This year traducir turco
16,801 traducción paralela
Cachet, whose stock has been steadily climbing... after that terrible debut earlier this year... has by now made a lot of its investors very wealthy... if they were able to hold on tight during that steep drop.
Cachet, yılın başındaki korkunç çıkıştan sonra sürekli yükselerek keskin düşüş sırasında dayanan yatırımcılarını çok zengin etti.
Um, they just don't have enough room for you this year.
Ama bu yıl sana yer ayıramıyorlar.
And the stars are arriving for this year's Pop Music Awards, the Poppies.
Yıldızlar bu yılki Pop Müzik Ödülleri Poppies'e gelmeye başladı.
Not this year.
Bu yıl kaymıyorum.
All she wanted this year was to take me to get a haircut.
Bu sene istediği şey beni kestirmekti.
This year, we're asking for your help to raise money for our trip to Bangladesh,
Bu yıl para toplamak için yardımınız istiyoruz Bangladeş gezisi için,
- I get my license this year.
Sen daha 16'sın
So far this year, we've done this 2,000 times, so you might say we look forward to it.
Bu yıl neredeyse iki bin defa yaptık, yani yenisini dört gözle bekliyoruz.
Mommy, which one of you will survive this year's Purge?
Sevgili anne... Bu seneki Arınma'dan hanginiz kurtulacak?
We are going to use this year's Purge to do some spring cleaning, gentlemen.
Bu seneki Arınma'yı biraz bahar temizliği yapmak için kullanacağız beyler.
It's the new booming business in our country this year.
Bu sene ülkemizde yükselen yeni bir sektör.
That's the NFFA eliminating all their enemies this year.
YKB tüm düşmanlarını temizlemeye gelmiş.
I won the war against snails this year.
Bu yıl salyangozlara açtığım savaşı kazandım.
Adopting her is this year's good deed.
Onu almak bu yılın en iyi haberi.
We got a shitload of celebrities this year.
Bu sene bir dolu ünlü hastamız var.
On the other hand, there's an excellent chance you'll hit 75 homers this year.
İyi tarafından bakarsak, bu yıl içinde 75 sayılık atış yapma şansın olacak.
Vicki, you're getting Roberto's little brother this year.
Vicki, Roberto'nun küçük kardeşi sende olacak.
Roberto's little brother this year.
Roberto'nun küçük kardeşi.
His little brother is in our clas... your class, this year.
Küçük kardeşi bizim sınıfımızda. Bu yıl senin sınıfında.
What's their record this year, anyway, like?
- Bu sene durum ne hakikaten?
He's actually the president of the Iterfraternity Council this year.
Aslında bu yıl itibariyle birlikler arası konseyin de başkanı.
They're settling this season's accounts and their buses stopped less in my restaurant this year.
Sezonun hesaplarını kapatıyorlar ve bu sene otobüsleri lokantamda çok daha az durdular.
Amnesty estimates that kokeissanne have been killed this year, 2 000 people.
Uluslararası Af Örgütü, bu yıl 2,000 kişinin girişimlerde öldüğünü tahmin ediyor.
- So where are we dancing this year?
- Bu sene dansa nereye gideceğiz?
That makes a dozen of these baker suicides this year.
Bununla birlikte bu yıl yaşanan fırıncı intiharları bir düzine etti.
This looks to be quite a tournament this year.
Bu yıl oldukça turnuva gibi görünüyor.
This year's Budoan gold medalist... is from the children's team of Katwe, Phiona Mutesi.
Bu yılki Budoan altın madalyası Katwe çocuk takımından Phiona Mutesi kazanıyor.
This just isn't going to be your year.
Bu senin yılın olmayacak.
What year is this?
Neden ki?
You know, my third year on the job, I caught this Skinny, he was from the Lower Levels.
İşteki üçüncü yılımda Skinny'i yakaladım.
What year did you get this thing, 1928?
Kaç model bu, 1928 mi?
We will have a strong competition here, resulting in lower rates and this is why we will end with a 10 percent cost reduction in the first year.
Güçlü bir rekabetle karşılaşacağımızdan düşük fiyatlandırmalar ortaya çıkacak. Ve bu sayede ilk sene içerisinde % 10 oranında harcamalarımız azalacak.
Based on our experience with this type of tumor, you'll be able to live, more or less comfortably for about a year.
Bu tür tümör tecrübelerimize dayanarak, yaklaşık bir yıl rahatça yaşayabilirsin.
Because she wants this last year of his life, this last year together to finally be their moment as lovers.
Çünkü yaşamının son yıllarını istiyor, sonunda sevgili olarak birlikte olacakları son yılı.
This is a year-long, competitive internship.
Bu bir yıI anlaşmalı stajyerlik.
You're basing this on a 15-year old, coming down off crystal meth.
Bunu, 15 yaşında ve kristal metamfetaminden çökmüş birinin sözlerine dayandırıyorsunuz.
The police has not provided many details about this operation, which TV2 News has learned went wrong, resulting in, a 40-year old man jumping off the train earlier tonight.
Polis olay hakkında detaylı bilgi vermezken TV 2 Haber, 40 yaşlarında bir adamın trenden atlamasıyla söz konusu operasyonun başarısızlıkla sonuçlandığını öğrenmiş bulunmakta.
Uh, I was working on this pilot for TV for like a year.
Bir yıldır televizyon için deneme bölümü yazıyordum.
An empty politician who'll be lucky... at this time next year... to be a greeter at the Harlem Hair Expo?
Seneye bu vakitlerde anca Harlem Kuaförler Fuarı'nda hostes olabilecek boş bir politikacı.
I always know this time of year, when the weather changes.
Yılın bu zamanları, Havalar böyle değiştiğinde.
To you who join us today for the first time... to you who enter your final year... looking out at the prospect of what may seem to be... an uncertain and dangerous horizon... menaced as this country may be by enemies both foreign and native... fear not, puzzle not... hesitate not... for the spirit of Winesburg... will animate and fortify you.
Bugün aramıza yeni katılanlar veya son yılına girenler, hepinize sesleniyorum. Dışarıya baktığımızda görünen odur ki ; ... yerli veyahut yabancı düşmanlar tarafından yaratılabilecek tehditler hasebiyle, ülkemizde belirsizlik ve tehlike hakimdir.
Owen Baxter was by far... the most gorgeous 10-year-old boy... that ever breathed on this or any other planet.
Owen Baxter bu dünyadaki on yaşındaki çocuklar arasında açık ara en yakışıklı çocuktu. Hatta diğer gezegenlerde bile.
I, on the other hand... was about the most awkward 10-year-old girl... on this or any other planet.
Diğer yandan bense bu dünya ya da diğer gezegenlerdeki on yaşındaki kızlar arasında en garibiydim.
Even Owen... the most beautiful 10-year-old boy... on this or any other planet becoming a doctor.
Hatta on yaşındayken evrendeki en yakışıklı çocuk olan Owen'ın doktor olması.
At the dawn of every new year, we gather in this sacred garden to recount the story of the Ellcrys.
Her yeni yılın şafağında bu kutsal bahçede toplanır Ellcrys hikâyesini yeniden anlatırız.
The body of the girl, 17-year-old Chloe Holloway, - was found this morning at the local mill. - No, Roy.
Gillian Baxter'ın 15 yıl önce kayboluşunun tekrarı 17 yaşındaki genç kız Chloe Halloway'in cesedi, bu sabah bölgedeki odun fabrikasında bulundu.
It's been three hours since 10-year-old Annabel Beam fell headfirst three stories down the center of this giant hollowed-out tree.
On yaşındaki Annabel Beam bu koca çukurlu ağacın ortasına kafa üstü düşeli tam üç saat oldu.
This could go on for a year.
Bu bir yıl sürebilir.
This feels like the story of the year.
Bu yılın hikayesi olacak gibi duruyor.
- This was like first year of college.
Üniversitenin ilk yılında.
We've been planning this for nearly a year!
Neredeyse bir yıldır planlıyoruz bunu.
years 15110
year 8817
years ago 5618
years old 4883
years later 514
years older than you 21
years of experience 32
years older than me 22
years together 37
years ago today 35
year 8817
years ago 5618
years old 4883
years later 514
years older than you 21
years of experience 32
years older than me 22
years together 37
years ago today 35
years before 33
years to life 41
years of age 170
years apart 22
years on the job 27
years older 43
years old now 31
years now 204
years earlier 42
years of marriage 86
years to life 41
years of age 170
years apart 22
years on the job 27
years older 43
years old now 31
years now 204
years earlier 42
years of marriage 86