They're not answering traducir turco

They're not answering.

Cevap vermiyorlar.

They're not answering our signal.

Sinyalimize cevap vermiyorlar.

Well, if someone is listening, they're not answering.

Biri dinliyorsa da cevap vermiyor.

They're not answering my calls

Cevap vermiyorlar.

They're just not answering.

Sadece cevap vermiyorlar.

I'd guess it's Tom and B'Elanna, but they're not answering our hails.

Sanırım bu Tom ve B'Elanna, ama aramalarımıza cevap vermiyorlar.

- They're not answering.

- Cevap vermiyorlar.

They're not answering the phones.

Telefonları açmıyorlar.

I kept calling, but they're not answering.

Seni yakalarsam, geberteceğim!

- They're not answering the phone.

Artık telefonu açmıyorlar.

- Forget it, they're not answering.

- Unut gitsin, cevap vermiyor.

They're not answering.

Yanıt vermiyorlar.

They're not answering their phones and there's been a report of a shooting at the station.

Telefonlarına cevap vermiyorlar ve istasyonda bir vurulma olduğuna dair bir söylenti var.

They're not answering their phones.

Telefonlarına cevap vermiyorlar ve istasyonda bir vurulma olduğuna dair bir söylenti var.

They're not answering. Then lock him up.

O halde kilitle gitsin.

They're not answering?

Cevap vermiyorlar mı?

They're just not answering.

Cevap vermiyor.

I tried. They're not answering either.

Denedim, onlar da cevap vermiyor.

They're not answering.

Açmıyorlar.

They're not answering the room either.

Odadan da cevap vermiyorlar.

I mean, they like doughnuts and all, but they're not really into, like, answering the phone or investigating.

Demek istediğim hepsi çörekleri seviyor fakat telefonlara bakan ya da soruşturma yapar bir halleri yok hiç.

- If they're not answering...

- Cevap veren yoksa, belki de...

They're not answering our calls and they're heading to New York and Philadelphia.

New York ile Philadelphia'ya doğru ilerliyorlar.

They're not answering the door, man.

Kapıya bakmıyorlar adamım.

They say you're not answering your cell.

Telefonuna cevap vermiyormuşsun.

Be on your toes. They're not answering the radio.

Tetikte olun, telsize cevap vermiyorlar.

They're not answering their phones.

Telefonlarına cevap vermiyorlar.

OK, they're not answering Now what?

Tamam, cevap vermiyorlar, şimdi ne var?

There's no use. They're not answering.

İşe yaramıyor yanıt yok.

I told you, they're not answering.

Sana cevap vermediklerini söyledim.

They're not answering, Lieutenant.

Açmıyorlar teğmenim.

I don't know why they're not answering.

Neden cevap vermiyorlar bilmiyorum.

I'm not answering questions unless they're really questions.

Gerçek soru olmayan sorulara yanıt vermiyorum.

They're not answering.

Telefona yanıt vermiyorlar.

- They're not answering.

Zamanım var sonuçta. Ama bütün gün gelmeyecek.

They're all playing silly buggers and not answering their radios.

Hepsi salağı oynuyor herhalde, telsizlerine cevap vermiyorlar.

They're not answering our calls.

- Telefonumuza çıkmıyorlar.

I bet you they can tell that we're standing here not answering it, all right?

Bahse girerim burada dikilip yanıtlamadığımızı söyleyebilirler, öyle değil mi?

They're not answering their phones.

- Telefonlarını da açmıyorlar.

They're not answering.

- Cevap vermiyorlar.

- They're not answering?

- Cevap vermiyorlar mı?

They have to be stopped when they're not answering the question, and they have to be called out when their answers contradict the facts.

Soruya cevap vermediklerinde durdurulabilmeliler. Ve eğer cevapları gerçeklerle uyuşmazsa atışmaya davet edilebilmeliler.

They're not answering their phone.

Telefonu açmıyorlar.

They're not answering their cells.

Telefonlarına cevap vermiyorlar.

They're not answering on purpose.

Bilerek telefonlarına bakmıyorlar.

- Damn if, they're not answering!

[ZAFER] - Açmıyorlar amına koyim açmıyorlar

It appears so, but they're not answering.

Öyle gözüküyor ama cevap vermiyorlar.

They're not answering their door at the minute.

- Şu anda kapıyı açan yok.

'Cause, you know, they're not answering my phone calls.

Çünkü, benim telefonlarıma cevap vermiyorlar.

Look, if they think I'm lying about this, it's not gonna be long before we're all answering questions about New York.

Yalan söylediğimi düşünürlerse New York hakkında sorular cevaplamamız yakındır.

What do you mean they're not answering?

Ne demek cevap vermiyorlar?