English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ T ] / This isn't about me

This isn't about me traducir turco

601 traducción paralela
Isn't this the chap you told me about at lunch?
Yemekte bahsettiğin delikanlı bu değil mi?
Tell me, this house that you're so hot about, it's mine, isn't it?
Bu kadar meraklısı olduğun bu ev aslında benim, öyle değil mi?
ISN'T THIS WHAT IT WAS ABOUT - ME GETTING THE APARTMENT BY MYSELF?
Bütün bunlar kendi başıma oda sahibi olup olamayacağımla ilgili değil miydi?
this isn't about you yes it is, because you're killing your mother and she is killing me!
Ama o zamandan beri hiçbir şey yapmadı. - Ya ellerinde hiçbir kanıt olmadığını anladılar. Ya da senin için çok zor bir dava hazırlıyorlar.
This isn't about you and me.
Bak, konu sen ya da ben değil.
This isn't about me.
Burada konu ben değilim.
- But this isn't about me.
- Ama bu benimle ilgili değil.
If you love me this isn't about you and me.
Eğer beni seviyorsan- - - Bu senin ve benim hakkımda değil.
This isn't about money! This is for me! What do you mean, "for you"?
Bu gece yeni bir şey hissettim, ilk kez yaşadığımı hissettim!
See, Julia, th-this isn't about me.
Bak, Julia, bu benimle ilgili değil.
Andy, this isn't about me.
- Andy, bu benimle ilgili değil.
Lago, this isn't easy for me to say, but I was wrong about you.
Iago, bunu söylemek kolay değil. Ama hakkında yanılmışım.
After your impassioned, "l am Jadzia, fellow initiate" speech... I understand why you feel that way but this isn't about me.
"Ben Jadzia'yım, aday dostuyum" diyen ateşli konuşmandan sonra... Neden bu şekilde hissettiğini anlıyorum ama bu benimle ilgili değil.
This isn't where you tell me some terrible story about sushi, is it?
Herhalde bana suşi hakkında kötü hikayeler anlatmazsın değil mi?
This isn`t about me.
Bu benimle ilgili değil ki.
Hey! This isn't about you and me, man.
Bu sadece senin ve benimle ilgili değil.
This isn't about you and me.
Bunun bizimle ilgisi yok.
This isn't the first time somebody said something to me about this.
Bu konu hakkında benimle konuşan ilk kişi sen değilsin.
This isn't about anybody except me.
Bu şey, ben hariç, hiç kimse yüzünden değil.
This isn't about me, Sean.
Konu ben değilim Sean.
Look, I know what I did was wrong, but this isn't about me.
Yaptığımın yanlış olduğunu biliyorum. Ama bu onunla ilgili, benimle değil.
This isn't about me.
Bu benimle ilgili değil.
This isn't about me.
Konu ben değilim.
This isn't about me or you.
Mesele ben veya sen değil.
This isn't about me, it's about him.
Senin derdin benimle değil, onunla.
I wasn't always a priest, Anyway, this isn't about me
Sen aşk ve güzellik hakkında ne bilirsin ki? Önceden rahip değildim.
This isn't about me.
Bu benimle ilgili degil.
You know, this isn't about me.
Biliyorsun, sorun ben değilim.
Too bad this isn't about me.
Bunun benimle ilgili olmaması çok kötü.
This is about me bugging you for more responsibility, isn't it?
Bu daha fazla sorumluluk için beni gizli bir deneme, değil mi?
This isn't about me and Dad, is it?
Bunun babam ve benimle ilgisi yok, değil mi?
This isn't about you and me anymore.
Bu artık sen ve benimle ilgili değil.
- This isn't just about money to me though there is a lot involved.
Bunu yapabiliriz. Benim için sorun sadece para değil.
So, this isn't about me wanting to be popular.
Bu, sevilmek istememle ilgili bir şey değil.
So, this is about me and Ally again? No, it isn't.
Konu yine ben ve Ally öyle mi?
Look this isn't about me anyway, it's about Andie and what's best for her.
Zaten olay benimle, seninle ya da Andie ve onun iyiliğiyle ilgili değil.
- This isn't about me, Gerard!
- Bunun benimle ilgisi yok Gerard.
Whoa. This isn't about me.
Konunun benimle alakası yok.
- Listen to me. - Isn't there something we can do about this?
Yapabileceğimiz bir şey yok mu?
This isn't about me.
BU BENiMLE iLGiLi DEGiL.
- This isn't about me.
- Benimle alakası yok.
But this is a bit embarrassing for me to talk about, isn't it?
Ama bundan söz etmek benim için biraz utandırıcı, değil mi?
No, this isn't about me and Tara.
Hayır, konu benimle ve Tara'yla ilgili değil.
Look, this isn't about me.
Bakın. Bunun benimle alakası yok.
This isn't about you or me or our stupid relationship.
Bu ne sen ve ya ben ya da aptal ilişkimizle ilgili değil.
This isn't about you. this is about me and this sickness I have.
Bu seninle ilgili değil, Karen. Bende ki bu hastalıkla ilgili.
I was in a meeting talking about Boccolino mozzarella... and it hit me that this isn't going to work.
- Toplantıdaydım Boccolino mozzarella'dan bahsediyorduk. Sonra birden aklıma geldi. Bu iş olmayacak.
But this isn't about you and me.
Ama bu seninle benim meselem değil.
Tell me this isn't about... -... the guy who's screwing your wife.
Karını beceren herifi becermekle ilgili olmadığını söyle.
If this is that "good cop, bad cop" game you were telling me about, isn't this the place where I'm supposed to play "good cop"?
Eğer bana daha önce söylediğin "iyi polis, kötü polis" oyununu oynuyorsak iyi polislik yapmam gereken yer burası değil mi?
Something tells me this isn't about fertilizer.
İçimden bir ses bunun gübrelemeyle ilgisi olmadığını söylüyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]