Tiberias traducir turco
27 traducción paralela
He said... ( As Sean Connery ) " I've got the speedboat out on the sea of Galilee.
Dedi ki : " Sürat motorum Tiberias Gölü'nün orada.
He left Galilee after the death of Jesus and he came to Rome, and he said, " Rome is a crazy place, I like it here, it's brilliant.
İsa'nın ölümünden sonra Tiberias Gölü'nün oradan ayrıldı ve Roma'ya döndü. Ve şöyle dedi : "Roma çılgın bir yer, hoşuma gitti, müthiş."
Not for the good of the country, or for agriculture, or for the Sea of Galilee.
Ülkenin iyiliği için değil, tarım ya da Tiberias gölü için de değil.
After this, Jesus went across Lake GaIiIee... or Lake Tiberias, as it is also called.
Bundan sonra İsa Galilee Gölüne doğru gitti ya da aynı deyimle Tiberias gölüne.
Other boats, which were from Tiberias, came to shore near the place... where the crowd had eaten the bread after the Lord had given thanks.
Kalabalığın İsa'nın teşekkür edişinden sonra yemek yediği yer olan Tiberias'lı diğer tekneler, kıyıya çıkıp geldiler.
After this, Jesus appeared once more to his disciples... at Lake Tiberias.
Sonra İsa müritleri Tiberias gölündeyken bir kez daha göründü.
Alert me, Tiberias, when men are equal... and the kingdom of heaven has arrived.
Bütün insanlar eşit olduğunda ve Cennet Krallığı gerçekleştiğinde bana haber ver, Tiberias!
Try to take it, Tiberias. I'll be there.
Bir dene, Tiberias orada olacağım.
My lord Tiberias.
Lordum Tiberias!
If it lives only for a while, Tiberias, it still has lived.
Bir süredir sürüyor olsa da, Tiberias, hâlâ sürmekte!
Of course, Tiberias. Obviously.
Tabii ki, Tiberias bu çok açık!
Tiberias thinks me unpredictable.
Tiberias, ne yapacağı belli olmayan biri olduğumu düşünür.
Tiberias knows more than a Christian should about Saladin's intentions.
Tiberias, bir hristiyana göre Salahaddin'in niyetini bayağı iyi biliyor.
Does the count of Tiberias suggest that it could be?
Tiberias Kontu, bunun tersini mi söylüyor yoksa?
Jerusalem is dead, Tiberias.
Kudüs öldü, Tiberias.
Then I will have the glory, Tiberias.
O zaman zafer benim olacaktır, Tiberias.
Tiberias.
Tiberias!
It happened on the sea of Tiberias.
Bu olay Celile Denizi'nde olmuş.
Last year I saw him on the street, in Tiberias, in jeans, with his gun slung around his shoulder.
Geçen yıl onu Tiberias caddesinde gördüm, kot pantolonu, silahı omzuna asılı bir şekilde.
I have received news that Saladin and his army have set up camp here, by the lake of Tiberias There they await reinforcements.
Selahaddin ve ordusunun kamp yaptıklarına dair haberler aldım. Burada, Tiberias gölü tarafında, orada takviyelerini bekliyorlar.
We, shall march directly to Tiberias and take him by surprise.
Direk olarak Tiberias'a yürüyeceğiz büyük bir sürprizle onu ele geçireceğiz. - Efendim!
There is not a single drop of water on the way to Tiberias.
Tiberias yolunda bir damla su yok.
Going to liberate Tiberias.
Tiberya'yı kurtarmaya gidiyorum.
Tiberias is that way.
Tiberya bu tarafta.
- Tiberias!
- Tiberya!
And that you live at 64, Tiberias Drive, Belfast, BT6 7KM?
Adresiniz 64, Tiberias Yolu, Belfast, BT6 7KM.