Tini traducir turco
89 traducción paralela
- Tini!
- Tini!
The itsy bitsy spider went up the waterspout Down came the rain Washed the spider out
Tini mini örümcek hortumla yükseldi yere inen yağmur örümceği bıraktı.
A RAGE-TINI FOR YOU...
Sana bir Ragetini.
I'LL GET A RAGE-TINI.
Ben bir Ragetini alacağım.
Talkin'about a guaca-tini!
"Sos-tini" diyorum!
BUT IT WAS LATE. I, FOR ONE, HAD FAR TOO MANY RAGE-TINIS.
Çok fazla Rage-tini içmiştim.
Easy on the tini.
Martinisi az olsun.
Thanks for the'tini, Carla.
Lütfen. Martini için teşekkürler Carla.
Or an Adam-tini.
- Ya da Adam-Tini.
Hey, Darnell, speaking of marriage, do you have any sort of drinks for married people, like a Bloody Married or a Married-tini?
Hey, Darnell, evlenmek demişken, evli insanlar için olan içkilerden var mı, Kanlı Evli ya da Evli-tonik?
Kind of a acidopha-tini.
"aci - dopha - tini" gibi.
$ 100 for one Appletini that was, frankly, light on the'tini.
Bir martiniye yüz dolar vereceğim. Tinisi açıkça az olmuştu.
And one banana-tini for Amanda Tanen-Sommers-Simmons.
Amanda Tanen-Sommers-Simmons için muzlu martini.
You still remember how to serve a nair-tini, don't you?
Nair-Tini'nin nasıl servis edildiğini unutmadın, değil mi?
I wouldn't say no to an apple-tini.
Bir elma birasına hayır demem.
An apple-tini?
Elma birası mı?
One apple-tini coming up.
Bir elma birası geliyor.
- Okay, one apple-tini.
- Pekâlâ, elma birası.
- Oh. I guess I'd better pour myself another cran-tini.
Sanırım kendime bir Crantini daha koymalıyım.
Good old virgin "Freedom-Tini."
Ve bu da güzelim "Özgürlük-tini".
- Hi, Freedom-Tini.
Bir özgürlük-tini.
So Freedom-Tini and Old Fashion, their you go.
İşte özgürlük-tini ve old-fashion.
Two freedom-tinis.
İki özgürük-tini.
No more nair-tinis.
Artık saç-tini * yok.
The too-cool-to-care-tini?
Neydi o, umrumda-değil-tini mi?
Titan-tini?
Titan-tini?
- Eyeball-tini?
- Böcek kokteyli?
I, uh, got you another melontini.
Sana bir kavun-tini daha aldım.
Ze'irta kema atteta mezayyna, hada.
Bu seferki karı gibi tini mini bir şey.
so guinness for Ben, scotch on the rocks for Fitz and for Aaron... a strawberry shortcake-tini?
Ben için bira, Fitz için viski, ve Aaron için.. çilekli martini?
I think it's a peanut butter-tini.
Fıstık ezmeli kokteyl olduğunu düşünüyorum.
I could mix you up a apple-tini or something.
Sana bir elmalı martini falan ayarlayayım istersen?
Well, the apple doesn't fall very far from the'tini.
Armut dibine düşermiş.
Is there any chance I could get a schizi-tini? A sch...
Canlandırıcı bir şeylere ihtiyacım var.
A schizi-tini?
Bir schizi-tini alabilir miyim acaba?
The closest thing to a schizi-tini- -
Sanırım. Ne alacağım acaba?
Vodka cranberry and a cup of coffee.
Schizi-tini'ye en yakın şeyi...
Care for a Tessa-tini?
Tessa-tini alır mısınız?
Oh, uh, what's in a Tessa-tini?
Oh, uh, Tessa-tini içinde ne var?
His sixth film Shadows of our forgotten Ancestors [Tini zabutykh predkiv] shows that Parajanov also adored the poetic cinema of'20s master Alexander Dovzhenko.
Altıncı filmi "Unutulmuş Atalarımızın Gölgeleri" nde, Paradyanov'un 20'lerin ustası Aleksandır Dovşenko'nun şiirsel sinemasına da hayran olduğunu görürüz.
Don't you worry, Tini.
Endişe etme, Tini.
Tini, Tini.
Tini! Tini!
Tini, no.
Tinia!
Tini?
- Tini?
- My friendest little Tini.
- Sevgili minik Tini'm.
- Don't listen to him, Tini.
- Onu dinleme, Tini.
Ditto for a'tini.
Martini de öyle.
would it make a good tico-tini?
Tiko aroması güzel olur mu?
It's called a tommytini.
Adı Tommy-tini.
Dagan thinks you of a form, giving odds in your favor.
Bu seferki karı gibi tini mini bir şey. Olacakları düşünüyoruz da Dagan formda olmadığını söylüyor.
Tini.
Tini!