışlarını gösteriyorlarsa, yani yiyecekleri ziyan ediyorlar, ama bana yiyecek yok diyorlarsa...
They're shorter than you and me, rarely over five and a half feet and they've evolved a trait characteristic of all animals that live in cold places - short limbs and extremities that help keep valuable heat in.
Bizden daha kısalar. nadiren 1.65 den uzunlar. Soğuk yerlerde yaşayan....... tüm canlılara özel bir evrim geçirmişler. Kol ve çıkıntıları, ısıyı içeride tutmak için, kısa kalmış.
They're looking all over for me.
Her yerde beni arıyorlar.
Yeah, right. One plastics'r'us piece, and they're gonna be holding tables all over town for me.
Bir plastik cerrahi yazısı ve kasabanın dört yanında bana yer tutacaklar.
They're all over me.
Hepsi benim peşimde.
They're all over me.
Her yeri kapladılar.
Kids, parents- - They're all over me.
Çocuklar, aileler, hepsi tepemdeler.
You're the reason those bloodsuckers are out there, swarming all over my yard, ringing my bell, like they know me.
O kan emicilerin arazime doluşmalarına ve sanki beni tanıyorlarmış gibi gelip kapımın zilini çalmalarına neden oldun.
Aw great, now they're gonna be all over me.
Harika, artık hep üzerime gelecekler.
They're crawling all over me.
Her yerimdeler.
They're all over me about it.
Her yerden sıkıştırıyorlar.
Don't let them walk all over you and make you break up with me so you can hand out pamphlets and tell people they're better off dead!
Onların üzerine gelmesine ve seni benden ayırmalarına izin verme. Böylece insanlara broşür dağıtarak onların ölüden daha iyi olduklarını söylersin.
They're all over me!
Her tarafımdalar!
They're all that's gonna be left of me after this is over.
Bunlar bittikten sonra benden geriye kalanlar onlar olacaklar.
No matter what I do, this kid just won't stop. And now they're gonna be in the show together. Jesus, it's all over for me.
Ne yapsam boşuna, bu çocuk durmayacak ve şimdi de gösteride beraber olacaklar Tanrım, bittim ben Öpüşme sahnesi de olur Bunu hak etmek için ne yaptım?
They're all over me!
Örümcekler!
They're all over me!
Her yanımdalar! Her yanımdalar!
They're all over me!
Her yanımdalar! Pantolonumdalar!
They're gonna kill me too, unless I turn y, all over.
Sizi ele vermezsem beni de öldürecekler.
They're all over me. They're like, "Please, Dick,"
Sürekli bana şunu tekrarlayıp duruyorlar : " Lütfen, Dick
Now they're all over me.
Şimdi peşimdeler.
The police haven't got a leg to stand on and yet they're walking all over me because I'm small fry.
Polis kendi ayaklarının üzerinde duramıyor,... ben fazla bir şey yapamıyorum çünkü bu işlerde yeni sayılırım.
Oh, they're all over me!
- Her yerimdeler, duş almam lazım!
Whoa! It's like they're all over me! Ugh!
Sanki üzerimdeymiş gibi!
Soon they're going to be all over me.
Yakında hepsi üzerime binecek.
And it's like, they're trying to stress me out all over again.
Sanki beni yeniden strese sokmaya çalışıyor gibiler.
It's like, they're trying to stress me out all over again.
Sanki beni yeniden strese sokmak istiyorlar.
They're all over me!
Her yerimdeler!
Amanda, they're all over me.
Amanda, heryerdeler.
They're all over me because you stuck your nose where it didn't belong.
Karışmaman gereken yere burnunu soktuğun için her taraftan bastırıyorlar.
Maybe in, like, a year or so, when all this blows over, I can tell you where I am, but if they catch me, they're going to send me back to Mexico.
Belki bir yıl ya da daha sonra, tüm bunlar bitince, sana nerde olduğumu söylerim. Ama eğer beni yakalarlarsa, Meksika'ya gönderirler.
I mean, you know that I love my parents to death, but they're all over me again.
Ailemi ölesiye sevdiğimi biliyorsun. Ama her işime karışıyorlar.
The people that Jackie was involved with, they're all over me.
Jackie'nin is yaptigi insanlar beni kullaniyorlar artik.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]