This is all very interesting traducir turco
40 traducción paralela
This is all very interesting.
- Çok ilginç. Devam et.
This is all very interesting, but it isn't getting me any nearer to what I came to find out.
Çok ilginç, ama öğrenmek istediğim şeyi bana açıklamıyor.
This is all very interesting, indeed touching... but I'm expected for cocktails by Lord Peel in an hour and a half.
Bu çok ilginç, hatta dokunaklı fakat Lord Peel bir buçuk saate kadar kokteyle bekliyor.
This is all very interesting. Do you mind if I watch? We're cool.
Afedersiniz.Tüm bunlar çok ilginç.İzlememin sakıncası var mı?
Yes, this is all very interesting...
Evet bunların hepsi çok ilginç.
Well, this is all very interesting, but are we sure it's worth putting our lives on the line?
Pekâlâ, bu şey çok ilginç, ama bu hayatlarımızı riske etmeye değecek kadar önemli olduğuna emin miyiz?
This is all very interesting, I'm sure, but I fail to see what it has to do with us.
Bu, bütünüyle çok ilginç. Eminim, ama bizimle ilgisini anlayamadım.
This is all very interesting, but why would I kill her?
Bunların hepsi ilginç, ancak, onu niçin öldüreyim?
Well, this is all very interesting, Mr. Yates.
- Hepsi de çok ilginç Bay Yates.
This is all very interesting, but can we stick to the job in hand?
Bunlar çok ilginç, fakat biz işimize koyulsak?
This is all very interesting.
Çok ilginç.
This is all very interesting, but nothing new.
Hepsi çok ilginç, ama yeni birşey değil.
This is all very interesting, I'm sure, but none of it explains how you've come to be a disembodied voice in our computer system.
Bunlar çok ilginç, eminim, ama hiçbiri nasıl oldu da bilgisayar sistemimizde bedensiz bir ses oldun, onu açıklamıyor.
Well, this is all very interesting, but why exactly are you here?
Bu çok ilginç ama burada ne sebeple bulunuyorsunuz?
Well, this is all very interesting, Allison, except for one thing.
Hepsi çok ilginç Allison, bir şey hariç.
This is all very interesting, mr. Rist.
Bay Rist, bunların hepsi baya ilginç.
No disrespect, this is all very interesting,
Kusura bakma ama bu çok ilginç.
No, believe me, doctor, this is all very interesting information.
İnan bana doktor bunlar çok ilginç bilgiler.
This is all very interesting, Misha, but you still haven't answered my question.
Bunlar gerçekten çok ilginç, Micha... Hâlâ soruma cevap vermedin.
Huh. This is all very interesting.
Bunların hepsi çok ilginç.
- This is all very interesting...
- Anlattıkların çok ilginç...
All right, yeah, this is all very interesting...
Pekala, tamam, bunların hepsi çok ilginç...
OK, now this is all very interesting.
Pekâlâ, gerçekten çok ilginç bir durum.
- This is all very interesting And educational, but, uh...
Bütün bunlar çok ilginç ve eğiticiydi ama...
This is all very interesting, but this is a parent-teacher conference, and we're here to talk about your daughter.
Bunlar çok ilginç fakat bu bir öğretmen-veli görüşmesi ve burada kızınız hakkında konuşmak için bulunuyoruz.
Yes, this is all very interesting, but why are we going to see him?
Evet, hepsi çok ilginçmiş. Ama neden O'nu görmeye gidiyoruz?
Well, I'm sure this is all very interesting to Mrs. Crawley.
Eminim bütün bunlar Bayan Crawley için çok ilginçtir.
This is all very interesting but the assignment was to pick a real career in the real world.
Bütün bunlar çok ilginç... ama ödev gerçek dünyada gerçek bir kariyer seçmekti.
This is all very interesting and definitely disturbing, but... none of this proves anything.
Bütün bunlar çok ilginç ve kesinlikle rahatsız edici ama bunların hiçbiri bir şeyi kanıtlamaz.
A very interesting story, Lieutenant, which I don't challenge. But I would like to call the court's attention to one all-important factor in this testimony, and that is Lieutenant Cantrell's personal interest in the accused.
Ama mahkemenin dikkatini, bu tanıklıktaki tek ve en önemli noktaya, çekmek isterimki bu Teğmen Cantrell'in sanığa olan kişisel ilgisidir.
This is all very interesting.
Çok ilgimi çekti.
All this is very interesting, but...
Tüm bunlar çok ilginç, ama...
This is all very interesting, though a bit on the technical side about how the power plant is a power plant in name only since, in fact, it's going to be a big, giant big, giant... capacitor.
Teknik bir konu olmasına rağmen çok ilginçti.
That's all very interesting, but this is a Lamaze class.
Çok ilginç ama burası Lamaze sınıfı.
What he did was he began to examined all of his rational knowledge and he realized and this is, questioning a priori assumption which is very interesting, it is very modern.
Bütün mantıksal bilgisini incelemeye başladığında fark ettiği şey bir olası varsayımdır ki bu çok ilginç ve moderndir.
I don't know, this all is starting to sound very interesting, but, you know, it seems to me like I'm the one doing all the heavy lifting here.
Bilmiyorum, bu hepsi çok ilginç ses başlıyor, ben bir burada tüm ağır kaldırma yapıyor gibiyim ama, biliyorsun, bana öyle geliyor ki.
This is a very interesting fairytale, Mr. Monk, but that's all it is : A fairytale.
Bu çok ilginç bir peri masalı, Mr. Monk, ama hepsi sadece : bir peri masalı.
Harry, this character deconstruction is all very interesting.
Harry, bu karakter analizi oldukça ilginç.
And although it might not look very interesting, this stuff is really important for our atmosphere. That's because sealed in the permafrost are all the ingredients needed to create methane.
Pek ilginç bir şeye benzemiyor gibi görünebilir ancak bu şey gezegenimiz için çok önemlidir çünkü metan gazını oluşturan tüm elementler bu tiyal tabakasının içerisinde sıkışıp kalmıştır.
This match is very interesting with Preeti using her speed agility and brash confidence of a youngster while Mary is using all her experience and tenacity to stay in the match
Bu maç Preeti'nin hızıyla, çok ilginç hale geliyor. .. çevik ve atılgan bir gencin kendine olan güveni ile.. .. Mary'nin tecrübelerini kullandığı maçta sonuç nasıl olacak?