This isn't you traducir turco
6,613 traducción paralela
Sol, I know this isn't easy for you, but we will never be together if we don't pick a day.
Sol, biliyorum bu senin için kolay değil ama beraber bir gün kararlaştırmalıyız.
This song just isn't you.
Bu şarkı senin değil.
"Whatever is going on, she knows this isn't you."
Neler dönüyorsa, sen olmadığını biliyor.
And I don't want the fact that you didn't have this textbook family to make you go after something that maybe isn't right.
Ve senin örnek bir ailen olmadığı gerçeğinin sana yanlış bir karar verdirmesini istemiyoeum.
Just tell me that this isn't about Jane, that you're not spiraling because of Jane.
Bunun Jane'le bir ilgisi olmadığını söyle bana, bu halinin sebebinin Jane olmadığını söyle.
You know, this really isn't a good time, so, excuse me.
Aslında bu gerçekten hiç iyi bir zaman değil, o yüzden izninizle.
This isn't about Rafael or you or me, okay?
Bunun Rafael'le bir ilgisi yok ya da seninle ya da benimle tamam mı?
Look, this isn't exactly the triumphant return I was hoping to make, you know?
Bu tam olarak planladığım harika dönüş değil, tamam mı?
This isn't my daughter. If it's true, Lord, thank you for your generosity!
Eğer doğru ise, cömertliğin için sana hamdolsun Allahım.
Isn't there a way to reset this? - What if you...
Yeniden başlatmanın bir yolu yok mu?
This isn't just happening to you.
Bu yalnızca sana olmuyor.
Ronnie, this isn't the world that you knew.
- Ronnie, dünya hatırladığın gibi değil.
So I'm guessing you running around a twister in the opposite direction isn't gonna to do the trick this time.
Hortumun etrafında tersi yönde koşman bu sefer işe yaramayacak yani.
And you're sure this thing isn't gonna, you know, mess with my brain?
Beynimi allak bullak etmeyeceğine emin misin?
You working with that killer? This isn't who you are.
O katille mi çalışacaksın?
This is what you've been aiming for, isn't it?
Bunu istemiyor muydun?
Isn't it true that every word you have told this court since you stood up in the witness box is a lie?
Tanık kürsüsüne çıktığınızdan beri söylediğiniz her şey yalan, öyle değil mi?
I know this probably isn't how you imagined it happening.
Hayal ettiğin gibi olmadığını biliyorum.
You know this isn't something I planned on.
Böyle bir şeyi planlamadığımı biliyorsunuzdur.
This isn't you.
Çekil yolumdan.
All this splintering is killing you, isn't it?
Tüm bu parçalanıp birleşmeler seni öldürüyor, değil mi?
I should have told you at the appropriate time, in the appropriate way, but this isn't it!
Uygun bir zamanda sana bunu söylemem gerekirdi ama böyle değil!
This isn't you.
Bu sen değilsin.
This crime-scene video from April of'05 isn't the best, but you'll see right... there.
Nisan 2005'e ait bu olay yeri videosu en iyisi değil ama tam şurada göreceksiniz.
That's actually how you see this going down, isn't it?
Olayın böyle gerçekleşeceğine cidden inanıyorsun, değil mi?
I'm the only reason what you did isn't ending with you back in prison, courtesy of the U.S. Marshal service, or dead by Boyd's hand or one of them other knuckleheads, and that is the only two ways this little stunt of yours could have ended.
Yaptığın yüzünden kendini hapiste bulmamanın tek sebebi benim, Federal Şerif Teşkilatına borçlusun. Ya da ölümün Boyd'un veya o dangalakların elinden olacaktı. Çünkü bu yaptığın küçük numara ancak bu iki şekilde sonlanırdı.
This isn't you, Jess.
Bu sen değilsin Jess.
Look, I know you feel guilty, but this isn't gonna help.
Suçluluk hissettiğini biliyorum ama bunun faydası dokunmayacak.
This isn't gonna upset you, is it, honey?
Bu seni üzmeyecek mi tatlım?
I am sorry for how much you lost, but this baby isn't going to die today, okay?
Kaybettiklerin için üzgünüm ama bu bebeğin ölmesine izin vermeyeceğim tamam mı?
No... this... this isn't you.
Hayır... Bu...
Yeah, this isn't what you promised me, okay?
Bu şekilde söz vermemiştin.
"This isn't France and I am not a fool like you, Mary."
"Burası Fransa değil ve ben de senin gibi aptal değilim, Mary." dedi.
So, this isn't something Lord Merton has persuaded you into?
Yani bu Lord Merton'ın sizi ikna ettiği bir konu değil?
Keith : All due respect, detective, this isn't The simple street stuff you're used to dealing with.
Tüm saygımla, Dedektif, bu her zaman uğraştığınız o sokak olaylarına benzemez.
This isn't about you creating something new.
Mesele yeni bir şeyler yaratman değil.
Shut up, Diri, this isn't about you.
Kapa çeneni Diri. Bu seninle ilgili değil.
Isn't that the whole reason why you got into this in the first place, to build cool shit? Guys, that's not what we do.
Çocuklar, işimiz bu değil.
Well, I know this isn't how you normally do things with your friend Wes.
Arkadaşın Wes'le işleri normalde böyle halletmediğini biliyorum.
This is about that secret mission you keep jabbering on about, isn't it?
Hakkında konuşup durduğun gizli görevle ilgili değil mi?
But this isn't you, Cartman!
Ama bu sen değilsin, Cartman!
It took three of you to get this far, and I promise it isn't far enough.
Bu eldiven sizi bu kadar uzağa getirdiyse emin olun yeterince uzakta değilsiniz.
And I need you to get it, this isn't easy for me.
Beni anlamanı istiyorum, bu benim için de kolay değil.
This isn't the first time you've brought this up in here.
Bunu buraya ilk kez getirmiyorsun.
So a lot of this stuff isn't new to you.
Öyleyse bu şeylerin birçoğu senin için yeni sayılmaz.
I know this isn't who you are.
Senin böyle biri olmadığını biliyorum.
You son of a bitch, this isn't a game! Please!
Orospu çocuğu, bu oyun falan değil!
His story should be the saddest story ever, but you spend five minutes with him, and somehow it isn't because while everyone else is crying about all the things that they don't have, this kid, a sick kid, is... is plotting his next move.
Hikayesi, şimdiye kadar duyduğum en acıklı hikaye fakat onunla beş dakika geçirirseniz iyi kötü anlarsınız çünkü başka herkes elinde olmayanlar için ağlarken bu çocuk, bu hasta çocuk, bir sonraki adımını planlıyor.
If that's you, this isn't funny.
Eğer sen isen, bu hiç komik değil.
But you know this crazy man isn't taking the pretty ones.
Ama bu deli adam güzel kızları kaçırmıyor.
This isn't about you, this is about me and him, and I'm gonna make him remember that.
Bu seninle ilgili değil ; bu benim ve onun arasında ve ben bunu ona hatırlatacağım.
this isn't your fault 106
this isn't your problem 16
this isn't your fight 24
this isn't right 330
this isn't 241
this isn't going to work 72
this isn't over yet 34
this isn't about you 154
this isn't a joke 83
this isn't about money 38
this isn't your problem 16
this isn't your fight 24
this isn't right 330
this isn't 241
this isn't going to work 72
this isn't over yet 34
this isn't about you 154
this isn't a joke 83
this isn't about money 38
this isn't working 202
this isn't happening 184
this isn't the way 34
this isn't like you 55
this isn't a good time 84
this isn't funny 234
this isn't the time 55
this isn't a game 143
this isn't over 237
this isn't my fault 39
this isn't happening 184
this isn't the way 34
this isn't like you 55
this isn't a good time 84
this isn't funny 234
this isn't the time 55
this isn't a game 143
this isn't over 237
this isn't my fault 39