Thorpe traducir turco
363 traducción paralela
Quite determined, Mr. Thorpe.
Hemde çok, bay Thorpe.
Good-bye, Mr. Thorpe.
Hoşçakalın, Bay Thorpe.
Hello, Thorpe.
- Selam, Thorpe.
Now, Thorpe, you get off of my boat.
Thorpe, gemimi hemen terk et.
Oh, it's nothing, Mr. Thorpe.
Bir şey yok, Bay Thorpe.
Mr. Thorpe, will... Will you please take me to my brother?
Bay Thorpe, lütfen beni kardeşimin yanına götürürmüsünüz?
Thank you so much, Mr. Thorpe.
- Çok teşekkür ederim, Bay Thorpe.
My mind is made up, Mr. Thorpe.
Ben kararımı verdi, Bay Thorpe.
I like him better than Mr. Thorpe.
Onu Bay Thorpe'dan daha çok sevdim.
Thorpe!
Thorpe!
Thorpe, you get back on the Peensie Bell and make yourself scarce.
Thorpe, Reensie Bell'e bin ve gerisin geriye buradan uza.
Well, if it ain't Bill Thorpe, eh?
Bu Bill Thorpe değilse ne olayım?
What do you think of this fella Thorpe?
Şu Thorpe denen herif hakkında ne düşünüyorsun?
I'm still mystified, Mr. Thorpe, why you came here instead of returning to your plantation.
Arazilerinizin yanına geri dönmek yerine bizimle birlikte yola devam ediyorsunuz hala büyük şaşkınlık içerisindeyim, Bay Thorpe.
With pleasure, Mr. Thorpe.
- Büyük bir zevkle, Bay Thorpe.
Thorpe just stole my partner and left me dancing with myself.
- Thorpe partnerimi çaldı ve beni pistte kendi başıma bıraktı.
Say, boy, it just come to me a minute ago, where I seen that there Thorpe before.
Bir kaç dakika önce... - Thorpe'u nereden gördüğümü hatırladım?
Oh, please, Mr. Thorpe. Look, I've told you before that there can be no happiness without love.
Aşk olmadan mutluluk olamayacağını size daha evvel de söylemiştim.
Ruth... I'm really tired, Mr. Thorpe.
- Gerçekten çok yorgunum, Bay Thorpe.
Listen, Thorpe.
Dinle, Thorpe.
Say that again, Mr. Thorpe!
Bir daha söyle, Bay Thorpe!
The Señor Thorpe, he have no plantation?
Bay Thorpe'un arazisi falan yok mu?
Thorpe and Lopez come in during the night, and early morning, sent a wagon out for the meat.
Thorpe ve Lopez gece geri döndüler ve sabahın erken saatlerinde et için araba götürdüler.
No, but you'd better keep Thorpe and Lopez here.
Yok ama sen Thorpe ve Lopez'i burada tutsan çok iyi olur.
Yes. Yes. And he says Flack or Thorpe will get you.
Ayrıca Flack ve Thorpe'unda seni istediğini söylüyor.
Flack or Thorpe?
- Flack ve Thorpe mu? Neden?
Turn back, Mr. Thorpe? Why... Oh.
Geriye dönmek mi, Bay Thorpe?
Mr. Thorpe, I've changed my mind.
Bay Thorpe, fikrimi değiştirdim.
This man Thorpe isn't all he claims to be.
Bu Thorpe denen adam iddia ettiği gibi biri değil.
Thorpe, you do your job before you leave the fort.
Thorpe, kaleden ayrılmadan önce yapman gereken işi bitir.
You recollect how Coleman done told you that if Lopez here, or Thorpe done strayed off into the brush, they weren't likely as how never come back?
Coleman sana eğer Lopez veya Thorpe çalılıkların arasında başı boş dolaşmaya giderlerse... -... muhtemelen geri dönemeyebilirler demişti, hatırladın mı?
Well, uh, Thorpe strayed out and he ain't a-never comin'back.
Thorpe başı boş dolaşıyordu ve de artık geri gelmeyecek.
Well, you won't go to California with Thorpe now.
Artık Thorpe ile beraber California'ya gidemeyeceksin.
Coleman met Mr. Thorpe in the brush and shot him!
- Coleman, Bay Thorpe ile ormanda karşılaşmış ve onu vurmuş!
There's the man that shot Bill Thorpe down like a dog.
Bill Thorpe'u köpek gibi vuran adam işte orada.
And just who accuses me of killing Thorpe?
Kim beni Thorpe'u öldürmekle suçluyor?
This boy, Coleman, here just couldn't have killed Thorpe.
- Coleman Thorpe'u öldürmüş olamaz.
Coleman and Thorpe were at odds with the Cameron girl.
Coleman ile Thorpe arasında Bayan Cameron yüzünden anlaşmazlık vardı.
If it wasn't Coleman, who was it who shot Thorpe?
Coleman yapmadıysa, o halde Thorpe'u kim vurdu?
What could Zeke have against a man like Thorpe?
- Zeke Thorpe gibi bir adama neden düşman olsun ki?
I was camped out pretty close to you, and I heared that powwow you had with Thorpe.
Size çok yakın bir yerde kamp kurmuştum ve Thorpe ile fısıldaştığınızı duydum.
Well, Thorpe ain't nothin'to me.
- Thorpe benim bir şeyim olmuyor.
After you left, old Zeke told me the truth about some matters. Thorpe and Flack and all.
Sen gittikten sonra ihtiyar Zeke, Thorpe ve Flack hakkındaki....... tüm gerçeği bana anlattıl.
- Thorpe, Buford Thorpe.
- Thorpe, Buford Thorpe.
You got to blame Doc Thorpe for that.
Bütün suç Doktor Thorpe'ta.
Meet our new manager, Mr Thorpe.
Yeni müdürümüz, Bay Thorpe ile görüşsene.
- Just average, Mr Thorpe.
- Orta karar, Bay Thorpe.
I think I'll look around, Mr Thorpe.
Sanırım, başka yerlere bakacağım, Bay Thorpe.
What do you think, Thorpe?
Ne diyorsun Thorpe?
My dear fellow, you mustn't blame Thorpe.
Aziz dostum. Thorpe'u suçlayamazsın.
Tell him, Thorpe.
Anlat Thorpe.