Tilda traducir turco
145 traducción paralela
Tilda, this is Bishop Brougham.
Tilda, ben Piskopos Brougham.
Tilda, when you're back from the post office, call Brad Allen back.
Tilda, postaneden döndüğünüzde, bay Allen'i arayın, lütfen.
Tilda, call these shops.
Tilda, bu dükkanlara telefon edin. Oralardan bazı eşyalar alacağım.
hey Tilda what's the matter with you?
- Sizin sorununuz nedir?
- Tilde, are you coming up?
- Tilda yukarı gelsene?
At least Tilda Swinton was comfortable.
En azından Tilda Swinton rahattı.
Tilda's getting married to John Browdie.
Tilda John Browdie'yle evleniyor.
Tilda!
Tilda!
- Tilda and I are on our honeymoon.
- Tilda ve ben balayımızdayız.
Come on, Tilda.
Hadi, Tilda.
Tilda and Frances and I went to the rehearsal yesterday, and we were a little troubled by the ending.
Tilda, Francis ve ben, dün provalara gittik. Ve sonunda biraz tedirgin olduk.
If Tilda Swinton says 7 : 30, do not expect her before 1 0 : 00.
Tilda Swinton 7.30 dediyse en erken 10.00'da gelir.
If Tilda Swinton says she has to pee...
Tilda Swinton işemem lazım diyorsa...
- Tilda. - It's Mr. Bragg's men.
Bay Bragg'in adamları.
- Morning, Tilda.
- Günaydın Tilda.
Good morning, Tilda.
- Günaydın Tilda.
Thanks, Tilda.
- Teşekkürler Tilda. - Bay Cole.
Hey, Tilda, you're almost late.
Hey Tilda, neredeyse geç kalıyordun.
Aunt Tilda, tell me there isn't something seriously weird about this car.
Tilda teyze, bu arabanın cidden tuhaf olmadığını söyle.
- Tilda!
- Tilda!
- Tilda, open up.
- Tilda, aç kapıyı!
- Let me out, Tilda.
- Çıkar beni Tilda.
- Hey! Shut up, Tilda.
- Kapa çeneni Tilda.
Tilda, just because you've got issues with cars don't mean we all do.
Tilda, sırf senin arabalarla sorunun var diye hepimizin sorunu olacağı anlamına gelmez.
What's up, Tilda?
Nasılsın Tilda?
Tilda, are we under a terrorist attack?
Tilda, terörist bir saldırı mı var?
- No no, hey, Tilda, we can do this.
- Hayır, hayır Tilda. Bunu başarabiliriz.
- Tilda, I know how you feel- -
- Tilda, ne hissettiğini biliyorum.
Tilda, you saw what it survived.
Tilda, nasıl hayatta kaldığını gördün.
Hey, Tilda, if you're not in charge, how come everybody's following you, huh?
Hey, Tilda. Eğer sen lider değilsen nasıl oluyor da herkes seni takip ediyor?
Tilda.
Tilda.
Look, she said if anything happened to her, I was to take charge of you.
Bakın, Tilda onun başına bir şey gelirse sizden benim sorumlu olacağımı söyledi.
Tilda, don't.
Tilda, yapma.
Huh, Tilda?
Değil mi Tilda?
Hey, Tilda, you ever go hunting?
Tilda, hiç ava gittin mi?
Tilda, let go, baby!
Tilda, bırak bebeğim.
Tilda, are you there? Tilda.
Tilda, orada mısın?
Hold on, Tilda.
Dayan Tilda.
Now is not the time to go home and watch some damn Tilda Swinton movie.
Şimdi eve gdip Tilda Swinton filmi izlemenin zamanı değil.
Over in this booth, Indiana basketball legend Larry Bird's 84-year-old aunt Tilda will be signing autographs for two hours on Thursday.
Bu çadırda, Indiana basketbol efsanesi Larry Bird'in 84 yaşındaki teyzesi Tilda 2 saatliğine imza dağıtacak.
- You got Tilda?
- Tilda da mı var?
- Oh. - We got Tilda.
Tilda da var.
You're like the ghost of Tilda Swinton.
Tilda Swinton'ın hayaletine benziyorsun tıpkı.
Then we can watch that tilda swinton movie.
Sonra Tilda Swindon filmini izleriz.
I've begun to fear that I may never hold my beloved Tilda in my arms again.
Sevgilim Tilda'yı tekrar kollarıma alamayacağım korkusu bastı.
I know an excellent Spanish goldsmith, who works with such alacrity, that your Tilda may not have to know this was ever removed.
Eli çabuk bir İspanyol kuyumcu tanıyorum. Öyle ki Tilda bunun çıkarıldığını bile fark etmeyebilir.
You must think of Tilda.
Tilda'yı düşünmelisin.
Tilda?
Tilda?
Tilda, I forbid you from going anywhere with this mad man.
Tilda, bu deliyle herhangi bir yere gitmeni yasaklıyorum.
And Tilda Higginbottom, by the punch, as usual.
Ve Tilda Higginbottom, yumrukları söz konusu her zamanki gibi.
Not now, Tilda.
- Şimdi olmaz.