Thumper traducir turco
213 traducción paralela
Thumper.
Gürültücü!
Thumper. Come on.
Gürültücü, hadi!
That's why they call me Thumper.
Bu yüzden bana Gürültücü derler..
Thumper!
Gürültücü!
- Thumper told me.
- Gürültücü söyledi.
Thumper.
Gürültücü.
My old man... He was a Bible-thumper.
Benimki ahlak dersi verirdi.
What's her name? The wife of that bible-thumper, Mrs. Clegg.
Neydi İncil satıcısının karısının adı, Bn.
That bible-thumper that was sitting with the girl.
Kızın yanındaki şu İncil okuyan adam.
He's a notorious thumper.
Adı çıkmış bir katil.
And I'm Thumper.
Ve ben Thumper.
Thumper...
Thumper...
I see you've met my friends, Bambi and Thumper.
Dostlarım Bambi ve Thumber'la tanıştınız sanırım.
Amazing'! I never took you for a Bible-thumper.
Sizin dindar bir kadın olduğunuzu tahmin etmemiştim.
I don't understand guys like Hart who shoot those defenseless animals like Bambi and Thumper and that cute, little skunk.
Hart gibilerini anlamıyorum. Savunmasız hayvanları vuruyorlar Bambi, Thumper ve şu sevimli minik kokarca gibi hayvanları.
Thumper.
Thumper.
I'll plant this thumper.
Bu ses yayan cihazı kuracağım.
It will go to the thumper.
O kurduğum cihaza gidecek.
A thumper.
Ses yayan cihaz.
Someone started another thumper.
Birisi başka bir ses yayan cihaz başlattı.
Where is our friend the Bible-thumper coming from, Schwalle?
İncil kurdu arkadaşımız nereden geliyor, Schwalle?
Why, my Uncle Thumper had a problem with his probate, and he had to take these big pills and drink lots of water.
Amcamın da ilamı vardı. Kocaman haplar ve bol bol su içmek zorunda kaldı.
- Back me up with the thumper, okay?
- Beni bomba tüfeğiyle koru.
A real Bible thumper. Here you go. Thanks.
- Biliyor musun ben inançlı bir insanım.
You know, that's the sort of crack that would make the old Kelly call you a "rubber-loving Barbie thumper."
Biliyor musun, bu espri eski Kelly'nin seni, şişme bebek.. ... seven Barbie katili diye çağırmasına sebep olacak cinsten.
Theodore again, let alone Theo, the thumper.
Hele yumrukçu Theo asla.
- No, no. Thumper, down.
- Hayır Thumper, otur.
Thumper, down. Let her go.
- Hayır Thumper, otur.
- Every team needs its thumper.
- Her takımın böyle bir oyuncuya ihtiyacı vardır.
A thumper?
Bir gümler mi bu?
Back off, Thumper.
Gerile, Thumper.
What do you say we wake up Dr Poison here and move him...? Move Thumper there right into his fangs?
Zehirli'yi uyandırıp Thumper adlı elemanı pençelerinin arasına salmaya ne dersin?
Your club. - My tire thumper?
- Lastik pompası mı?
Get the hell down now!
Thumper, yere yat!
- Thumper, get down!
Thumper, yat aşağı!
Get down, Thumper! Get down! - Get down, Thumper!
Thumper, çabuk yere yat!
- Thumper, get down!
"Şu zenciyi tam onikiden mıhlarım!" Aşağı!
Absolutely, Thumper.
Kesinlikle.
I've never eaten Thumper, so I don't have anything to judge it against.
Daha önce hiç tavşan yememiştim. O yüzden karşılaştırma yapamam.
Hey, Thumper!
Gümgüm!
Be nice to Thumper.
Thumper'a iyi davran.
- Good night, Thumper.
- İyi geceler Thumper.
My name is Thumper, and I'm gonna be your cool ski instructor.
Şişman olan sensin. Ben kilo veremem Butters.
His name is Thumper?
Çünkü şişman değilim.
"My Cat, Thumper."
"Kedim Thumper."
" Thumper is grey with a white spot.
Thumper gri renkli beyaz beneklidir.
" Thumper is 12 years old.
Thumper yirmi yaşındadır.
How often do you arm the thumper and just go... like the Fremen you used to be?
Hangi sıklıkla eline Patlar alıp... bir Fremen gibi kullanırsın?
- You don't like Thumper?
- Dot! - Thumper'ı sevmiyor musun?
- You don't like Thumper?
- Dot!
Hey, Thumper!
Hey, Thumper!