Tighty traducir turco
116 traducción paralela
Alrighty-tighty, let's go.
Pek âlâ yavrular, gidelim.
Remember, it's lefty loosey, righty tighty.
Unutma ; gevşetmek için sola, sıkmak için sağa..
His tighty-whities will be in a ball by the floor of the bed before you can say "Joey Potter is a virgin."
Sen daha "Joey Potter bakiredir." diyemeden yataktayken iç çamaşırı dolup taşacak.
Tighty-whiteys?
Beyaz don mu?
No, no, no. Lefty loosey, righty tighty.
Hayır hayır sola çevirirsen açarsın.
I once had to judge a tighty-whitey contest for Lambda Kappa Pi.
Erkek öğrencilerin tanga yarışmasında yargıçtım.
Righty, tighty. Lefty, loosey.
Sağa dönerse sıkılır, sola dönerse gevşerler.
- I bet he's a tighty whitey guy.
- Bahse girerim sıkıcı bir herif.
Not a strong move with the tighty-whities.
Bu sıkı beyazlarla çok etkileyici olmadı.
And tighty righty, loosey left...
Ve sağa sıkılaştırıp, sola çözünce...
Righty tighty, lefty loosey.
Sağa çevirirsen sıkarsın, sola çevirirsen gevşetirsin.
They're tighty-whities, but they're square.
Ama o da kare. - Aman Tanrım!
I bet he's crapping his tighty whiteys right now.
Bahse girerim altına sıçıyordur.
Maybe there's a reason you repressed the day... some pervert had you in your tighty whities.
Belki sapığın teki kıçında donunla seni becerdiği için o günü hatırlamak istemiyorsundur.
Seriously, just pull down my tighty-whities and see for yourself.
Ciddiyim, donumu indirip, kendiniz bakıverin.
You know, I knew guys that could go up to four days on one single pair of tighty-whities.
Bazı adamlar bilirim, dört gün don değiştirmezler.
Now I'm not naming any names, but I had a hell of a time getting the skid marks out of a pair of size 28 tighty whities.
İsim vermiyorum ama 28 beden küçük iç çamaşırlarındaki lekeleri çıkarana kadar canım çıktı.
- Cost him a pair of tighty whities.
- Ona bir streç dona mal oldu.
Yeah, you really installed a lot of condfidence, muttering lefty-lucy, righty-tighty the whole time.
Evet, gerçekten güven vericiydi, "sağa sıkışır, sola gevşer" tekerlemesi söylemen bütün o zaman boyunca..
If you went lefty-lucy instead of righty - tighty we could all die.
Eğer sağa sıkıştır yerine, sola gevşet yaptıysan, hepimiz ölebiliriz.
Is thinking about him in his tighty whities sitting at his computer and visiting different porn sites and taking the free tour with no intention of ever joining.
... Erkeği dar beyaz donu içinde, bilgisayarının başında oturmuş farklı farklı porno sitelere girip bedava turlara tıklayıp,.... asla üye olmayı düşünmemesini, hayal etmek.
His tighty whiteys were soaked in urine.
Adamın dar beyaz külotu idrara bulanmış.
Ditched his wet tighty-whiteys and went back out to play.
Islak donunu bıraktı ve oynamaya geri gitti.
- It's righty-tighty, lefty-loosey.
Sağa sıkıştırır, sola gevşetir. - Bunu aklımda tutayım.
Righty-tighty.
Sağa sıkıştır.
Boxers or tighty-whiteys?
Paçalı don mu giyersin, dar beyazlardan mı?
But little Miss Tighty Twisty Pants blows everything out of proportion and it becomes a major deal.
Ama küçük bayan dar pantolon anlamsız yere köpürdü ve olayı büyüttü.
I thought for sure you were a tighty whitey man.
- Dar beyazlardan giydiğine emindim.
Righty loosey, lefty tighty.
Sağ gevşek, sol sıkı.
Righty tighty, lefty loosey.
Sağ sıkı, sol gevşek.
righty loosey, lefty tighty.
sağa gevşetir, sola sıkılaştırır.
Righty-tighty, lefty-loosey.
Sağ yap, sol yap.
And I'll stop riding bicycles and wearing tighty whities.
Ben de bisiklete binmeyi bırakıp, dar iç çamaşırları giymem.
I accidentally brought home your gym bag one day and I found these leg warmers with this "tighty" spandex -
Yanlışlıkla spor çantanı eve götürdüm ve içinde bacak taytları buldum.
Righty loosey, lefty tighty.
Sağa gevşet, sola sık.
You walk around in your tube socks and tighty-whiteys, no one cares.
Çorabınla ve beyaz donunla gezmek istersen de kimsenin umurunda olmaz.
There was the sharpened toothbrush, the razor comb... there was the tighty-whitey-mighty-fighty, somehow made out of underwear... there was even one made out of soap.
Sivriltilmiş diş fırçası, ustura tarak... Bir şekilde iç çamaşırından yapılmış olan, sıkı-beyaz-güçlü-dövüşçü vardı hatta sabundan bile yapılmış olanı vardı.
You want you want to piss away a legendary stat quest and all that fuckin'money for some tighty that's your call
Sen... sen bu efsanevi işi piç etmek istiyorsun ve tüm lanet para biraz dar bu senin ödemen.
You know what happens to the samosas when you wear the tighty whities.
- Çünkü o dar külotlari giyersen hayalarina ne olacagini biliyorsun.
Freeze, tighty-Whities!
Dur, beyaz donlu!
"Curious" is tighty-whitey for "angry," and you ain't angry'cause Olive left.
Merak beyaz adamların kızgınlık için kızgınlık anlamına gelir ve sen Olive gitti diye kızgın değilsin.
I may have forgotten to refill the supplements, and when I play softball, I wear tighty-whities.
Yeni ilaçları almayı unutmuş olabilirim. Softbol oynarken de altıma dar slip don giymiştim.
Then you hear my Wife say, honey, remember : Righty tighty, lefty loosy.
Sonra karımın sesi geliyor, tatlım hatırla : sağa kapanır, sola açılır.
Uh, didn't figure you for tighty-whiteys.
Dar beyaz çamaşır giydiğini bilmiyordum.
He's afraid to get his tighty-whites wet.
Beyaz donunun ıslanmasından korkuyor.
and before you know it, you're stuck in a dead-end gig, surrounded by people going nowhere, doing the news in your tighty whities.
Sonra bir de bakmışsın, başarı şansın olmayan kısa süreli işlerde çalışıp duruyorsun. Etrafında başarısız insanlarla, pamuklu donunla haberleri sunuyorsun.
He's wearing a $ 6,000 suit, $ 50,000 watch, and, according to my infrared scope, Hanes size 36 tighty whiteys.
Üzerinde 6.000 dolarlık bir takım elbise var. 50.000 dolarlık saat kızılötesi görüşüme göre, Hanes marka, 36 beden bir takım. Dar külot giymiş.
Well, I just always pictured you as a tighty-whitey guy. Well, do me a favor.
Seni kafamda normal külot giyen biri olarak hayal etmişimdir.
Righty tighty, lefty loosey!
- Sıkıca sağa, sola değil!
Righty tighty, Brick! Aah!
- Sıkıca sağa Brick!
Wait, I'm in my tighty-whities?
Dur, donumla mı kalacağım?